Ben mi öyle hissettim yoksa gerçekte öyle mi bilmiyorum. Kraldan fazla kralcılık oynamayı sevdiğimizden ABD’de bir kelebek kanat çırpsa burada fırtına gibi etkisini hissederiz. Bir el Türkiye’de ne olursa olsun mutlaka o gündemin içine ABD’yle ilgili bir konuyu sıkıştırır. Kanalı hiç önemli değil her haber bülteninde mutlaka ABD’nin adı geçirilir.

Fakat bu sefer ABD seçimleri Türkiye gündeminde çok tartışılmadı. Seçim sonuçları ile birlikte bir nebze gündeme geldi. O da normal. Siz bu yazıyı okurken ABD’de seçim sonuçları biraz daha netleşmiş olur. Gelen bilgilerde Biden önde görülüyordu. Fakat beş eyalette durum belli değildi. Trump’ın önde olduğu bu eyaletlerde 54 delege bulunuyor. Anlaşılan o ki ABD Başkan’ı 1-3 delege farkıyla belli olacak.

Fakat posta yolu ile kullanılan oy konusu bana biraz şaibeli geliyor. Nasıl işlediğini pek bilmiyorum. Ama ABD derin yapısının bu yöntemi istediklerini elde etmek için sibop olarak kullandıkları görülüyor. Çünkü bu oylar seçimin dengesini değiştirebiliyor. Sonuçta ABD seçimi mahkemelik olacağa benziyor. Bekleyip görelim.

ABD’de Başkanın kim olduğu bizim için artık önemli değildir. Önemli olan ABD seçimleri dünyayı nasıl etkileyeceğidir. Bizi de ilgilendiren aslında işin bu tarafı. Türkiye’nin bölgede kat ettiği yolu ABD seçim sonuçları nasıl etkileyecek? ABD’nin etkinliğinde çok bir değişim olacağını zannetmiyorum. Başkan kim olursa olsun ABD’nin dünyaya ve dolayısıyla Türkiye’ye bakışı değişmez. ABD bundan böyle artık Türkiye’nin Ortadoğu ve bölgede menfaatlerinin önündeki en önemli açık engellerden biridir. Bu durum değişmeyecektir. Her açıdan açık tehdit durumunda Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Suriye, Irak, 6.Filo ile çevremizi sarmış bir yapıdaki konumu devam edecektir.

Asıl önemli olan Türkiye’nin 100. Yılını doldurmakta olduğu Cumhuriyet kodlarıdır. Bu kodları hangi ölçüde geliştirdiğimiz ve yeni ufuklara yelken açma bilincimizdir. Bu bilincin siyasetten ekonomiye, sosyal hayattan kültürel alana, teknolojiden üretime kadar her alanda kendini nasıl hissettirdiğidir.

Türkiye’nin geleceğini ABD’de kimin Başkan olduğu etkilemeyecektir. Türkiye’nin geleceğini içine düştüğümüz orta gelir tuzağını nasıl aşmamız gerektiğine vereceğimiz cevaplar etkileyecektir. Türkiye’nin geleceğini iktidarından muhalefetine aynı hedefe kilitlenip kilitlenmediği etkileyecektir. Türkiye’nin geleceğini siyasetin ayrıştırıcı özelliğinden sıyrılıp çözüm önerilerinin ön plana geçtiği anlayışın hâkim olması etkileyecektir.

Yoksa halkın sıdkının sıyrıldığı, hiç kimsenin yaşananlardan hoşlanmadığı, her gün boş-lüzumsuz gündemlerde boğulduğumuz, halkın sorun ve beklentilerini okumaktan uzak anlayışlarla Türkiye’nin geleceğini belirlememiz imkânsızdır.

Cuma’nın hayrı üzerinize olsun...