M.Ö. 3300’lü yıllarda da vardı, şimdi de var. “Nazar Boncuğu” kültürel ve coğrafi sınırları ortadan kaldıran bir simge. Medeniyetin ilk dönemlerinden bu yana varlığını sürdürüyor, insanlığın derin ve kalıcı inançlarını yansıtıyor.

Kültürel özellikleri, dini inanışları içine alan ve coğrafi sınırları aşarak dünyanın birçok yerinde artık bir “moda” nesnesine de dönüşen “Nazar Boncuğu”nu yalnızca renkli, güzel bir cam boncuk olarak görmek büyük hata! Öncelikle pek çok kültürde kendine yer bulmuş nazar boncuğunun tarihine bakıp bugünlere gelelim.

Bahçeşehir Üniversitesi Sanat Tarihi Profesörü Dr. Neşe Yıldıran’a göre ilk nazar boncuğu için M.Ö. 3300’lü yıllara dönmeliyiz. Prof. Yıldıran “Mezopotamya’nın en eski şehirlerinden biri olan Tell Brak’taki kazılarda nazar boncuğu bulundu. Kaymaktaşından oyma geometrik figürler şeklindeydi” diyor. Yalnız bu nazar boncukları, günümüzde bildiğimiz mavi boncuklar gibi değildi. Günümüzdekine benzer boncukların ise Akdeniz bölgesinde M.Ö. 1500’lü yıllarda ortaya çıktığı söylenmekte. Sanat Tarihi Profesörü Dr. Neşe Yıldıran, Ege Adaları ve Anadolu’daki cam nazar boncuklarının cam üretiminin gelişimiyle ilgili olduğunun altını çizerken mavi rengin de Mısır’daki yüksek oksitli sırlı kilden kaynaklandığını vurguluyor. Yani bakır ve kobalt karışımlı kilin fırınlanınca mavi renge dönüşmesi… Mısır’daki kazılarda pek çok mavi Horus Gözü ya da “Ay Gözü”ne rastlandığı bilinmekte. Eski Mısır’da göz biçimindeki nazar boncuğu, bir gözü ay, bir gözü güneş olan şahin şeklindeki tanrı Horus’un Gözü’nü sembolize ediyor. Horus, düşmanı Seth ile savaştıktan sonra kazandığı galibiyet sonrası yaşamın kralı oluyor ve bu nedenle de “Horus’un Gözü”nün kötü bakışları alt edecek güce sahip olduğuna inanılıyor.

Gök Tanrısı “Tengri”nin Mavisi

Eski Türk kabilelerinin de Gök Tanrısı “Tengri”nin rengine yakınlığından dolayı mavi renge hayranlık duyduğu, bu nedenle kobalt ve bakır kullanımını benimsemiş olmaları da kuvvetle muhtemel. Eski Türk toplumlarında nazar boncuğuna munçuk, moncuk, monşak, monçak, monçok, muyınçak gibi isimler verildiği biliniyor. Hatta Hun Hükümdarı Atilla Han’ın atına Muncuk Han adını vermesinin de nazardan korunma amaçlı olduğu belirtiliyor. Mavi nazar boncukları böylelikle bu coğrafyada gün geçtikçe yayılıyor; Fenikeliler, Asurlular, Yunanlar, Romalılar ve Osmanlılar tarafından kullanılıyor. Akdeniz ve Levent bölgesinde yoğun ama ticaret ve imparatorluğun büyümesiyle dünyanın farklı köşelerine de yayıldığı aşikar.

İnsanoğlu çağlar boyunca nazardan korunmaya çalışmış. Göz şeklini stilize eden figür yani nazar boncuğu bu yöntemlerden sadece biri.
 

“Nazarlık”ın kökeni binlerce yıl öncesine dayansana da “Nazar”ın kökeni tam belli değil.  Başarılı kişilerin kıskanç gözlerin etkisi altında kalabileceğine, nazar nedeniyle kişinin talihinin tersine dönebileceğine inanılması. Bu inanç, kültürler arasında var; kuşaklar boyunca da devam etmekte. En eski medeniyetlerde dahi “nazar” kavramı mevcut. Mısır, Babil, Sümer medeniyetlerinden beri kötü niyetli kişilerin içindeki kötülüğün gözlerinden dışarı yansıdığı ve karşısındaki iyi kişileri olumsuz etkilediği, onların başına kötü şeyler gelmesine sebep olduğu düşünülmekte.

Nazar kavramı, Kültür Bakanlığı’nın sayfasında şöyle ifade ediliyor: “İnsanın bakışından kaynaklanan, diğer insan, hayvan ve cansız nesnelere zarar verdiğine inanılan bir tür güç ya da enerji”. Yani eski kültürlerden bugüne “kem göz”, “göz değmesi”, “göze gelme” diye ifade edilen inanış. Dolayısıyla insanoğlu çağlar boyunca nazardan korunmaya çalışmış, yerine göre doğadan bulduklarıyla, zaman zaman ürettikleri ile kendini savunma yolunu seçmiş. Göz şeklini stilize eden figür yani nazar boncuğu bu yöntemlerden sadece biri.

