İnternet dünyasında yaşanan gelişmeler günlük hayatımızdan güvenliğimize, eğlence anlayışımızda ticaretimize kadar hemen hemen her şeyi etkiledi.

Özellikle e-ticaret olarak adlandırılan sanal ortamda alışveriş çok yaygın bir hal aldı. İnsanların oturduğu yerden alışveriş yapmayı seveceğini daha önce tahmin eden birçok müteşebbis bu yönde erken harekete geçip çok iyi kazançlar elde ettiler. Artık şirketlerin, şehrin en işlek yerinde yüksek kiralar ve pahalı vitrinler kiralaması gerekmiyor. Üstelik en kalifiye elemanları bulmak ve bunlara yüksek maaşlar ödemek zorunda da değiller. Sanal ortamda satış yapan şirketlerin internet sitelerini kullanışlı bir şekilde düzenlemeleri ve bilinirliklerini artıracak şekilde reklam yapmaları yeterli.

Bugüne kadar kendi iradeleriyle sanal âleme açılan şirketler, artık zorunlu olarak internet sitesi kurmak zorunda kalacak. İlk önce tüm mükellefler için geçerli olan ve birçok bilgiyi bulundurmayı gerektiren bu zorunluluk, yapılan değişiklikle daha sınırlı mükellef kitlesi için geçerli olacak şekilde daraltıldı. Burada yapılan değişiklik aslında “Bütün şirketlerin denetime tabi tutulması” maddesinin değiştirilmesinden kaynaklanıyor. Yeni TTK’nın önceki versiyonuna göre büyük, küçük ve orta ölçekli, halka açık olan veya olmayan, hisse senetleri borsada işlem gören veya görmeyen, özel ve kamu sektörüne dâhil tüm anonim şirketler denetime tabi olacaklardı. Hiçbir anonim şirket bu denetim dışı tutulmamıştı. Ayrıca, yeni TTK’nın geçici 6’ncı maddesi ile anonim şirketlerin yanı sıra limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin de denetime tabi olacağı öngörülmüştü. Kanunda yapılan değişiklikle bağımsız denetime tabi olan şirketlerin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmesine müsaade edildi. Bakanlar Kurulu, aktif varlıklarının toplamı 150 milyon TL’yi aşan, cirosu 200 milyon TL üzerinde olan veya 500 kişiden fazla kişiyi istihdam eden şirketlerin bağımsız denetime tabi olduğunu karara bağladı. Şirketlerin bu şartlardan ikisini iki dönem üst üste taşımaları gerekiyor fakat birbirini takip eden hesap dönemlerinde sağlanan iki ölçütün aynı ölçütler olması şart değil. Hesaplamalara göre yaklaşık 10 bin civarında şirket bu kapsamda.

10 bin şirket kapsamda

Dolayısıyla 10 bin şirketin bugünden itibaren internet sitesi kurma zorunluluğu başlamış bulunuyor. Bunların şimdilik ancak yüzde 5’i istenen seviyede bir internet sitesi kurmuş durumda. İnternet sitesi kurmayan şirketleri ağır cezalar bekliyor. İnternet sitelerinde bulunması gereken bilgilerde de geçtiğimiz hafta değişiklik yapıldı. Buna göre sermaye şirketlerinin kurduğu internet sitelerinde “bilgi toplumu hizmetleri” adı altında özgülenmiş bir alanın bulunması; bu alanda “yönlendirilmiş mesaj” adı altında ilgilisi belirtilmiş mesajların yayınlanması ve şirkete ilişkin bilgilerin ilgililere bu bölümden duyurulması gerekiyor.

    Şirketin MERSİS numarası, ticaret unvanı, merkezi, taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı ile anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, limitet şirketlerde müdürlerin, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerin ad ve soyadları. Bir tüzel kişinin; anonim şirketlerde yönetim kuruluna üye olarak limitet şirketlerde müdür olarak seçilmesi durumunda; tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına tüzel kişi tarafından belirlenen gerçek kişinin de tescil ve ilan olunduğuna ilişkin açıklama, seçilen tüzel kişinin MERSİS numarası, ticaret unvanı, merkezi ve tüzel kişi ile birlikte tescil edilen gerçek kişinin adı ve soyadı ve seçilen denetçinin adı ve soyadı/unvanı, yerleşim yeri/merkezi, varsa tescil edilmiş şubesi.

Kâğıt fatura düzenlenemeyecek

Yukarıda bahsettiğim şartları taşıyan şirketlerin neredeyse tamamının, yaptıkları satışlar için e-fatura düzenlemeleri gerekecek. Hatırlayacağınız üzere cirosu 2011 yılı 10 milyon TL’yi geçen firmaların ÖTV’nin III sayılı listesinde yer alan malları imal, inşa veya ithal edenlerden mal alması halinde e-fatura düzenlemek zorunda. Ayrıca yine madeni yağ lisansına sahip olan firmalar ile bunlardan mal alan ve cirosu 25 milyon lirayı geçen firmaların e-faturaya geçmesi gerekiyor. E-Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin kendi aralarındaki faturalaşma süreçlerinin elektronik olması gerekiyor. Diğer bir ifade ile sisteme dâhil olan mükelleflerin kendi aralarında kâğıt fatura düzenlemeleri mümkün değil. Bu şekilde düzenlenen bir fatura maliye tarafından hiç düzenlenmemiş olarak kabul edilecek. Tabii olarak düzenlenmeyen fatura için kesilmesi gereken cezalar kesilecek. Ancak e-fatura sistemine dâhil olan bir mükellefin, fatura düzenleyeceği mükellef e-fatura sistemine kayıtlı bir mükellef değilse, bu mükellefe düzenlenecek fatura mecburen kâğıt olmak zorunda.
Editör: Haber Merkezi