Cumhuriyet Başsavcısı Hatipoğlu, BİAD üyesi işadamlarına yeni Türk Ticaret Kanununun ceza yasası yönünden getirdiklerini anlattı. Yeni yasanın hapis cezası gerektiren eylemlerin çokluğu nedeniyle eleştirildiğine dikkat çekerek, "Ticaret yapanlar iş yoğunluğu nedeniyle unutkan olabilir. Bu nedenle bir muhasebeci ve hukukçuya ihtiyaç var. Unuttum dersiniz ama hukuk çok şeyi unutmuyor" dedi

Cumhuriyet Başsavcısı Hatipoğlu, eski Türk Ticaret Kanunu'nun yaklaşık yüzde 45 oranında değiştirildiğini belirterek, "Yeni kanunda 685 madde yeniden yazıldı. Hapis cezası gerektiren eylemlerin çokluğu nedeniyle çok tenkit edildi. Ticaret yapanlar iş yoğunluğu nedeniyle unutkan olabilir. Bu nedenle bir muhasebeci ve hukukçuya ihtiyaç var. Unuttum dersiniz ama hukuk çok şeyi unutmuyor. 5-10 yıl sonra da olsa bir yerlerden karşınıza çıkıyor. Dolayısıyla bu nereden çıktı dememeniz için baştan tedbirinizi almada yarar var" dedi.

Balıkesir İşadamları Derneği (BİAD) Sanayi ve Enerji Komitesi tarafından düzenlenen "Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun Ceza Yasası Yönünden Getirdikleri" konulu konferans Karesi AVM toplantı salonunda yapıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, yeni Türk Ticaret Kanunu hakkında bilgi verdi.

Toplantıya BİAD Başkanı Dr. Mümin Temel, TÜMSİAD Balıkesir Şube Başkanı Eşref Koçak, Cumhuriyet Savcıları Vural İrtem, Önder Yeniçeri, AB Balıkesir Valiliği Projeler Koordinasyon Merkezi Yetkilisi Mustafa Karaduman, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, işadamları ve dernek üyeleri katıldı.

"YENİ BİR DEVRİN BAŞLANGICI"

Konferansın açılış konuşmasını yapan BİAD Başkanı Mümin Temel, dernek üyeleri ve Balıkesirli işadamlarını bilgilendirmek için düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Başsavcı Hatipoğlu'na teşekkür etti.

Sanayi ve Enerji Komitesi Başkanı Bülent Ayman ise yeni Türk Ticaret Kanunu'nun ülkemizin ve şirketlerin rekabet gücünü artıracağını ve ticaret hayatını geliştireceğini söyledi. Yasanın iş dünyası açısından yeni bir devrin başlangıcı olduğunu ifade eden Ayman, "Çağdaş nitelik taşıyan ve AB kriterlerinin de ötesinde günümüzün temel sorunların çözmeye ve firmaların önünü açmaya yönelik bir kanundur" dedi.


"BU ARABA SON MODEL AMA LASTİKLERİ İNİK"

Cumhuriyet Başsavcı Selami Hatipoğlu, yeni yürürlüğe giren eski adıyla 6762 sayılı olan yeni adıyla da 6102 sayılı yasa olarak 2012 yılının 1 Temmuz tarihinden beri yürürlükte bulunun Ticaret Kanunu'nda pek çok maddenin değiştirilerek, bazı kavramların da yenileştirdiğini bildirdi. Kanunda yaklaşık yüzde 45 oranında yeni yazım olduğunu ifade eden Hatipoğlu, "Yeni Türk Ticaret Kanunu'na neden ihtiyaç duyulmuştur? Dünyadaki teknolojik gelişmeler, algılama biçimleri ve demokratik yaklaşımlar hepsi değiştiği gibi ticaret hayat da çok hızlı değişmekte ve mevzuatların yenilenmesi gerekmektedir. Eski Ticaret Kanunumuz 9 Temmuz 1956 yılında yürürlüğe girmişti. Bu yüzden bunun değişikliği öngörüldü. Yeni kanunda 685 madde yeniden yazıldı, bin 535 madde de tamamlandı. Yeni müesseseler getirildi, hapis cezası gerektiren eylemlerin çokluğu nedeniyle çok tenkit edildi, internet sitesi bulundurmadaki tereddütlerin olması, şirketlerin borç para çekme yasağı hususları yönünden eleştiri aldı. Bu defa da yeni Ticaret Kanunu daha yürürlüğe girmeden 1 Temmuz 2012 tarihi gelmeden, 'Bu araba son model ama lastikleri inik' demeye başladılar. Türkiye'de kanun yapıcılığı tekniğinde maalesef hukukçulara düşen çok büyük görev olmasına rağmen büyük bir zaaf vardır. Türkiye, AB müzakereleri içerisinde hukuk sahasında en iyi mevzuat uyumluluğu sağlayan ülkelerin başında geliyor" dedi.

