SİLAH ticareti ABD ekonomisinin şah damarı gibi.

Amerika’nın var olması için silah satması gerek. Bunun için de savaş çıkarması.
Yıllardır dünyanın başına belâ ettiği terör örgütleri ve maşa olarak kullandıkları sömürge yöneticileri vasıtasıyla birbirine kırdırdıkları Ortadoğu halkları sayesinde düzeni tıkırında yürüttüler.
Amerikan imparatorluğu bir savaş ekonomisidir. Varlığını da buna borçludur.


Bugün yaşadığımız “Katar Krizi” de tam olarak bu durumun bir sonucudur.
Amerika, sadece Suudi Arabistan’a tek kalemde 350 milyar dolarlık silah satışı yaptı.  
Suudiler 350 milyar dolarlık silahı tavşan avına çıkmak için mi aldı? O silahlar bir yerde kullanılmalı ki ABD yenilerini satabilsin!
Dikkatinizi çekeyim. 
Arap dünyası “tek ortak düşman” İsrail’le tarihte görülmemiş bir bahar yaşıyor.
Hal böyleyken nerede kullanılacak o silahlar?
Arap Yarımadası ve Ortadoğu coğrafyasının tamamına baktığınızda Amerikan çıkarlarına uygun tek bir “düşman” var: İran.

İran’ın savaşa girmesi sadece Amerika’nın işine yaramıyor. Amerika’nın ardından dünyanın en çok silah satan 5 ülkesinden ikisi olan Rusya ve Çin ise, İranlı dostlarının parayı silaha yatırmasına “hayır” demeyeceklerdir!

Katar Krizi’nin ertesi günü, İran’da bir terör saldırısı gerçekleşti. Saldırının ardından İran, “Arkasında Suudi Arabistan var. İntikamını alacağız” açıklaması yaptı.

Sözün özü şudur:
Ortadoğudaki çatışmalar Amerika’nın dişinin kovuğuna gitmiyor. Daha büyük, daha kanlı yeni bir savaşa ihtiyaçları var. Şimdi büyük bir hızla o savaşı çıkarmak için çalışıyorlar.
...
Durum ve vaziyet tam da Tolga Candaş kardeşimin dediği gibidir. Türkiye’nin buradaki rolü coğrafyanın geleceği açısından çok önemli.. İşte bu nedenle tek yürek olmalıyız verdiğimiz İstiklal mücadelesinde...

AMERİKAN BAŞKANI İLE AYNI FİKİRDEYİM
 
İRAN’da yaşanan iki ayrı bombalı ve silahlı saldırıda 13 kişi ölmüş, 40'tan fazla kişi de yaralanmıştı. 
DEAŞ üstlendi kanlı saldırıyı. 
İran ise intikam yemini etti. 
Kim akıl ettiyse bu şeytani planı işe yaramış görünüyor. Sünni-Şii çatışmasının fitili ateşlenmiş oluyordu böylece. 
O değil de benim dikkatimi çeken ABD Başkanı Donald Trump’ın saldırıların ardından yaptığı açıklama oldu. 
Şöyle dedi Trump;
Terörü destekleyen ülkelerin destekledikleri şeytanın kurbanları olma riskini taşıdığını vurguluyoruz.”
Başkan seçildiği günlerde ise, İran için şu ifadeleri kullanmıştı Trump; 
“Ülkemiz onların umurunda değil. Onlar bir  numaralı terörist devlet. Her tarafa para ve silah gönderiyorlar."
Kırk yıl düşünsem bir Amerikan başkanıyla aynı görüşü savunacağım hiç aklıma gelmezdi.
Trump yerden göğe kadar haklı. 
Terör belasının acısını en iyi hisseden ülkenin bir vatandaşı olarak noktasıyla virgülüyle katılıyorum söylediklerine. 
11 Eylül kabusunu yaşamış ABD, teröristlere kol kanat germeyi, onlara lojistik destek vermeyi dün de sürdürüyordu ama bugün aleni şekilde yapıyor.
Daha dün terör örgütü PYD/PKK’ya -güya- DEAŞ ile mücadele adı altında 100 tır  dolusu ağır silahlar gönderdi biliyorsunuz..

Sözün özü; 
 
Hem terör örgütlerine maddi ve manevi desteği vereceksin hem ‘terörizme’ karşıyım diyeceksin…
Hadi canım sende…
Yemezler…
İşte bunun için “Terörü destekleyenler, onun kurbanları olacaktır” diyen Trump’la aynı görüşteyim. 
Çünkü, terör ‘bumerang’ gibidir… 
Döner bir gün seni de vurur…
10 Haziran 2017
Editör: Haber Merkezi