Şöyle rasgele birkaç veri aktaralım önce:

2016 PISA testi: Türkiye 72 ülke içinde 50.sırada.

2015 OECD eğitim raporu: Türkiye 76 ülke arasında 41.sırada.

2016 OECD eğitim raporu: Türkiye 38 ülke arasında 35.sırada.

2017 UNICEF eğitim kalitesi raporu: Türkiye 41 ülke arasında 41.

Ve… En yenisi:

Dünya Ekonomik Forumu 2018 Eğitim Kalitesi Raporu:

137 ülke arasında Türkiye 99.sırada.

*

İlk sırada İsviçre var.

Singapur ikinci. Bütçesinin yüzde 30’unu eğitime ayırıyormuş Singapur. Biz de bu araştırmanın sonuçlarıyla öğrendik.

Her endekste tepelerde olan Finlandiya yine yerini koruyor: Üçüncü.

Dördüncü Hollanda.

Tek tek sıralamaya imkanımız yok elbet…

Atlayarak gidelim…

Katar.

Malezya.

Endonezya.

İran.

Pakistan.

Bir daha yazalım: Pa-kis-tan!

Türkiye’nin üzerinde….

Son sırada Yemen var.

Türkiye’nin 99.sırada ama yüzdelik dilimi açısından Mozambik, Nikaragua, Tanzanya, Etiyopya, Kamboçya ile aynı kategoride.

Heceleyelim:

Kam-boç-ya!

Tan-zan-ya!

E-ti-yop-ya!

Bunlarla aynı dilimdeyiz.

*

Ne garip tesadüf ki, 2018 WEF(Dünya Eokonomik Forumu)’nun 2018 Eğitim Kalitesi Raporu sonuçlarının basın yayın organlarından yayınlandığı önceki gün; bir haber daha vardı sayfalara düşen:

Türkiye’de 6 ila 15 yaş arası çocukların yüzde 59’unda akıllı telefon,  yüzde 42’sinde tablet, yüzde 44’ünde bilgisayar olduğu belirlenmiş.

İnanılmaz derecede yüksek bir oran.

Özellikle akıllı telefonlar açısından.

Keşke teknolojiye bu kadar meraklı çocuklarımızı teknoloji üreten bireyler haline getirebilmeyi de başarabilseydik.

Matematik, Fizik, Kimya’da böylesine çakılmasaydık.

Düşünmeyi öğretebilseydik.

*

Bugün dünyadan kendisini soyutlamış, ülkesinde olup bitenlerden bihaber, bırakın gazete ve edebiyat dışı kitap okumayı, normal bir roman okumayı bile sevmeyen, işkence gören yeni bir kuşakla karşı karşıyayız.

Eğitim politikalarımız yap-boz ile son derece bozulmuş halde.

Hemen her gün değişen müfredat ile öğretmenlerimiz ne yapacağını şaşırmış halde.

Abuk sabuk sınavlarla testkolik ve ezberci olan çocuklar, düşünmeyi, yorum yapmayı, değerlendirmeyi bilmez halde.

Lakin, Nazım’ın dediği gibi, kabahatin çoğu yine de sende kardeşim…

Ayranın yok içmeye…

Ne alırsın 6 yaşındaki çocuğa akıllı telefon!

Akıllı telefon alınca akıllanan bir toplum olsak ne ala!

Ama…

Akıllı telefonlara baktıkça dibe çakılan bir hale geldik.

İşte burası; tam da acı gerçeğin çıplak yansıması.