Adana ve Hatay'da Ocak 2014'te, MİT'e ait tırların durdurulmasıyla ilgili haberler yeniden gündemde. 
Cumhuriyet gazetesinin, Can Dündar imzasıyla yayınladığı, son haber malumunuz.
Adı geçen gazete ve zihniyetindekiler, "müthiş gazetecilik örneği" diye görüyor, bize sunuyor bu haberi. 
Tepkilere ise, "Basın hürdür, sansür edilemez" karşılığı veriliyor.
İyi, güzel de..
Aynı Anayasa'nın, aynı maddesinde bir de şöyle deniliyor:
"Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve Milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar.."
Bana göre ise, yapılan iş gazetecilik falan değil, ülkeye ihanettir.
Cumhuriyetin bu yaptığını, düşman yapmaz!
Maalesef eski Türkiye'nin Cumhuriyet'i yaptı.
Can Dündar'ın yazarlığına diyecek lâfım yok ama, gazeteciliğine batsın diyorum. 
İşin garip yanı ne biliyor musunuz?
Millet diyen, devlet diyen Devlet Bahçeli, sırf seçim için, devlete ihanet eden casusları savunuyor. 
Bu millet, hangi partiyi desteklerse desteklesin, casusları ve hainleri sevmez. Bakın görecekseniz, 7 Haziran'da hepsini tek bir sandığa gömecek!