Yol alırken geleceğe; gerek ülke, gerek şehir olarak ne kadar sahip çıkıyoruz kendi değerlerimize?

Ülke olarak tarih-kültür ve turizm zenginliklerine bu kadar vurdumduymaz olan bir başka emsal var mıdır bilmiyoruz.

Yok etmek, heba etmek, tüketmek, kirletmek bize özgü.

Geleceğe aktaramıyoruz güzellikleri.

Sonra o “geleceklerde” nostalji ve özlem içine gömülüyoruz.

Ülke olarak neysek şehir olarak da pek farkımız yok.

Tüketmekte ve kaybetmekte üstümüze yok.

İki örnek vermek istiyoruz kaybolanlara dair… Mekan ile başladık bugün; yarını atlayıp pazartesi de “insan” ile o kayıplara devam edeceğiz.

Kaybettiğimiz…

Kaybedilen…

Kaybettirilen…

Tabiri caizse öldürülen bir kurumuz daha var, gözümüz aydın!

Şimdi, aynı Hayati Köseley İzci Evi gibi tarihe karışmak üzere olan ama onlarca yıldır bu kentin içinde yaşayan ve kent kimliği ile özdeşleşmiş o kazanımımız, vazgeçmezse yetkili sorumlular, yok edilmek üzere fiilen!

Ne yazık ki sahip çıkılmıyor, aksine yetkili sorumluların gösterdiği olumsuz yaklaşım nedeniyle “ölen” bir kuruma dönüştürülüyor BATİK.

Balıkesir Tenis ve İhtisas Kulübü.

Son yıllarda bilinçli olarak ve bazı maksatlı çevrelerce yıpratılmaya çalışılan BATİK’te günün konjonktürüne uygun şekilde bu amaca ulaşılmış gibi gözüküyor.

Park içinde Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün kiracısı olarak uzun yıllardır faaliyette olan BATİK’in kentin spor kültürüne ve özellikle tenis sporunun gelişmesine olan katkısını kim yok sayabilir?..

Bir anlamda Balıkesir’de tenis BATİK ile doğmuştur.

BATİK sayesinde ve zaman içinde genç-yaşlı, çocuk-bayan tenis sporunun seven kitlesi ile buna paralel tenis oynayanların sayısı artmıştır.

Son 8-10 yılda açılan yeni tenis kulüpleri, belediyelerce yapılan yeni tenis kortlarının temelinde hep BATİK harcı vardır.

Ama artık kapı önüne konmuş, kiralanan tesisler, derneğin elinden bizatihi Gençlik Spor tarafından alınmıştır.

Artık tenis kursuna giden minik çocukların bekleme yerleri, anne babaların oturup da dinlenecekleri, yazın sıcaktan-kışın soğuktan koruyan bir mekan dahi kalmamıştır.

Bravo bunu başaranlara ki; BATİK’in bu kaybedilişini tarih yazacaktır!

1981’de kurulan Balıkesir Tenis İhtisas Kulübü; sosyal tesisleri ve kortlarını üyelerinin ve dernek yönetimlerinin yaptığı katkılarla defalarca yenilemiş, sayısız kez 1.lig ve 2.lig takımlarıyla mücadele etmiş, bünyesinde yetişen pek çok sporcu sayısız başarı kazanmış ve tüm bunları başarırken kuşkusuz GSİM’ne yüksek kiralar da ödemiştir.

Şimdi yaklaşık 40 yıldır kiracısı olduğu sosyal tesis BATİK’in elinden alınıyor. Gerekçe judo, karete jimnastik salonu olarak kullanılacakmış.

İyi de bu sosyal tesisin büyüklüğü bu sporlara uygun mu, sonuç itibariyle düdük kadar yer; bu spor dalları için başkaca yer kalmamış mıdır da küçük bir mekana zorlama el koyma neden?..

BATİK, daha çok yakın bir geçmişte; uluslararası bir tenis turnuvasına ev sahipliği yaptı.

Hatırlar mısınız lütfen.

Hatırlayınız lütfen.

Uluslararası bir turnuvayı Balıkesir’de bir kulübün yapması bile, başlı başına ve her zaman takdir edilmesi gereken ve bunun yanında Valiliğinden tutun GSİM’ne, Büyükşehrinden tutun ilçe belediyesine kadar her kurumun bu derneğe sahip çıkmasını gerektiren bir ayrıcalık iken…

Uluslararası turnuva yapan ve ileride yenilerini de yapması da muhtemel olan bir spor kulübünü sosyal tesissiz bırakmak…

Balıkesir’e has olsa gerek.

Ne diyelim…

Buradan ümidi kestik, CİMER, BİMER, ilgili bakanlık ses verirse amenna…

Yazın tarihi kenara…

Ve…

“Balıkesir bir değerini göz göre göre öldürüyor” diye de not düşün altına!