Tarım ve Orman Bakanlığı, gıdada hile, tağşiş, taklit yapan firmaları her yıl bir liste halinde yayınlıyor.

Hepimiz biliyoruz ki yediğimiz hemen her şeyin içine birileri daha çok kazanmak adına halkın sağlığını hiçe sayacak şekilde alakasız maddeler katıyorlar.

Ekmekten salçaya, salamura zeytinden sucuğa kadar aldığımız gıdalarda tatlandırıcı, renklendirici, koruyucu, bayatlamayı geciktirici, kıvam artırıcı gibi çeşitli katkı maddeleri kullanıyorlar.

Aslında böyle olduğunu biliyoruz ama bilmezden geliyoruz.

Aldığımız gıdaların içinde ne olduğu bizim için önemli değil, yeter ki ucuz olsun.

Neyse…

Bakanlığın açıkladığı listeye dönelim.

Bakın hangi gıdaların içinde neler varmış…

-Tavuk eti, köfte, pişirilmiş et, tantuni eti gibi gıdalarda at ve eşek eti tespit edildi,

-Süt ve süt ürünlerinde jelatin, bitkisel yağ, nişasta, süt yağı harici yağlar tespit edildi,

-Baharat ve bitkisel çaylarda boya maddesi tespit edildi,

-Sızma zeytin yağlarında trans yağ ve tohum yağları tespit edildi,

-Ayrıca alkollü ve alkolsüz içeceklerde, arıcılık ürünlerinde hileler tespit edildi.

Mideniz kaldırır mı bilmiyorum ama dahası da var…

-Şekerlemelerin içinde, domuz jelatini, tekstil boyası, hayvan yemi katılıyor.

-Küf tutmuş peynirler eritilerek, eritme peynir diye satılıyor.

-Kullanılmış kızartmalık yağlar gıda maddelerine karıştırılıyor.

-Bozuk, ezik ve kurtlu incirlerden, incir lokumu yapılıyor.

-Kuru üzümler kurutulmadan önce mazota bulanarak, haşerelere karşı önlem alınıyor.

Bunlar sadece tespit edilip gün yüzüne çıkanlar.

Ya haberimiz olmayanlar ne olacak?

Bilinmeyenler?

Kapalı kapılar ardında üretilip her gün satışa sunulan ürünler?

İçtiğimiz sular?

Yediğimiz tavuklar?

Balıklar?

Günümüzün sistemi, insanın yerine parayı…

Aklın yerine kurnazlığı…

Doğruluğun yerine kandırmacayı koyduğu sürece, bu haberleri bizler daha çook okuruz.

Hatta yine bu ürünleri almaya, bu ürünleri satanları başarılı saymaya devam ederiz.

Ne yazık ki gerçek bu…

Şimdi akıllı olanlar değil kurnaz olanlar itibar görüyor.

Bu sistemde “kurnaz” değilseniz, “kaybeden” olarak eziliyor, yok oluyorsunuz.

Kimse kimseyi kandırmasın.

Hayali ineklerden kazanç sağlayacağını sanıp Çiftlikbank’a para yatıranlarla…

Kaynağı belli olmayan kripto paralarla köşeyi dönmeye çalışanlarla…

Hepimiz bu sistemin içindeyiz.

Her birimiz, bu sistemin çarklarını çevirmekte bir birimizle yarışıyoruz.

En kurnaz kimse onu alkışlıyoruz.

En kurnaz kimse önünde saygıyla eğiliyoruz.

En kurnaz kimse onun başarıları karşısında hayranlık duyuyoruz.

Hatta işi öyle bir raddeye getirdik ki...

Kurnaz olmanın ahlaklı bir tutum olmadığını biliyor ama “kaybedenler” arasında yer almamak için görmezden geliyor, “farkında değilmişiz” gibi yapıyoruz...