Belediye başkanlarının, seçim dönemleri dışında kendilerini anlatmalarını her zaman garipsemişimdir...

Sanki, görevlerinin dışında hizmet veriyorlarmış gibi, yaptıklarını ve yapacaklarını, ballandıra ballandıra anlatıyorlar.

Sadece bizim şehirde değil, hemen her il, her ilçede billboardlar genelde belediye reklamlarıyla dolu.

Rutin yapılması gereken belediye hizmetleri, başkanların boy fotoğraflarıyla allandırılıp pullandırılıp milletin gözünün içine sokuluyor adeta!
 

★★★

GÖRÜYOR ve DUYUYORSAN
ALGIYI BOŞVERECEKSİN!

İnternetteki sosyal paylaşım ağlarındaki reklamlar ona keza.

Face, twitter, instagram ile billboardlara baktığınızda baştan yarattıklarını sanırsınız belediye başkanlarının il ve ilçeleri..

Siz o şehirde yaşıyorsanız uzun yıllardır eğer, rutin belediyecilik hizmetleri dışında yapılan fazla bir şeyin olmadığını görürsünüz aslında.

Unutmadan! Ne olur, ne olmaz diyerek neredeyse hemen her şeyin "algı" üzerine kurulmaya çalışıldığı, gözün üzerinde kaş arandığı (!) günümüzde yanlış anlaşılmamak için;

"Kulakları vardır duymazlar, gözleri vardır görmezler, dilleri vardır gerçekleri söyleyemezler"den değilseniz notunu da iliştirelim araya.

★★★
 

SABRİ BAŞKAN'IN
UNUTAMADIĞIM SÖZÜ

Balıkesir'i kasabadan kente dönüştürdüğüne bugün hemen herkesin mutabık olduğu ve öldükten sonra kıymet-i hakikiyesi anlaşılan belediye başkanı Sabri Uğur'un bir sözü var unutamadığım.

"Çok iş yapıyoruz, ama reklamını yapmıyoruz" diye serzenişte bulunan belediye meclis üyeleriyle daire müdürlerine şöyle diyordu efsane başkan:

"Öğrencinin okula gittiğini takdir etmek, onu ödüllendirmek ve övmek doğru mu sizce?

Zaten onun görevi, mecburen gidecek okula.

Bizim de görevimiz yol, su, kanalizasyon, toplu taşıma, kaldırım, asfalt. Şehirde yaşayan insanların işlerini kolaylaştırmak, onlara nefes alabilecekleri alanlar oluşturmak.

Şimdi biz bunları, yani asli görevimizi yaptık diye takdir, övgü beklemek doğru değil.

Bakın rutinin dışında farklı işler, ülke gündemine oturacak projeler üretip gerçeğe dönüştürebiliyorsak,

halkımız da takdir ediyorsa,

açılış da, reklam da o zaman anlam kazanır.

Yapmamız gereken işlerimizi yaptık diye takdir edilmeyi beklemek akıl işi değil."

Alın bu sözleri, yerel yönetimlerde ders diye okutun!

★★★

Buradan şuna geleceğim.

Bırakın ne kadar başarılı olduğunuza, vatandaşlar karar versin.

Siz, değil.

Ayrıyeten...

Belediye başkanlarının performansları, olağanüstü dönemlerdeki çalışmalarıyla değerlendirilmeli.

Normal süreçte belediye başkanlığı yapmanın, o kadar zor olduğunu düşünmüyorum.

Zor olsaydı yapamayacak bir çok isim biliyorum.

Öyle bir yapıyorlar ki, hemi de destan yazıyorlar!

Anlayacağınız kurulu sistem, bir şekilde devam ediyor.

★★★

Önemli olan, dünyanın kabusuna dönüşen koronavirüs salgını gibi, Dünya Sağlık Örgütü'nün "Pandemi" ilan ettiği dönemleri, doğru şekilde idare etmek.

Belediye başkanları böyle zamanlarda, soğukkanlı davranıp, vatandaşına en güzel hizmeti, parti ayrımı yapmaksızın ve zamanında ulaştırabiliyorsa, başarılı sayılır.
 

