Recep Tayyip Erdoğan’a karşı HDP ve İYİ Partiyi yan yana getiren güç gerçekten demokrasi ve hukuk aşkı mı? 

CHP ve HDP’yi aynı paydada birleştiren amaç gerçekten Edirne’den Karsa ülkenin kalkınması mı? 

Mesela bu partiler, bir ittifak kurarak daha iyi sağlık hizmetleri mi vaat ediyor yoksa daha müreffeh bir Türkiye’mi? 

Sürekli adaletsizlikten yakınanlar neden yargıya binlerce terör örgütü üyesi sızarken “ne yani ülkücüleri mi alacaktım” ifadesine takılmıyor?  Yargıya verilen ve hala onarılamayan bu yarayı neden tartışmıyor ve konunun çözümü için mecliste çalışmıyorlar?

Neden yüzlerce kişiyi katleden ve binlercesini yaralayan bir terör örgütüne üyelik, yardım, yataklık ettiği iddiasıyla yargılananları sürekli gündeme getiriyorlar?  

Oysa çok azı hariç önemli bir kısmı gerçekten bilmeden terör örgütünün içinde bulundukları için serbest kalmaktadır. Ancak serbest kalanları AK Partili, tutuklu kalanları ise başka partilerdenmiş gibi göstermek ve vatandaşların öfkesini devlete yönlendirmek kime ne gibi fayda sağlar? 

Zira Türkiye’de yasma, yargı, yürütme üç temel kamu erkidir.  Yargının kararlarını çerçeveleyen yasamadır. Oysa bugün yasamada AK parti çoğunluğu bulunmamaktadır. Eğer gerçekten derdiniz adalet ise yasamada (mecliste) adalet için ittifak yapın ve yasalarla adaletin temini için çalışın.  

CHP’li yöneticiler liderlerinin aldığı kararlardan haberleri olmadığını her fırsatta neden ifade ediyorlar? İttifak partilerini bir araya getiren ve tek bir ortak söylemde birleştiren gücün partilerin kendi karar organları olmadığı o kadar açık ki…

Bu nerden görüyoruz? 

Mesela Eskişehir, Odunpazarı CHP’li Belediye başkanının Özel Kalem Müdürü olan kişi DHKPC üyesi olmaktan hüküm giymiş. Mevcut CHP’li, belediye başkanı bütün CHP tabanının itirazlarına rağmen onu korumak zorunda… 

Şimdi bir belediye başkanı nasıl olur da özel kalemine, yani en mahrem makama üstelik çok büyük bir bütçe ayırarak DHKPC hükümlüsü birini atar? 

CHP’de başka adam mı kalmadı? 

Hiç mi kendini seçen halktan korkmaz?

O kişiyi görevden alması için mesela CHP genel merkezi neden itiraz etmez veya edemez? 

Mesela Sarıyer Belediyesi müdürlükleri geçmişte farklı terör örgütlerine üye veya sempatizanları tarafından bölüşülmüştür. CHP genel merkezi bunu bildiği halde neden itiraz etmez veya edemez?
Mesela Maltepe CHP’li Belediye başkan yardımcısı TİKKO militanı olmaktan hüküm giydi. Bu kişinin TİKKO bağlantısını bilmeden mi belediye bütçeleri bu teröristlere teslim edildi?
CHP, İyi Parti HDP ittifakı o kadar açık ki, İsmail Ok’un birlikte çalışabileceğine kanaat getirdiği Edremit’in ittifak belediye başkan adayı, bir ittifak destekçisinin, “oyumuz Kürdistan” ifadesinden alınmıyor ve (Kürdistan verilecek oy) “yani bize demektir” diyebiliyor. Kürdistan hayali bu ittifak partilerinin mi yoksa onları projelendiren ve ortaya süren ağababalarının mı hayali? 

Şimdi İYİ Parti yöneticileri bunları bilmiyorlar mı? Ömrünü ister Ülkü Ocaklarında, ister Atatürk’ün kurduğu partide geçiren biri ne kadar kirlenirse kirlensin bu hayalin bir parçası olamaz. Öyleyse bu parti yöneticileri bu zilleti neden çekmek zorundalar? Aslında hepsi her şeyin farkında… 

Ama kımıldayamıyorlar. 
Soru şudur: Neden?