Cuma günkü “ABD’nin hırçınlığı ve Türkiye’nin kozları” başlıklı yazımızı kaleme almıştık. İnternette dolaşırken karşıma 17 Kasım tarihinde Türkiye’nin Ege Denizi için yayınladığı NAVTEX bildirisine rastladım. Semadirek ve Limni adalarının 1923 Lozan Barış Anlaşmasına göre gayri askeri statüsünün ihlal edildiği vurgusu dikkatimi çekti.

Yine sosyal medyada gezinirken Fransa’nın Yunanistan’a nükleer füzeler sevk etmeye başladığı bilgisi önüme düştü. Bilgi şöyle; “Fransa’nın Yunanistan’a nükleer füze transfer ettiği ve buna devam ettiği yolunda ciddi bilgiler var.. Bu işin arkasında Amerika ve özellikle de Almanya var” şeklinde.

Ekim ayı içinde ABD’nin Binin üzerinde tank ve yüzün üzerinde helikopteri Dedeağaç’a sevk etmesi bilgileri ve Yunanistan ile karşılıklı NAVTEX ilanları Ege’de gerginliğin düzeyini göstermesi açısından önemli.

Özellikle Fransa’nın nükleer füze başlıklarını Yunanistan’a sevki hedefin Türkiye’den başka bir yer olmadığını göstermeye yetiyor.

Türkiye’de döviz ve hayat pahalılığı üzerinden yaşana ekonomik çalkantı maalesef çevremizde olup biten bu gelişmeleri gözlerden kaçırıyor. Türkiye yaklaşmakta olan Ege merkezli savaş ortamına güçlü girmek için bir an önce döviz endeksli hayat pahalılığı ve ekonomik çalkantıya çare bulmak zorundadır.

Türkiye öyle görülüyor ki Ege merkezli savaş ihtimaline karşı savunma teknolojileri açısından hazırlıklı görünüyor. Fransa’nın alelacele ABD’nin desteği ile nükleer füze başlıklarını Yunanistan’a sevk etmesi Türkiye’nin gücünü dengelemeye yönelik olarak görülmelidir.

Bu sevkiyatların devam etmesi gerginliği daha da artıracaktır. Bu noktada ABD nükleer füze başlıkları konusunda neden kendi imkânlarını değil de Fransa’yı maşa olarak kullandığı dikkat çekici.

ABD’nin Dedeağaç’a kurduğu üs hangi gerekçe ile olursa olsun Türkiye’ye karşı bir tehdittir. Aynı zamanda 1923 Lozan Anlaşmasının ihlalidir. Türkiye bu üs konusunda gerekli uyarıları yapmasının ardından zamanı geldiğinde tedbirlerini alacaktır. Kaldı ki bu üsse taşıdığı bin tank başlı başına Türkiye’yi işgal niyetinden başka bir şeyi göstermez.

Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği, döviz endeksli hayat pahalılığı ve ekonomik çalkantı yaşadığı bugünlerde ABD-Fransa ve Almanya’nın Yunanistan üzerinden hazırlıkları şark kurnazlığından başka bir şey değildir.

Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden bu hazırlıklara karşı hızla ekonomik istikrarı sağlamaya ihtiyacı var.

Kalın sağlıcakla…