O belediye başkanları, bu hizmetleri verirken, sokak hayvanlarını da ihmal etmemişlerse, yürekten alkışı da hak eder.

★★★

PANDEMİ SÜRECİ
ve BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ..

Balıkesir'de, sokak hayvanlarını sevip değer veren birçok belediye başkanı var.

Altıeylül, Dursunbey ve Sındırgı belediyeleri gibi.

Bunlardan biri de Karesi belediyesi döneminde hayvan sevgisini neredeyse tüm ilçeye aşılayan Yücel Yılmaz'ın liderliğindeki Büyükşehir Belediyesi.

Yücel Yılmaz, 'pandemi' ilanından hemen sonra, önemli kararlar aldı, uyguladı ve iyi de iş çıkardı.
 

★★★

PARTİ AYRIMI YAPMAKSIZIN

İstanbul'un üç katı büyüklükte bir coğrafyaya sahip Balıkesir'de mağdur durumdaki hemen herkese ulaştı Büyükşehir Belediyesi. Başta koronavirüs tebdirleri kapsamında işyerlerini kapatmak zorunda kalan küçük esnaf ile bu işletmelerde çalışanlar olmak üzere onbinlerce insana sosyal yardım dağıttı.

Kepsut'tan Ayvalık'a, Savaştepe'den Edremit'e, Erdek'ten Bigadiç'e 20 ilçede parti ayrımı yapmaksızın ilçe belediyelerine her türlü desteği sağlayarak vatandaşların yoğun kullandığı yerleri, mekanları araç ve gereçleri sürekli olarak ilaçlanmasını sağladı. Bir milyon 228 bin nüfusa sahip Balıkesir'de 5 katı fazla maske dağıtımına öncülük etti.

★★★
 

BU İŞ DEVAM ETMELİ..

Olağanüstü dönemde daha nice çalışmaları vardı Büyükşehir'in, ama bunlar içerisinde beni duygulandıranı ve umutlandıranı farklıydı.

Bu Kent Konseyi'nin öncülük ettiği "İmkanı Olsun Bıraksın, İhtiyacı Olan Alsın" kampanyası idi.

Hani o "insanlık ölmüş, bitmiş. Bunlar nasıl müslüman" algısı yaratıp halkı umutsuzluğa sevk eden, kültüründen koparmaya çalışan güruha rağmen,

Kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma ruhunu canlandıran "işte biz buyuz" dedirten harika bir projeydi.

Devam etmeli, 20 ilçeye yayılmalı.

★★★

KENT KONSEYLERİ PARALEL Mİ?

Aklıma gelmiş iken,

Kimi ilçe belediye başkanları

Kent Konseylerini "paralel belediye" gibi görüyormuş.

Aman ha!

Pusulanızı mı şaşırdınız siz kuzum?

Kent Konseyleri şehrinizin aklıdır, rengidir, zenginliğidir. Sokaktaki elinizdir, kolunuzdur. En basitinden sizi vatandaşla kucaklaştırır.

O zenginliği, o rengi, o aklı kullanmaya bakın derim!

★★★
 

GECİKMİŞ BİR ALKIŞ

Biliyorum daldan dala atladım ve karman çorman yazı oldu.

Dedim ya gecikmiş bir yazıydı bu.

Zaten buraya kadar okuduysanız sorun yoktur.

İki kelam daha edip nokta koyalım.

En başta ne demiştik?

Belediye başkanlarının performansı, olağanüstü dönemlerdeki çalışmalarıyla değerlendirilmeli.

Covid-19’lu günlerde insana verilen değerin yanı sıra, Hz. Ömer'in "Dağlara buğdaylar serpin. Müslüman ülkede kuşlar aç demesinler" sözünden yola çıkan Yücel Yılmaz, binlerce sokak hayvanının tedavisi, beslenmesi, haşere ve ilaçlanması gibi ihtiyaçlarını gidererek hem alkışı hak etti, hemi de olağanüstü dönemlerin de başkanı olduğunu kanıtladı…

Teşekkürler Yücel Yılmaz..

Selametle...