Daha ilk günden beri şunu söylüyorum.
Bu işin Atatürkçüsü, Tayyipcisi, Ülkücüsü yok. 
Söz konusu olan vatanın birbirliği, bütünlüğü..
Hem ne diyordu;
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.” marşını kanlarıyla yazan bir nesile başko-mutanlık eden Mustafa Kemal; 
"Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.."
Var mı başka tarifi bugünkü manzaranın Allahaşkına.
Öyleyse... 
....
SESSİZ YIĞINLARIN SESİ OLMAK...
Böyle diyerek birkaç kez değindim bu noktaya. Sessiz yığınların sesi olmaya çalıştık kendi alanımızda. 
Balıkesir siyasetçilerini aradı gözlerimiz Milli İrade Meydanı'ndaki demokrasi nöbetlerinde her gün..
Bandırma, Balya ve Sındırgı meydanlarındaki birliktelik tek tesellimiz oldu.  Üst düzeyde birliktelik yolunda umutla bekleyişimiz sürerken..
Recep Tayyip Erdoğan büyüklüğünü bir kez daha gösterdi, “Önce vatan” diyerek dostluk elini uzattı. İktidara muhalefete. 
Önce, CHP ve MHP liderleriyle olan davalarını geri çektiğini açıkladı.
Ardından, hepimizin tek arzusu, isteği ve beklentisi olan çağrıyı dillendirdi. 

***
BEN BU DEVLET BEY'İ SEVİYORUM YAHU!
15 Temmuz destanını yazan millete Başkomutanlık eden Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, 7 Ağustos'ta  "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne katılarak birer konuşma yapmaları için davet gönderdi.
Bahçeli, her zamanki gibi Devlet adamlığını göstererek davete icabet edeceğini açıkladı. "Milletimle birlikte olacağım" diyerek manidar bir mesaj da verdi Devlet Bey..
Kılıçdaroğlu ise bu yazının yazıldığı saate kadar kararsız idi katılıp katılmama noktasında.  CHP'den bir heyeti göndereceğini söylüyor Kemal Bey. 
***
CHP GENEL BAŞKANI OLSAYDIM...
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, ikinci bir çağrı yaptı dün. Mitingde kendisini de görmek istedikleri yolundaki daveti yeniledi. 
Kemal Bey, katılır mı katılmaz mı bilmiyorum.
CHP'nin başında ben olsaydım eğer hiç tereddütsüz davete icabet ederdim. 
Kürsüye çıkar, milletime; "Sizinle gurur duyuyorum. Bu vatana canım feda" derdim.
Kılıçdaroğlu'nun kararını gözden geçirmesi için üç günü daha var! Bakalım ne yapacak demeden önce, Sözcü’nün internet sitesindeki anket gözüme takıldı.
Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla prim yapan Sözcü, okurlarına soruyor: 
Kılıçdaroğlu, mitinge katılmalı mı katılmamalı mı? 
Benim baktığımda oy kullananların sayısı 40 bin civarıydı ve yüzde 66'sı "katılmalı" görüşünü paylaşıyordu..
Bende “katılmalı” butonuna tıkladım ama, aklım "kesinlikle katılmaz" diyordu o an..
***
MUHALEFET Mİ.. ŞİMDİ HA...!
Bu son cümle işin latife yönüydü. 
Milletin asgari müşterekte buluşması, birlik ve beraberliğin tahkim edilmesi, siyasi hayattaki asgari nezaketin kalıcı olarak tesis edilmesi ümidi ve iradesi yakalanmış iken bu fırsat iyi değerlendirilmeli diyorum. 
Mevzubahis vatan sevgisi ve vatan nöbetiyse eğer...
Bugün için muhalefet teferruattır...
5 AĞUSTOS 2016