60’lık ressam, bir lokantaya girer.

Gerçi cebinde parası yoktur, ama aldırmaz.

Lokantacıya yapacağı portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler.

Güzelce karnını doyurur.

Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır.

Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir.

Güzel ama” der lokantacı: “Bir dakikada yaptınız bunu, oysa bir saattir yiyorsunuz”.

Ressam:
“Bir dakika değil,
60 yıl ve bir dakika”
karşılığını verir.

***

Arkadaşlar

Şu cevaptaki zerafete bakar mısınız!

Lokantacının yapılan işi basitleştirmeye çalışması karşısında nasılda ince bir ders vermiş ressam.

60+1 ile fırçayı kalbine saplamış âdeta!

Hem ne demiş üstad;

"Tecrübe okulunun öğrenim ücreti yüksektir; ama akılsızlara bir şeyler öğretebilen, başka okul da yoktur."

O vakit
Gökten elmalar düşsün
Tecrübeyi hafife alanların başına!