Kasım ayında sınırı ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesinden sonra yaşanan gelişmeler ilişkileri gerdi. Rusya ‘hem suçlu, hem de güçlü’ rolünü oynamaya devam ederken kantarın topuyla çok fazla oynadı. Bunda Rusya’da 6 ay içinde yapılacak seçimlerin de etkisi var.

Devlet Başkanı Putin, çizilen karizmasını düzeltmek için akla hayale gelmeyecek politikalara girdi. Türkiye ile ticari ilişkileri nerdeyse askıya aldı. Bir nevi suçluluk psikolojisine giren yaramaz çocuk gibi davranıyor. Kendi iç siyasetinde ayakta kalmaya çalışıyor. 

Türkiye ile Rusya’nın ticaret hacmi 25 milyar dolar civarında. 2o Milyar doları zaten doğalgaz. Türkiye’nin ihracatı 5 milyar dolar. Putin, hava atacağım derken namluyu kendine çevirdi aslında.  Farkında değil. Biz doğalgaz konusunda nasıl Rusya’ya bağımlı isek, onlar da bize meyve-sebze konusunda bağımlı. 

Kestin ithalatı. Ne oldu? Rusya’dan gelen haberlere göre Moskova’da marketler de tek bir domates 8 dolara kadar fırlamış. İşte bu oldu. 
Böyle giderse meyve-sebze yüzünden halkta ciddi tepki doğacak. Şimdiden mırıldanmalar var bile. Putin geri adım atmazsa yaklaşan seçimlere kahraman olarak gireceğim derken ‘Rus ruleti’ oyunun da olduğu gibi beynine kurşunu sıkacak. Ölür mü bilmem? Ama ciddi yara alacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu Ruslardan daha Rus anlayışlıların da tepkileri nedeniyle ‘Bekle gör’ politikası güdüyor. Doğruluğu tartışılır. Ama hiçte tahmin edilmediği şekilde önümüze yeni imkanlar çıkacak.  

İran’a uzun yıllardır uygulanan ambargo hafta içinde kalktı. Bölge ekonomilerini hareketlendirdi. İran, yatırımlara aç. İran halkının da ambargonun kalmasından duyduğu sevinç bu yüzden. Ambargonun kalkması neticesinde en büyük payı Türkiye alacaktır. Rusya ile benzer ticaret hacmine sahip olduğumuz bir ülke. Rusya’nın verdiği zararın bir kısmını telafi edeceğe benziyor. 

Tüm bu söylediklerimi afaki sayabilirsiniz. Bende bu nedenle İran konusunda bilgisine inandığım bir dostumun görüşlerine baş vurdum. Sizlere yanlış bilgi vermeyeyim diye. 

Dostumuz Sayıştay kökenli. Hem siyasete yakın, hem bürokrasiye, hem özel sektöre. Ekonomi konusundaki bilgisine de güveniyorum. Halen de Türkiye’nin en büyük kurumlarından birinin Genel Müdürü. Yani İran’la ilişkileri devam ediyor. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği’nin Genel Müdürü İrfan Güvendi. 

Göreve geldiğinden bu yana kurumda güzel işler yapmaya çalışıyor. Yapıyor da. Çünkü göreve gelmeden önce yıllık zararı 30 milyon lirayı bulan bir kurumu bir yıl aradan sonra 30-40 milyon lira kara geçirmeyi başardı. Yani artı 70 milyon… 

İrfan bey aynı zaman da Türkiye’nin yurt dışında doğrudan yaptığı en büyük yatırımın ilk yöneticisi olma özelliğine sahip.  GÜBRETAŞ’ın İran’da özelleştirmeden aldığı amonyak fabrikası Razi’nin genel müdürlüğünü yaptı. Ki bu fabrika dünyada sayılı.Çin, Endenozya, Vietnam, Hindistan dahil ihracatı var. Yani en doğru bilgiler onda.

Allah bir kapıyı kapatırsa, bin kapıyı açar’ diye güzel bir söz var. Türkiye açısından da aynen öyle. Rusya kapısı kapandıysa İran açılır, Suudi Arabistan açılır veya…

İrfan bey ambargonun kalkması ile İran’da önemli bir yatırım patlaması olacağı görüşünde. Özellikle ‘petrol, petrokimya ve doğalgaz’ konusunda. Ambargo nedeniyle uzun yıllardır yenilenme yapılamamış. Kalkması ile birlikte yenilenmeye gidilecek. Özellikle Şubat içinde yapılacak seçimler sonrası özelleştirme alanında büyük adımların atılacağı ve yabancı sermayenin İran’a çekileceğini düşünüyor.  Özellikle petrol ve doğalgaz alanların da büyük bir özelleştirme düşünüldüğüne de işaret ediyor. Teknoloji transferi de hızlanacak. 

İran açısından Türkiye’ye doğalgaz satışı büyük önem taşıyor. İrfan beyin anlattığına göre, geçtiğimiz yıllarda İran doğalgazında yaşanan sıkıntılar teknik alt yapıdan kaynaklanıyordu. Çünkü yıllardır İran doğalgaz boru hatları ve pompa istasyonlarında ki teknolojileri yenileyemiyor. Bu sebepten pompalar yetersiz kalıyor. Nakilde problem çıkıyor. İran doğalgaz sata bilmek için kışın fabrikaları kapatıyormuş. Çünkü Türkiye’ye doğalgaz satmak daha karlı geliyor.  

Ambargonun kalkması ile İran’ın hızla doğalgaz ve petrol boru hatlarını yenileyecek.Türkiye’ye daha fazla doğalgazın geleceği görüşünde. Yani anlayacağınız Rusya naza çektiği ile kalır. Ticaret bu yeni fırsatlar doğuyor.  

İrfan Güvendi, “Türkiye’nin İran’a özgü yeni bir stratejisi olması lazım” diyor. Bu nedenle İran’da bazı konularda algı çalışması yapılması düşüncesinde. 

Bu arada yetkililerin Rusya’da iş yapan müteahhitleri İran’a hızla yönlendirmesi gerektiğini de işaret ediyor.  Turizm alanı da öyle.
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri olarak GÜBRETAŞ’ın sahibi olduğu Razi Petro-kimya tesislerini de ambargonun kalkması ile hızla yenileceklerine dikkat çekiyor. Razi bünyesine Arya Phosphoric firmasını da katmışlar. Razi dünya amonyak piyasasında %5 pazara sahip. Yeni yatırımlarla birlikte bu oran hızla katlanacak. 

Özetle durum bu. Bir kapı kapanırsa bin kapı açılır,