“The Evil Eye: The Classic Account of an Ancient Superstition” Kitabı

“The Evil Eye: The Classic Account of an Ancient Superstition (Nazar Gözü: Antik Bir Batıl İnancın Klasik İtibarı)” kitabının yazarı Frederick Thomas Elworthy’yi ele alalım. Elworthy, göz göze geldiğinde kişiyi puta çeviren Yunan kadınlarından tutun, tek bakışla atlarını büyüleyen adamların olduğu İrlanda halk hikayelerinin bazı kültürlerdeki örneklerini araştıran bir filolog. Hemen hemen her kültür içerisinde nazar gözünün bulunduğu bir efsaneye rastlandığını belirten Frederick Thomas Elworthy, göz simgesinin kültürün içine gömülmüş olduğunu vurguluyor. Öyle ki Pagan çağrışımlarına rağmen dini metinlerin içerisinde de yer bulduğunu söylüyor.

1. yüzyıl Yunan filozofu Plutarkhos’un (kendisine göre) bilimsel bir açıklaması var: “İnsan gözü, kimi zaman küçük çocukları veya hayvanları öldürebilecek güçte, gözle görülmez bir ışın yayıyordu.” Karadeniz’in güneyinde yaşayan bazı insanlarda nazarın daha güçlü olduğuna, daha çok mavi gözlü insanların nazarına inanılıyordu (Mavi göz, Akdeniz’de genetik bakımdan az rastlanan bir durumdu). Öte yandan nazarın, aslında bakışları nazar getiren kişi açısından da bir lanet olduğuna inananlar da vardı. Eski bir Polonya masalında, sevdiklerine nazar değmesin diye kendi gözlerini çıkaran bir adamdan söz edilmekte. Bir bakışın bu kadar lanet getirebildiği inancının yaygın olması da antik medeniyetleri, ondan korunmak için arayışa yöneltti ve nazar boncuğu gündeme geldi. Uzun süre varlığını korudu ve binlerce yıl da kullanım biçiminde fazla bir değişiklik olmadı. Ülkemizde yeni doğan bebeklere nazarlık takılması, eski Mısırlılar ve Etrüsklerin gemilerine nazarlık resmi çizmesi gibi bugün de uçakların kenarında aynı işaretin kullanılması gibi.


Mısırlı boncuk ustalarının Türkiye’ye gelerek İzmir’de bu sanatı uygulamaya başlamasının ardından Türk ustaların da bu teknikleri geliştirdiği biliniyor.

Boncuk fırınında camdan imal edilen, çoğunlukla ortasında göz şeklini stilize eden bir figür bulunan “nazar boncuğu”nun Türkiye’de yapımında ise Mısırlı boncuk ustalarının rolü var. Mısırlı boncuk ustalarının Türkiye’ye gelerek İzmir’de bu sanatı uygulamaya başlamasının ardından Türk ustalar da bu teknikleri geliştirdiği, renkli camların üzerine göz figürünü de ekleyerek günümüzdeki nazar boncuğunu ortaya çıkardıkları söylenmekte. Nazar boncuğu üretimi -büyük ölçüde- İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Görece Mahallesi ile Kemalpaşa ilçesine bağlı Nazarköy’de yapılmakta. UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazinesi’ne dahil edilen boncuk ustası Mahmut Sür, 13 yaşından bu yana İzmir’de nazar boncuğu üreten ustalardan. Nazar boncuğu yapımı ve boncuk ustalığı, usta-çırak ilişkisi içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşan geleneksel bir meslek.

Moda Sektörü de Kullanıyor

Günümüzde moda sektöründeki yansımaları da bu nedenle eleştiriliyor olsa da nazar boncuğunun farklı kullanımlarını görmeye devam edeceğiz gibi. Nazar boncuğu, büyük bir coğrafyanın parçası ve ondan türeyen farklı motifler de ortaya çıkmaya devam ediyor. Kültürel, dinsel ve coğrafi sınırları ortadan kaldıran bir simge. Bu açıdan da medeniyetin ilk dönemlerinden bu yana varlığını sürdürüyor, insanlığın derin ve kalıcı inançlarını yansıtıyor.


Türkiye’ye gelip de nazar boncuğu almadan dönen turist yok gibi! Dünyaca ünlü isimler de nazar boncuğunu kıyafetlerinde, tasarımlarında sıkça kullanıyor.

TV yıldızı Kim Kardashian’ın nazar boncuklu takıları, ABD’li top model Gigi Hadid’in nazar boncuğundan esinlenen ayakkabı tasarımları (EyeLove), İngiliz Kraliyet Ailesi’nden Düşes Meghan Markle’ın nazar boncuklu kolyesi, ünlülerin de trendleri belirlediğinin göstergesi. Moda sektöründe farklı kullanımları olsa da “nazar boncuğu”nun “moda”sının hiç geçmeyeceğinin, dünyanın pek çok yerinde eski medeniyetlerde olduğu gibi var olmaya devam edeceğinin açık seçik kanıtı. Bu arada nazar boncuğu gibi tılsım ve amuletlerin de koleksiyonerler tarafından toplandığını eklemekte fayda var. Bu tematik alan, koleksiyonerlerin vazgeçilmezlerinden. Arkeolojik değer taşıyanlarını da müzelerde görmek mümkün.

Nazar Boncuğu Emojisi

Siz sosyal medya platformlarında “Nazar Boncuğu” emojisi kullanıyor musunuz? Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Turkey Home” tanıtım kampanyası kapsamında, tüm dünyada internet emojilerinin belirlenmesi ve yaygınlaşması için çalışan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan UNICODE konsorsiyumuna başvurmuş, böylelikle geçen yıl “nazar boncuğu” da emojiler arasına dahil edilmişti. İngilizcede “Evil Eye Bead” olarak adlandırılan “Nazar Boncuğu” emojisi, ilk olarak Twitter’ın web sürümünde kullanılmıştı.  >kaynakblogteb.com

Editör: Haber Merkezi