NE KADAR SINAV, O KADAR DERSANE

Dersane sahipleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eğitimde fırsat eşitsizliği yarattıkları gerekçesiyle bu özel kurumlarla ilgili vereceği kararı bekliyor. Balıkesir'de eğitimlerini sürdüren 16 özel dershanenin birlik başkanı Erdoğan Dönmez, sınavlar devam ettiği sürece dershanelerin ortadan kalkma şansının bulunmadığını öne sürdü. Dönmez, "Bunu Güney Kore'de denediler, başaramadılar. Bu ülkede şimdi devlet özel dershanelerin fiyatlarını düşürebilmek için uğraşıyor. Hükümet bu örneği umarız inceliyordur" diye konuştu.

"BU İŞ MERDİVEN ALTINA İNER"
Bu yıl üniversite sınavı için bir milyon 900 kişinin başvuruda bulunduğunu hatırlatan Dershaneler Birliği Başkanı Erdoğan Dönmez, bu kadar kişinin girdiği sınava hazırlık yapan kurumların ortadan kaldırılarak, özel okullara dönüştürülmesinin mümkün olamayacağını ileri sürdü. Türkiye'de pahalı olduğu gerekçesiyle özel okullara olan ilginin istenilen seviyede olmadığına işaret etti. "Bizler yasal kurumlarız. Ben seni kapattım diye bir şey olamaz. Dersaneler kapatılırsa bu iş merdiven altına iner. Şimdiden mahalle aralarında özel ders büroları kaynamaya başladı bile. Parası olan bu eğitimi buralardan alabilecek. SBS'yi kaldırarak dersanelere olan ilgiyi azaltmak mümkün değil. Türkiye'de 45 çeşit sınav yapılırken, bu sayı 10 yılda 245'e ulaştı. Sınav cenneti olan ülkede bu kadar da hazırlık süreci var" dedi.

VELİ PANİĞİ KAYITLARI PATLATTI
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullardaki kaliteyi arttırıp dershanelere olan ilgiyi azaltma yönüne gideceğini ileri süren Balıkesir Dersaneler Birliği Başkanı Erdoğan Dönmez, yarış ortamında dershanelerin kapanacağını düşen velilerin paniğe kapılarak dersane kayıtlarında patlamalara yol açtıklarını ifade etti. Bu özel kurumlara kayıt yaptıran öğrenci sayılarının geçtiğimiz yıla oranla ikiye katlandığını bildiren Birlik Başkanı Dönmez sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteye girebilmek bir yarış. Ülkemizde liselerden mezun olanların üniversitelere gidip de sınavsız girmeleri mümkün olamayacağına göre o zaman bu kurumların kapanması mümkün değil. Okullarda kalitenin yükseltildiğini varsayalım. Yarışan insan daha fazlasını istiyor. Devlet bırakın bu kurumları kapatmayı ekonomik olarak katkı verse eğitim daha iyi bir yere gelir. İnsanlar daha iyi hizmet bulduğu için dersanelere gidiyor. Okullarda eğitim kalitesinin düşmesinde sürekli değişen müfredatların büyük rolü var. Okullardaki işleyişinde öğrencinin, öğretmenin ve velinin bir birine güvenler yok olmuş durumda. Okullarda herkes işini hakkıyla sağlıklı verimli bir şekilde yapmıyor. Bu olmuş olsaydı okullarımızdaki eğitim kalitesi iyi, bütün veliler memnun olurdu. Ebeveynlerin sürekli dile getirdiği şey çocukların okuduğu okullarda bir şey alamaması. Bu da nedir, demek ki, okullardaki hizmet belli nedenlerle aksıyor.

BALIKESİRDE YÖNETMELİĞE UYAN YOK
Yönetmeliği göre Balıkesir'de okul olabilecek nitelikte dershane yok. Balıkesir'de iki, üç özel okullar var hepsi tam kapasiteyle mi çalışıyor. Bazılarının yarı yarıya doluluk oranı olduğu isim değiştireceği yeni birilerini de bünyesine katacağı konuşuluyor. Demek ki özel okullar öğrenci bulamıyor. Bu görüştü dershanelerin özel okul yapma mantığı ne? Türkiye'de özel okul ihtiyacı yok. Devletin derslik ihtiyacı var. Sorunu özel okul açıp çözmek mümkün değil. Devlet, özel dersanelere diploma verme hakkı tanısın, hafta içi okul olarak çalışalım hafta sonu da üniversiteye hazırlık kursu olarak çalışalım.

16 DERSANEDE 5 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR
1970'li yıllarda açılmaya başlayan dershaneler şimdi çok büyük bir sektör. Bu hükümetin döneminde dershane sayısı ikiye katlandı. İlk öğretimdeki ilk üç sınav bu dönemde geldi. Alınan kararlarla sayı bu yüzden iki katı arttı. Devlet bir dershaneden sigorta primi, KDV, gelir ve stopaj vergisini düşünürsek yıllık kazancı 300 bin lira. Balıkesir merkezinde 16 dershaneden devletin kasasına yılda 3.5 milyon liralık vergi giriyor. Kurumlarımızda 5 bin kişi çalışıyor. Bu sadece Balıkesir'den. Türkiye ölçeğini düşünürseniz çok büyük bir rakam ortaya çıkıyor. Devlet kendi okullarına harcadığı parayı dershanelere aktarsın, Türkiye'de eğitim bakın nasıl düzeliyor.

ÖZEL OKULLARDAN DAHA UCUZ EĞİTİM
Bir çocuk 6 yaşında ana sınıfına gidiyor. Yıllık ücreti 7 bin lira. Aylık 10 lira servis ücreti. 7 ya da 8'nci sınıfta ilköğretim için dershaneye başlıyor. Bu öğrenciye bu yıl ailesinin harcadığı para bin 600 ila 2 bin lira arasında. Dershaneye başlıyor, bir yıl kurs görüyor. Bire bir etütlerle eksikliklerini tamamlıyor. Yılda harcanan para bin 800 ya da 2 bin lira bunu yıl içine böldüğünüzde ayda 170-180 liraya gelir. Bu da özel okulda servis ücretine ayrılan parayla öğrenci dershanede bir yıl eğitim görüyor demek oluyor. Bir öğrencinin iki yıl dershanede hazırlandığını var sayarsak iki katı. Üniversite hazırlık derseniz bunun fiyatı 3 bin lira dolayında. Son iki yılda ise 2 bin 500 lira harcanıyor dersek, yıllık harcanan miktar 5-6 bin lira. Bir özel okulun yıllık eğitim parasının yarısı  ile bir öğrenci iki yıl dershaneye devam edebiliyor. Buna servis ücretini de eklerseniz üç yıl dershane eşittir, bir yıl özel okul parası."