Bana “Bir şehre Fabrika kurmak üzere gelen bir yatırımcıyı Sanayi Odası nasıl karşılar?” diye bir soru sorarsanız ben cevaptan önce “O şehir Balıkesir mi?” sorusunu yöneltir öyle cevaplarım.
 “Yatırımcının geldiği şehir Balıkesir değilse o yatırımcı şehir sınırında Belediyesi, Valiliği, Sanayi Odası hep birlikte karşılanır, yatırım yapacağı yerinden tutun her türlü bürokratik işlemleri hızla yatırımcı otel odasında kahvaltısını yaparken halledilir” derim.
“Yatırımcının geldiği şehir Balıkesir’se yatırımcıya ne su verilir ne ekmek..Yatırım arazisini almasın diye fiyatla katlanır, yine de araziyi bulsa bile elektrik, su bağlatana kadar  iğne deliğinden ipi geçirtirler, basit evrak işleri bile aylarca yapamaz, yapsa bile anasından emdiği süt burnundan gelir; yetmezse kuşunlar, kazalar, yangınlar türlü aksilikler ardı ardına gelir.Sonunda ya fabrikayı kurmaktan vazgeçer ya da kurduğu fabrikayı terk edip başka ile göçer” derim.
Bunları kafadan atmıyorum.
Yaşanmış örnekleri özetledim sadece.
Gelin birlikte hafızamızı tazeleyelim kısaca.
***
2000'li yılların başı. Kurulduktan sonra 25 yıl geçmesine rağmen sadece 8 fabrikanın yükseldiği Organize Sanayi Bölgemizde bu fabrikalardan ikisi Almina Tekstil ve Marmara Ağaç Kaplama ismiyle faaliyet göstermektedir. 
2002 yılında Kayserili işadamı Şemsettin Nursaçan’ın sahibi olduğu fabrikaları ziyaret eden Mahalle Muhtarlar sorunları yerinde görünce şaşırırlar.Nursaçan “Biz OSB’ye fabrika kurma çalışmalarına başladığımız günlerde suyun kısa süre içinde geleceği söylendi. ‘Su dereye gelene kadar kurbağa ölürmüş’. OSB’nin yolu tamamlanmadı, elektriği biz getirdik. Emniyetimiz yok. Bu şartlarda hangi yabancıyı yatırım yapması için teşvik edebilirsiniz?” diye sorar. Tamamı Balıkesirli olmak üzere 130 işçinin çalıştığı 2 fabrikada imal edilen ürünlerin yüzde 70’i ihraç edilmektedir. Tekstil fabrikasında üretilen örgüsüz, dokumasız kumaşların ABD, İngiltere, Çin, Almanya, Dubai, Suriye, Lübnan ve daha pek çok ülkeye ihraç edildiği, özellikle çanta yapımında bu ürünler kullanılmaktadır. (Haber için bakınız: http://arsiv.zaman.com.tr/2002/03/20/ege/h2.htm)
***
1974 kurulan Organize Sanayi Bölgemizde 2001 yılı itibariyle 450 hektarlık arazi üzerine kurulan  başvuran 180 kadar firmadan, gerekli disiplinleri sağlamadıkları gerekçesiyle 100’ün üzerindekinin geri çevrilmesi ilginçtir.Yorumu size bırakıyor Kayserili Nursaçan’a kulak verelim yeniden:
“Bilecik 2. Sanayi Bölgesi’nde arsa metrekare fiyatı 1 milyon 100 bin lirayken Balıkesir OSB’de söz konusu rakamın 3.5 dolar olduğunu, bu rakama bir de elektrik gideri katılım payı olarak 1 dolar ekleniyor. Ayrıca Balıkesir OSB Müdürlüğü tarafından, Avrupa Konseyi Sosyal Kalkınma Fonu ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan alınan krediler ödenmeyince 2 trilyon lira temerrüd faizi birikti, bu paranın metrekare başına 1 milyon lira olarak gidere katılım payı adı altında üretici firmalardan isteniyor,İstenen parayı ödemeyenler ne yapı ruhsatı alabiliyor ne de işleri kolaylaştırılıyor. Bugüne kadar bütün taahhütleri yerine getirmemize rağmen bizden kaynaklanmayan temerrüd faizi borcunu ödemeyeceğiz” demiş. 
Dert sahibi sadece Kayserili Nursaçan değil. Özen Döküm Fabrikası ortaklarından Balıkesirli iş adamı rahmetli Naci Çakçak, Balıkesir OSB’de yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getirdi: “OSB’de mevcut 21 kilometrelik iç dağıtım yolları henüz asfaltlanmadı. Kanalizasyon sistemi, sadece ana arterlerde mevcut; faaliyette olan firmalar, foseptik çukurlarını kendileri yapıyor. OSB’nin su problemi devam ediyor. Fabrikalar, arsaları içinde sondaj yaparak su problemini çözmeye çalışıyor. OSB’de elektrikler sık sık kesiliyor. Üretim kaybına yol açan kesintiler, inşa halinde olan yatırımcıyı da ürkütüyor. OSB’nin hemen önünden geçen demiryolu üzerine, tren istasyonu yapılması gerekiyor. Ayrıca OSB’de ne bir itfaiye aracı ne de ambulans var. Jandarmanın arada sırada yaptığı kontroller dışında hiçbir güvenliğimiz de yok.”
***
O günleri hatırlamışsınızdır.
Organize Sanayi Bölgesi’nin bugünkü durumu 30 yıl engellendikten sonra Ak Parti’nin ülkemizde tek başına iktidara geldikten sonra 2004 yılında Belediye Başkanlığını da kazanması sonucunda yıllardır biriktirilen sorunların çözümü sonucunda oluştu.
Balıkesir gece gündüz çalışsa kaybedilen 30 yılı 30 yılda telafi edemez. Çünkü bu arada diğer iller aldı başını gitti.
2000’li yılların başında feryatlarını hatırlattığım Almina Tekstil ne oldu dersiniz? Şemsettin Nursaçan fabrikalarını Veliköy Sanayi Bölgesi Çerkezköy / Tekirdağ adresine taşıdı.Şu adrese girip inceleyin: http://www.almina.com.tr/tr/index.htm Daha çok işçi çalıştırıyor ama hepsi Tekirdağlı. Daha çok üretiyor daha çok ihracat yapıyor. Balıkesir’deki engellemelerden hiç birisi ile karşılaşmıyor. Huzurla ülkesine katma değer sağlıyor. Bu arada Kayseri Ticaret Odası Dış Ticaret Şirketleri Meslek Komitesi Üyesi olarak Kayseri’de faaliyetlerine devam ediyor.                       
***
Nursaçan işçilerine Balıkesir piyasasının üzerinde ücret veriyor diye kimler rahatsız oldu?
Elektrikleri kesilirken, işyeri kurşunlanırken türlü engellemelerle karşılaşırken, gazetelere yansıyan feryatları duyulurken örneğin Sanayi Odası’nın Nursaçan’a bir yardımı oldu mu?
Sonunda Almina Tekstil Tekirdağ’da kaçtı…
Kim kaybetti?.. Kim kazandı?..
Kazanan statüko; o günün Sanayi Odası Başkan ve yöneticileri bugün yine aynı kişiler. Nursaçan, Balıkesir’de kalsaydı Nursaçanlar çoğalsaydı “bey”lik, “ağa”lık, koltuk el değiştirecekti. 
Kaybeden biziz yani Balıkesir…
Artık kazanan ve kaybeden lütfen yer değiştirsin…
.....