"ÇEK ARTIK GÜVENLİ BELGE OLMAKTAN ÇIKTI"               

Suç tipleri hakkında da kısaca bilgi veren Başsavcı Hatipoğlu, kanunun büyük çoğunluğunun suç öngörürken, artık kabahat niteliğinde idari para cezalarını öngördüğüne dikkat çekti.

Bunun avantajlı bir durum olduğunu belirten Hatipoğlu, "İş dünyası açısından da başarılıdır. Çek yasası değiştirildi. Gerçi iş dünyası bundan hapis türü itibariyle menfaatli oldu, fakat ticari hayatın işlerliği ve senedin geçerliliği açısından da zarar görmeye başladı. Çek artık güvenli belge olmaktan çıktı, maalesef adi bir belge hüviyetine döndü" diye konuştu.

"Yeni Ticaret Kanunu açısından sizleri neler ilgilendiriyor, neleri unutmamanız lazım?" diyen Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, şöyle devam etti: "Bunun için muhasebeci ve hukukçu olmak üzere iki tane iyi danışmana ihtiyaç var. Çünkü sizin işleriniz çok yoğun, ticari hayat nedeniyle de kafanız karışık olabilir. Unutkanlık hat safhada olabilir. 'Unuttum' dersiniz ama hukuk çok şeyi unutmuyor. 5-10 yıl sonra da olsa bir yerlerden karşınıza çıkıyor. Dolayısıyla bu nereden çıktı dememeniz için baştan tedbirinizi almada yarar var."

REKABET VE CENTİLMENLİK

Kanunun en fazla önem verdiği hususlardan birisinin 62. madde belirtilen rekabet yasaklarıyla ilgili kısım olduğuna işaret eden Başsavcı Selami Hatipoğlu, "Ticaret hayatında rekabet çok önemlidir. Çünkü rakipleriniz var, kaliteli mal üretmek zorundasınız. Aynı zamanda sizi ilgilendirecek kişiler size darbe vurmaya çalışacaklar. Dolayısıyla rekabetin centilmenlik içinde geçmesine yönelik yasanın 55. maddesinde çok ağır ve ayrıntılı hükümler getirilmiş. Bu kadar ayrıntılı hükümler bir ceza hukuku sistematiğine çok uymuyor. İki yıla kadar hapis ve adli para cezasından bahsediliyor. İki yıla kadar hapis üst sınır, alt sınır ise bir aydan az olamaz deniliyor." değerlendirmesinde bulundu.


"HERKESİN SIĞINACAĞI TEK LİMAN HUKUKTUR"             

Konuşmasında özeleştiri de bulunan Başsavcı Hatipoğlu, "Savcılar iddianameyi düzenleyince maalesef onlar en ağır maddeyi bulurlar, hâkimler de genellikle indirilebilecek maddeleri bulurlar. Her ne kadar yeni CMK sisteminde, 'Şüphelinin aleyhine ve lehine olan deliller toplanır' derse de. Fakat maalesef ben savcı arkadaşlarımda şunu gördüm, aleyhte bütün delileri toplamadaki başarılarını, lehte deliller toplamada göstermiyorlar. Ben meslek hayatımda bir sanıkla ilgili bir kez lehte delil yazdım. Bizim hakimler ve meslektaşlarım bana güldüler, "Senin işin mi yok, onu yine yazdın? Avukatı var, bulsun, kendisini savunsun." dediler. Hukuk denen şey basite alınacak bir olay değildir. Herkesin sığınacağı tek liman hukuktur. Biz her gün cezaevine giriyoruz. İçeride bin 700 kişi var. Nasıl olsa hep aynı adamlar, benzer suçlar. Bize basit ama birde o adama sorun basit mi?

Savcıların yaptığı yanlış bir uygulama var. Buradan meslektaşlarımı tenkit ediyorum. Yeni CMK'nın sistemine göre gözaltı süresi 24 saattir. Ancak 24 saati aşamaz. Gözaltı emredici olan 24 saat değildir. Bu yerine göre makul süredir. Biz uygulamada ne yapıyoruz? Akşam 8'de nezarethaneye alınan kişiler hakkında 24 saat nasıl olsa ertesi gün 8'ye kadar dolmuyor diye hiç bir işlem yapılmıyor. Bu insan haklarına aykırıdır" dedi.

> Melih GASGAR

Editör: Haber Merkezi