Fenerbahçe’nin #WinWin kampanyasına 48 saat içerisinde tanesi 300 liradan 3 bin 156 forma alarak destek veren Balıkesirliler'in şehrin armasına ilgisiz kalması bizleri şaşırtmadı ama Trabzonlu teknik direktörümüz çok garipsedi bunu.

Giray hocamızın garipsemesini de biz garipsedik..

Neden mi?

Önce sn. Bulak ne demiş onu hatırlatalım.

Balıkesirspor Teknik Direktörü Giray Bulak, her türlü aksiliğin peş peşe yaşandığı, olumsuzlukların üst üste geldiği, buna rağmen kümede kalma başarısının gösterildiği sezonun son maçı sonrasında şu tespiti yaptı:

"Fenerbahçe'ye yapılan WINWIN kampanyasında Balıkesir şehri 7. sırada ama, Balıkesirspor futbolcuları 7 aydır maaş alamıyor. Bu biraz tezat. Sorgulanması gereken bir konu."

Giray hoca tesbitinde ve 'sorgulansın' isteğinde yerden göğe haklı.

Lakin biz bu filmi uzun yıllardır yaşıyoruz.

Bu iş Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş olayı değil.

Çok farklı.

Tek cümleyle özetlersek;

İşin içine siyaseti soktuğumuz için bu durumdayız sevgili Giray hocam..

PEKİ BUNUN SORUMLUSU KİM?

Son 5 yıldır belediyelerin iş başına getirdiği yönetimler, tırnakla kazılarak yaratılan kaynakları har vurup harman savurdu.

Asla suçladığımız yok o günden bugüne gelen yönetimleri. Asla kabahatleri yok.

Onlar sadece verilen görevleri yerine getirmeye çalıştılar, o kadar!

İllaki bir sorumlu arayacaksak bugünkü manzaraya işi bileni değil, biat eden isimleri seçen (!) ve 'seçtiren anlayışı işaret etmek yeterli.

Anlayacağın Giray hocam,

Bugün için deniz bitti, kara değil, dip göründü.

...ve bunu Fenerle, Cim Bom veya Kartala olan ilgiyle ilişkilendirmek pek de mantıklı değil.

İNSANLAR KORKUYOR!

Borç çok büyük olmasa da geçmişin manzarası kötü olunca, insanlar elini taşın altına sokmaya korkar hale geldi.

Daha da önemlisi 'ortak değer' dedik, ortak akılla yönetilmesine karşı çıktık.

İş insanlarına da her daim 'yolunacak kaz' gözüyle baktık.

Gecesini gündüzüne katarak Balıkesirspor için gönüllülük esasıyla çalışanları da küstürünce bu hale geldik Giray hocam..

O değilde sevgili hocam,

Fener öyle böyle kendini kurtarır, bizim sonumuz ne olur? Biliyorsan sen onu söyle...

ŞİMDİ NE OLACAK?

9 Mayıs'ta yapılan olağanüstü kongrede Nadir Karaağaç 'ben varım' dedi. Lakin genel kurulu yöneten divan heyeti nedeni bilinmez şekilde izin vermedi.

Peki yapar mıydı Nadir Abi bu işi?

Yapardı, hemi de öyle bir yapardı ki tüm Balıkesir'i ayağa kaldırmakla kalmaz, Türkiye'nin dört bir yanındaki Balıkesirlileri harekete geçirirdi. Hani o Balıkesirspor Kulübüne gidip, sonrasında yaşananları sessiz-sedasız izleyen, başlatılan seferberlikte ortalıkta görünmeyen vekillerin de 'köpeğini uyutmaz' idi..

Son kulüp başkanımız (ki tek başına didinip çabalayan biriydi. Bu yönüyle hakkı ödenmez) olağanüstü kongrede görevi bırakma seçeneği var iken sonrasında istifa yoluna gitti.

SAHİPSİZ KALMAZ

İLLA Kİ BABAYİĞİT ÇIKAR!

Şu an için kulüp sahipsiz.

31 Mayıs'ta yeni bir olağanüstü genel kurul var.

Elbet kulüp sahipsiz kalmayacak.

Bir değil, birkaç babayiğit çıkacak.

Yaşatabildiği kadar yaşatacak, götürebildiği yere kadar götürecek Balıkesirspor Kulübü'nü.

BİZİM DENİZLİ'DEN NE EKSİĞİMİZ VAR?

Belki de bakmışsınız Denizlili bir iş insanının Denizlispor'a 5 milyon avroluk sponsorluk desteği verdiği gibi babayiğit çıkar da hepimizi utandırır, burnumuzu sürter, başımızı öne eğdirir.

Var mıdır böyle babayiğit Balıkesir'de?

Benim aklımda biri var ama, siz hele bir düşünedurun...

BELEDİYESİZ ASLA OLMAZ

Sözün özü şu;

Öyle ya da böyle Balıkesirspor Kulübü sahipsiz kalmaz.

Kuva-yi Milliye şehridir bu kent. İşgal döneminin o yokluk günlerinde ne kahramanlıklara imzasını atmış bu şehir insanı. Şehrin armasını ve şu andaki tek markasını da orta yerde bırakmayacaktır.

Lakin yerel yönetim şehrin lokomotifi, insanlarının lideridir.

İşte bu yüzden diyorum ki;

Büyükşehir Belediyesi bu işin ucunda, kenarında kalırsa eğer.... bugünden yazın bir kenara; Balıkesirspor Kulübü amatör kümeye düşmeden önce KA-PA-NIR..

Nokta!

#Balıkesir #Balıkesirspor #Büyükşehir #YücelYılmaz