Balıkesir'de, düşman işgaline karşı ilk silahlı direniş kararının alındığı 16 Mayıs 1919'un yıldönümü nedeniyle milli mücadele kahramanlarının anısına düzenlenen Kuva-yi Milliye Günü etkinliklerinin 10'ncusu bugün kutlandı.
Adnan Menderes Mahallesi'ndeki Kuva-yi Milliye anıtı önünde halk oyunları gösterileri ve şiirlerin okunmasıyla başlayan törene Vali Yılmaz Arslan, Belediye Başkanı İsmail Ok, Gardnizon Komutanı Korgeneral Tevfik Özkılıç ile bazı daire müdürleriyle öğrenciler katıldı. Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezi ile Kuva-yi Milliye Anıtı önündeki törenlere sivil toplum kuruluşlarıyla halktan katılım olmaması dikkat çekti.
Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından, Türkiye haritası şeklinde hazırlanan çelenk Kuva-yi Milliye anıtına Vali Arslan, Belediye Başkanı Ok ile Garnizon Komutanı Özkılıç tarafından sunuldu.

KAHRAMANLAR UNUTULMAMALI
Vali Arslan, törende yaptığı konuşmada, düşman işgaline karşı başlatılan mücadelede Balıkesir'in önemli bir işlev üstlendiğini dile getirerek, "Vatanını yiğitçe savunan ecdadımızın düşmana karşı nasıl mücadele ettikleri iyi öğrenilmeli ve hatıraları yad edilmelidir." dedi.
Düşman işgali sırasında Balıkesirliler'in 'mevlid bahanesi'yle Alaca Mescid Camii'nde yaptığı toplantıyla işgale karşı ilk ciddi adımın atıldığını hatırlatan Vali Arslan, oluşturulan Red-di İlhak Cemiyeti'nin aldığı karar ve topladığı kongrelerle Yunan işgalinin önünde oluşturulan Kuva-yi Milliye Cepheleriyle mücadelenin yürütülmesini sağladığını ifade etti.

İNANÇLARI VE YÜREKLERİ VARDI
"Balıkesir Milli Mücadele döneminin bayraklaşan bir kentidir." diyen Vali Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mutlaka hatırlanması, hiç unutulmaması gereken, gelecek nesillere de aktarılması bir görev olan önemli günler, haftalar, dönemler vardır.
İşte Balıkesir için de Kuva-yi Milliye hareketinin başladığı dönem bu niteliktedir.
89 yıl önce İstiklal Savaşının başlangıcında Balıkesir, direnişin ve kurtuluşun umudu olmuş, ülkesine, bayrağına saldıranlara karşı kadını, erkeği, genci, yaşlısı ile Redd-i İlhak kararlılığını sergilemiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya istiklal, ya ölüm” çağrısı ile direniş ve mücadeleye başlarken sahip olunan tek şey inanç, cesaret, yüreklilik idi.
Mustafa Kemal’in tek güvencesi de milletine olan inancıydı.
Bu inanç ve kararlılıkla yola çıkılmış, vatan için büyük fedakarlık ve kahramanlık gösterilmiştir.
Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra, başta İstanbul olmak üzere Anadolu ve Trakya’da birbirinden bağımsız olarak, müdafaa-i hukuk anlayışıyla pek çok dernek kurulmuştu.

RED-Dİ İLHAK CEMİYETİ KIVILCIMI YAKTI
Birçoğu İttihatçıların Balkan Savaşı sırasında kurup ülke genelinde örgütledikleri Müdafaa-i Milliye Cemiyetleri’nden deneyimli kişiler, Batı Anadolu’da da kongreler düzenleyip çalışmalar yürüttüler.
Böyle bir örgütlenme İzmir’in işgalinden bir gün sonra Balıkesir’de görüldü.
16 Mayıs 1919’da Okuma Yurdu toplantısından sonra, bir mevlit bahanesiyle 19 Mayıs 1919 tarihinde Alaca Mescit toplantısı Balıkesir’deki örgütlenmenin ilk ciddi adımıdır.
Balıkesir Hareket-i Milliye Redd-i İlhak Hey’eti adıyla bu oluşum Balıkesir’de dört yerel kongre toplamış, Hacim Muhittin Çarıklı başkanlığında Alaşehir Kongresi ile örgütlenme bölgesel bir nitelik kazanmıştır.
Balıkesir Merkez Heyetinin aldığı 101 karar ve topladığı kongrelerle Yunan işgalinin önünde oluşturulan Kuva-yi Milliye Cepheleriyle mücadele yürütmüştür.
Ayvalık’tan başlayarak İvrindi, Bergama, Soma, Akhisar, Cephelerinin her türlü ihtiyacını ve lojistik desteğini sağlamıştır.

BALIKESİR DİRENİŞİ ANKARA'YI HAREKETE GEÇİRDİ
Öyle ki; ancak bir devletin fonksiyonlarını gerçekleştirecek, seferberlik ilan etmiş, asker toplamış, yasaklar getirmiş, vergi toplamış ve cezalar vermiştir.
Hatta cephelerde şehit düşenlerin ailelerine, onları rencide etmemek için “hediye” adı altında tazminatlar bile belirlenmiştir.
Böylece Yunan ilerleyişi durdurularak Merkezi Ankara TBMM Hükümeti’ne, toparlanıp düzenli ordulara geçilmesi için zaman kazanılmıştır.
Balıkesir Milli Mücadele döneminin bayraklaşan bir kentidir.
Mondros Mütarekesi’nin hükümleri gereği ümitlerin yok olmaya yüz tuttuğu bir ortamda, Balıkesir’de başlatılan milli şahlanış ve örgütlenme kısa sürede bütün Türkiye’ye ışık tutacak seviyeye ulaşmıştır.
İtilaf Devletlerinin kontrolündeki başkent İstanbul’un hemen yanı başında, adeta bir devlet gibi çalışarak Yunan işgaline karşı Kuva-yi Milliye Cepheleri kurulup yürütülmüştür.
O karanlık günlerde bu hareketi organize ederek yürütenler büyük ölçüde Balıkesir halkı ve yürüyen merkez de Balıkesir Kenti idi.

BU ŞEREF BALIKESİR'E AİT
Sonsuza kadar yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuna giden yolda, kurulan ilk Kuva-yi Milliye cephesinde Yunan İşgaline karşı ilk kurşun 29 Mayıs 1919’da Ayvalık Cephesinde atılmıştır.
Yine Milli Mücadelenin son kurşunu da Balıkesir’in diğer iki ilçesinde 17 – 18 Eylül 1922’de Bandırma ve Erdek’te atılmıştır.
Kurtuluş yolunda bu iki olayın şerefi Türkiye genelinde Balıkesir iline aittir.
O zor günlerde, Balıkesir Kuva-yi Milliye kahramanları, vatanları için her şeylerini feda etmekten çekinmemişler, maddi ve manevi varlıklarını Milli Mücadeleye adamışlardır.
Bu nedenle, birlik ve beraberlik ruhu içinde vatanını yiğitçe savunan ecdadımızın düşmana karşı nasıl mücadele ettikleri iyi öğrenilmeli ve hatıraları yad edilmelidir.
Başta Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları   olmak   üzere, vatanımız ve Balıkesir’imiz için kanlarını dökmüş, canlarını vermiş aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi, fedakar ve vatansever Kuvâ-yi Milliyecileri rahmet ve minnet duygularıyla anıyor, manevi huzurlarında saygı ile eğiliyorum."
Editör: Haber Merkezi