Bertelsmann Vakfı'nın yaptırdığı araştırma küreselleşmenin en çok zengin sanayi ülkelerinde yaşayanların yararına olduğunu tespit etti.
Küreselleşme raporunda ülkeler arası ekonomik kenetlenmeden en fazla avantaj sağlayan ülkeler arasında Almanya altıncı sırayı alıyor.
Küreselleşmeden en kârlı çıkan ilk beş ülke ise İsviçre, Japonya, Finlandiya, İrlanda ve İsrail. Çin ve Hindistan küreselleşme listesinin son iki sırasında yer alıyor. Arjantin ve Rusya gibi genç sanayi ülkeleri de küreselleşmenin nimetlerinden daha az yararlanıyor. 42 ülkeyi kapsayan raporda, uluslararası ekonomik kenetlenmenin refah üzerindeki etkileri araştırılmış.

Araştırmaya göre küreselleşme 1990-2016 yılları arasında Almanya'nın Gayrı Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) kişi başı yılda bin 150 euroluk katkıda bulundu. Aynı dönemde küreselleşmeden İsviçre kişi başına bin 900, Hindistan ise 20 euro kazanç sağlamış. Çin ve Meksika'nın küreselleşme kazanımları ortalamanın altında.

Ekonominin süper gücü ABD 445 euro ile 25'inci sırada yer alıyor. Araştırmada ABD'nin orta sıralarda yer alması, "Yüksek küreselleşme oranıyla 1990'lara giren ABD'nin o yıllardan itibaren diğer ülkelerle ekonomik bütünleşme adımları atmamış olmasına" bağlanıyor.

Araştırma ülkelerle ilgili ortalama hesapları kapsadığından sayılar küreselleşmede kaybeden branşları ayrı ayrı sıralamıyor. Araştırma sonuçlarını rapor haline getiren Cora Jungbluth, Alman Haber Ajansına (dpa) yaptığı açıklamada, "Almanya'nın tekstil ve elektronikte kaybedenler arasında yer aldığını" belirtti.

Himayecilik eğilimi küreselleşmeyi baltalıyor

Buna göre küreselleşme oranı en yüksek ülkeler Hollanda ve İrlanda. Çin ve Hindistan pazarlarını sanayi ülkelerinden çok daha sonra açtıkları için son sıralarda yer alıyor. Piyasaya girişin kısmen engellenmesi ve yerli piyasa şartları ülkelerin ekonomik politikalarında önemli rol oynuyor.

Bertelsmann Vakfı Başkanı Aart De Geus "Araştırma küreselleşmenin refah artışı sağladığını kanıtladı ve himayeciliğin yanlış olduğunu gösterdi. Başarı vaatlerinin yerine getirilebilmesi için ise küreselleşmeye insan merkezli şekil verilmesi gerekir” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, gümrük tarifelerini arttırarak uluslararası ticari anlaşmazlığa yol açmış ve serbest ticaretin ülkesine zarar verdiğini öne sürmüştü. Avrupa Birliği'nin ticari engellemeye karşılık vermesinin anlaşmazlığın büyümesine yol açmasından endişe ediliyor.

Bertelsmann Vakfı uzmanları on yıl önce patlak veren ekonomik ve finans krizinin dünya ticaret hacminin daralmasına yol açtığını ve artış hızının kriz öncesi oranlarının gerisinde kaldığını belirtiyorlar. Krizin ardından iç piyasanın önem kazanmasının küreselleşmenin GSYH üzerindeki olumlu etkisini daralttığına da Bertelsmann Vakfı'nın raporunda dikkat çekiliyor.
Editör: Haber Merkezi