Balıkesir'im; benim güzel memleketim, doğduğum büyüdüğüm çocukluğumun, gençliğimin geçtiği beni eş, ,iş,aş sahibi yapan, bana mesken yurt memleket Vatan olan şehrim. 
Yaşım 49 seneye 50, yirmi beş sene önce gençliğimin baharında, yirmi beş sene sonra kara toprağının bağrında olacağım şehrim. 
Değişmeyen, gelişmeyen olduğu yerde sayan, sevgi bağlarının kopuk, ayrışmanın kavganın, çekişmelerin her zaman revaçta olduğu şehrim.
İnsanların birbirini sevmediği, sevenlerin de birbirlerine güvenmediği, Ankara'da Bürokraside kimsenin yer edinemediği şehrim. 
Sanayileşme denilince akla gelen birkaç un fabrikası, birkaç yağ, yem fabrikasının olduğu, çevre illerde 5 inci 10 nuncu organize sanayi siteleri devreye girerken,benim şehrim de daha birincisinin yeni yeni yürümeye, koşmaya başladığı şehrim.
Adam yetiştiremeyen, bürokrat üretemeyen, siyaset üretmekte, siyasetçi yetiştirmekte, seçtiği siyasetçilerin bırak sekiz tane iktidar muhalefet vekillerini, iktidar vekillerinin bile oturup ortak bir karar alamadığı şehrim. 
Her seçimden sonra, acaba bir Bakanımız olur mu diye, hayal kurup kahve falları baktığımız, hükümet kurulunca, ya bir komisyon başkanlığı veya birkaç komisyon üyelikleriyle geçiştirilen şehrim. 
Önümüzdeki günlerde Ülkem anayasa değişikliği seçimlerine gidecekken, diğer 80 ilde İl başkanı makamında otururken, İl başkanı, kadın kolları başkanı ve yönetimleri Türkiye'de tek istifa ettirilen şehrim.
İl başkanı belirleyeceğiz diye merkezden gelenlerin, fokurdayan kazanın altındaki fitne, ayrışma ateşini söndürecek lerine, yaptıkları hamlelerle ateşin daha büyümesine yol açılan şehrim. 
Koşturanların emek verenlerin,menfaat gütmeden bu yola baş koyanların, unutulup dışlandığı, sonradan gelenlerin, sonradan görmelerin öpülüp okşandığı, sırtlarının sıvazladığı,palazlandığı şehrim. 
Bir kesimin bu partinin mayası biziz, anahtarları bizlere teslim edin dediği, kapıları tutanların bu partide sizin yeriniz yok, buralar bizden sorulur diye kendinden olmayanları partiye sokmadığı şehrim. 
Ülkem içeride pkk, fetö diğer hain terör örgütleri mücadele ederken, dışarıda Suriye'de Irak'ta var olmak adına Kurtuluş savaşı verirken, yönetim de olan insanların tek dertlerinin kendi kurdukları sistemlerini, siyasetten aldıkları güçlerini kaybetmemek için birbirlerine ezdikleri, birbirlerine yalan yanlış iftira ettikleri, büyük olsun şehrimde ki her kezin olsun anlayışından uzak, sadece bizim olsun anlayışının hakim olduğu şehrim. 
Önümüzdeki günlerde seçilecek İl başkanıyla bir kesimin sevineceği, diğer kesimin darılıp küseceği, oy verenlerin de aynı tas aynı hamam diye, bir kenara çekilip, yeni geleceklerin beceriksizliklerini seyredeceği şehrim.
İşte burası benim şehrim 40 yıl önce aynı olan, bizler bu kafaları değiştirmediğiniz sürece, bugün olduğu gibi 40 yıl sonra da aynı olacak, aynı kalacak olan şehrim.
Çözüm: 15 Temmuz ruhu veya bütün bu yanlışları temizleyecek büyük bir şişe tuz ruhu..
Selam ve Dua ile