Dünyanın en zengin ve en vahşi terör örgütlerinin yuvalandığı Ortadoğu cehennemine odun taşıyan NATO ülkeleri, ABD ve AB ülkelerinin terör besiciliği, ‘’Barış Pınarı harekâtı’’ ile bir defa daha ispatlandı. Yıllar boyu dünyamızı kan ve gözyaşına boğan katil sürülerini kuran, besleyen, silâhlandıran ve masum insanların üzerine salanlarında NATO ülkeleri, ABD ve AB ülkeleri olduğu bir defa daha gözler önüne serildi.

Barış Pınarı harekâtıyla, ‘’Bir damla kan eşittir bir damla petrol’’ mantığıyla milyonlarca masum insanın ölümüne sebebiyet veren ve öldüren devletlerin, terör severliği de bu sayede tescillendi. Bu harekâtın bir diğer önemli yanı ise; terör hamisi tüm Avrupa devletleri tek yumruk olarak teröristlerin arkasında dururlarken, maalesef halkı Müslüman Arap devletlerinin tutumu kardeşliğe ihanetle eş değerdeydi. Ortadoğu’yu kan ve gözyaşına boğan, Siyonist İsrail’in emelleri doğrultusunda çalışan Arap devletlerini ve Arap Birliğini Türk devletinin ve Türk insanının unutması mümkün mü.? Barış Pınarı harekâtımıza destek veren ve yanımızda olan Macaristan devletinin ve Macar halkının hakkını da vermemiz gerekir. Hep yanımızda oldular.

Dicle ve Fırat arasında kukla bir devlet kurdurup, bu kukla devleti Büyük İsrail için kullanmak isteyenlerin emelleri Barış Pınarı harekâtımızla şimdilik ortadan kalkmıştır. Fakat bu durum bizi rehavete sevk etmemelidir. Büyük Selçuklu ve Osmanlı ecdadımızın Bin yıllık cihan hâkimiyetini; (istiyorsan sulhu salâh, hazır ol cenge) prensibiyle sağladığını bir an olsun aklımızdan çıkarmamalı ve devamlı teyakkuz halinde bulunmalıyız.

Sahte dostlarımızın en irisi olan ABD, kendi çıkarları için önce örgütleri kuruyor, Dolarla besliyor, kullanım süresi bitince de hiç gözlerinin yaşına bakmıyor. Miadı dolduğunda ortadan kaldırmaktan da imtina etmiyor. Şimdilik DEAŞ’ın lideri CİA ve MOSSAD ajanı Bağdadi’yi, ABD ortadan kaldırdı diye herkes seviniyor. Unutulmasın ki ortadan kalkan DEAŞ değil Bağdadi. ABD için kullanabileceği yeni bir lider bulmak hiç te zor değildir!.. Çünkü Dolarla maaş alan gazeteciler gibi Dolarla maaş alan teröristler de ABD için makbuldür. Bu bakımdan Dolarla maaş alan Teröristler kadar, Dolarla maaş alan gazetecilere de dikkat edilmelidir. Çünkü her ikisi de ABD için birer kulanım aracı.(!)

Çoğul olarak Batılılar dediğimiz PKK, PYD, DEAŞ destekleyicisi tüm Avrupa devletleri, Afrikalı gariban devletlerin elmaslarını çalmak için Milyonlarca insanını öldürdüler, utanmadılar. Cezayir’i, Tunus’u, Mali’yi, Uganda’yı ve tüm Afrika kıtasını yer üstü ve yer altı madenlerini çalmak için işgal ettiler, utanmadılar. Ülkeleri ve mazlumları kan ve gözyaşına boğarak katlettiler, yine utanmadılar. Bu vicdan yoksunu devletlerde ve halkında yaşarmaz bir göz ve kızarmaz bir yüz olduğu sürece bunlar utanmazlar. Bu vahşi batılı yaratıklar, yıllarca Afrika insanından hayvanat bahçesi kurarak sırf derilerinin siyahlığından dolayı, Afrikalıları mazlumları kafeslere çırılçıplak koyup kendi insanlarına seyrettirdiler. Afrikalı siyah derili insanlardan kurulan insan hayvanat bahçeleri (İnsanat bahçesi) konusunda Amerika başta olmak üzere Almanya, Belçika ve Hollanda, İsveç, İspanya oldukça maharetlidir. (!)

Tayyip Bey bu ikiyüzlü NATO ülkeleri, ABD ve AB ülkelerinin yalancılıklarını, terörist besiciliklerini her zaman yüzlerine vuruyor ve fakat heriflerde utanacak yüz yok ki. Tayyip Bey; ‘’yahu siz bizden habersiz PKK yı, PYD yi, YPG denilen eşkıyaları NATO ya, ve AB ye aldınız da bizim mi haberimiz olmadı.’’ diye dalgasını geçiyor, adamlar sadece bön bön bakıyorlar. Ses yok. Neden? Çünkü bu Eşkıya sevicisi Avrupa devletleri, PKK lı,YPG li köpeklerin Suriye’den gasp ettikleri 400 Petrol kuyusundan çıkarılan petrolleri Lübnan üzerinden yıllardır kendi ülkelerine taşıyorlarmış da ondan.Amerikan askerleri eşkıya sürüleriyle birlikte yaptıkları siperlerden PKK, PYD, YPG ve DEAŞ eşkıyasından önce kaçtılar, yuhalanarak, taşlanarak ve çürük yumurta yağmuru altında..!

Ne yazık ki, insanlık dışı bu PKK sürülerini Türkiye sınırlarına sahte ve ikiyüzlü dostlarımız(!) ABD yığdı. Sığınakları Almanya, Tünelleri İtalyanlar yaptı, projeyi İngilizler geliştirdi, Fransızlar tüneller ve sığınaklar arası koordinenin yanı sıra PKK eşkıyasının giyecek ve yiyecek ve mühimmat ihtiyaçların giderdi. Ama yine de Türk ordusunun karşısında bir varlık gösteremediler. Bu sebeple Suriye de mağlup olan sadece PKK ve türevleri değil, ABD ve Avrupa’nın tüm haçlı sürüleridir. İslam dünyasının ve tüm mazlum milletlerin duasıyla cepheye, düğüne gider gibi giden kahraman askerimiz adeta bir Niğbolu’ya, bir Haçova’ya, bir Malazgirt’e, bir Çaldıran’a, bir Sakarya ve bir Anafartalar’a gider gibi gitti.

Kahraman ordumuz ve Başkumandan Recep Tayyip Erdoğan Batılı ikiyüzlü devletlere değil, Allah’ımıza ve mazlumların duasına güvenerek cepheye koştular. Batılı sömürgenlere uşaklık yapmaktan utanmayan Arap devletleri ve Arap Birliği ise maalesef kemik yalayıcılıkta ne kadar mahir olduklarını ispatlarcasına Haçlı sürülerinin yanında yer aldılar. Yazık. Binlerce defa yazık..! Halid Bin Velid’in, Selahadin-i Eyyübi’nin, Tarık bin Riyad’ın, Sultan Baybars’n, Ömer-ül Muhtar’ın kemiklerini sızlattılar. Şan ve şeref her zaman olduğu gibi kahraman Türk ordusunun olurken, sahtekârlık ve ikiyüzlülük Avrupalı sahte dostlarımızın, ihanet ise Arap devlet başkanlarının oldu.