9 aydır; 15 Temmuzdan bu yana beni kavuran içimde bir ateş var. Dineceğine, hafifleyeceğine, her gün daha da şiddetini arttıran bir ateş. 
O gece başlayan uykusuzluğum nöbetlerim, meydanlarda sürmese de 9 aydır evimin çatısı altında uykusuz nöbetlerim devam ediyor. 
Hala anlayamıyorum, ne istediniz benim güzel Ülkem den, nasıl kıydınız yüzlerce Memleket sevdalısı insanımıza. Hiç eliniz titremedi mi, silahın ateş kusan namlusunu, sizleri yıllarca besleyen garip Milletimizin üzerine çevirirken, nasıl uçaklarla polisimizi halkımızı meclisimizi, bombalaya bildiniz. 
Sizler nasıl yaratıklar, mahluklar aşağılık varlıklarsınız. Sizin Ananız Babanız, bacınız yok mu, sizlerin kıblesi, inandığı değerleriniz yok mu. Nasıl, neden, niçin bir hainin peşine takılıp da, bizlerin bütün dünyalarını kararttınız. 
Sizler var ya sizler; siyonist İsrail den,İngiliz'den yunan'dan, bebek katili pkk dan bile daha kahpe siniz. Onlar bari Allahsız kitapsız ateist, ya sizler bizlerin duygularıyla oynadınız, bizleri dinle imanla kandırdınız. 
Siz aşağılık hainler bizleri, sizlere emanet ettiğimiz silahlarla katlettiniz. 
Sizler Müslüman görünen münafıklarmış sınız. Biz sizleri dost bilmiştik, Allah dostu insanlar bellemiştik, sizleri alnı secdeli Devlet sevdalısı, Memleket aşığı, Ümmetin geleceği olarak görmüştük.
Sizler birer iblis, Sizler ebu cehil, sizler birer yezit, sizler deccalın askerlerimiş siniz. 
Dua edin bu devlet sizleri bir gün serbest bırakmasın, dua edin bir daha yeni bir darbe teşebbüsü gerçekleşmesin. 
O gün sokağa sadece abdestini alıp çıkan ben, bu sefer silahım olmasa da, evdeki bütün bıçakları alıp, bir elimde balta sokaklara çıkmazsam, önüme gelen haini gebertmez sem, yıllarca bana Vatan olan bu topraklar, yediğim ekmekler, anamın verdiği süt haram zıkkım olsun. 
9 aydır içimde dinmeyen ateş, beni eriten kahreden, beni uykumdan eden ateş, ney biliyor musunuz,arkadaşlar dostlar, bacılar, kardeşler Ben o gecenin seçilmiş insanların dan olamadım. Ben o gece tembelliğim den, İstanbul'da Şehitler Köprüsün de olamadım. 
16 Temmuz'da baldızımın sözü vardı İstanbul'da. 15 Temmuz akşam üstü saat beş gibi arabayı hazırlamış, eşyaları yerleştirmiş, İkindi namazını kılıp, hanımla yola çıkacakken, son anda vazgeçip Sabah namazından sonra yola çıkma kararı verdim. 
Ahh hem de ne ahh; bir çıkabilseydim yola. 
O gece ben de Şehitler Köprüsün de, gaza meydanında olacaktım. Belki bir kurşun da bana nasip olacak, belki bir tankın paleti bedenimi ikiye bölecekti. 
Belki de bugün onur'la taşıyacağım, vücudunda bir yara, nişanım olacaktı. ben kahrol mayayım da, ateşler içinde yanma yayım da, kimler yansın. 
O mübarek akşam tembellik yapmayıp, Rab'bimin seçilmiş kullarından olup da, yola çıksaydım. Belki bugün Şehitler kervanına katılmış, Allah'ın rızasını kazanmış, şu pis bedenimi, elli senedir beni teslim alan nefsimi satıp, karşılığında Cenneti satın alanlardan olacaktım. 
Bu günahkar halimle, Cennetin kokusunu bile duyamayacak olan ben, o zaman belki de iki gözümün nuru Allah'ın Resulüne komşu olabilecektim. 
İblisler, dünyadaki bütün zalimler, bu zalimlerin köpekleri deccalın askerleri fetöcüler. Buyurun hodri meydan sizden korkmuyoruz. 
Deneyin bakalım bir daha gücünüz yetiyorsa, kapatın bakalım köprüleri, sürün bakalım tanklarınızı üzerlerimize, gökten ateş kus sun uçaklarınız. 
Allah şahit olsun atom bombası olup tepelerinize çökmez sek, damarımız da son damla kan kalıncaya, Şehit olup toprağa düşünceye kadar, bu vatan topraklarını sizlere mezar etmezsek.
Aldığımız nefes,bizlere mezar olacak bu toprak, yediğimiz ekmek, anamız dan emdiğimiz süt haram zıkkım olsun. 
Ülkemden hatırıma hep sefiller geliyor
Bin yüzlü Ebrehe’ ler, kara filler geliyor
Şimdi devran değişti; ebâbiller geliyor
İbrahim bahçesinden taze güller geliyor

Âlemde, duyulacak kutlu bir âvaz kaldı
Ufka bir bak yiğidim; inkılâba az kaldı.
Selam ve Dua ile