Ey sevgili okur, 
Bir kaç gündür ‘geleceğin teminatı’ dediğimiz gençlik üzerine bazı gözlemlerimi, çeşitli bilimsel verilerden yola çıkarak sizinle paylaşıyorum biliyorsun.
Ülkem adına çok önemsiyorum genç nesli. Bugün de devam edecektim yazmaya gençliği. Şehit Turgut Solak Fen Lisesi’nde ağzım açık olarak izlediğim münazarada gördüğüm tabloyu paylaşacak, “böyle gençliğe can kurban” diyecektim.
Hani şu ‘büyük şeytan’ var ya işte o benim aklımı çelip kendisini yazmamı istedi!
O şerrinden Allah’a sığındığımız İblis değil, ‘büyük şeytan’ dediğimiz. Dünyayı insanlara cehenneme dönüştüren Amerika’dan söz ediyoruz.
Kulağa hoş gelen ‘Barış ve özgürlük’ sloganları adı altında Ortadoğu coğrafyasını kan gölüne dönüştüren zalim ABD yönetimi, bizim de aklımızla alay ediyor!
Son yaptığı kalleşliği gördünüz. 
Hadi 
gelin şimdi siz zıvanadan çıkmayın da sakin durun. 
Sözde bunlar bizim en iyi müttefikimiz. 
Olmadıklarını milletçe biliyoruz, ama şeytanla dans etmek zorunda kalıyoruz her nedense.. 
Şu an başka seçenek var mıdır, yok mudur bilemiyorum. 
Ancak, Yeni Türkiye artık bu ‘büyük şeytan’ın oyununu bozmalı, bedeli ne olursa olsun...
Söz konusu olan vatan çünkü.
...
Kardeşlerim, 
Hatırlayın..
İstanbul’da adına alt ve üst geçitler yaptırılan Donald Trump, Amerika başkanı seçildiğinde, bizim ülkede de sevinen çok olmuştu. 
Geçmişte Obama’nın göbek adının ‘Hüseyin’ olduğunu bize yutturmaya çalışanlar, bu kez de Donald’ı ‘Davut’ yapıyordu. 
Unuttunuz mu?
Her ikisi de ilk seçildiklerinin hemen ertesinde ‘Türkiye dostu’ ilan edilmişti!
Şimdi bir kez daha gördünüz dimi, Amerika’da değişenin sadece isimler olduğunu.
Hem siz bunlara ‘büyük şeytan’ diye boşuna mı diyorlar zannediyorsunuz..
Sağır sultan bile duydu, üç yaşındaki çocuk bile öğrendi şimdi USA'nın uslanmayacağını..
Asıl soru şu:
Şeytanla bağlaşık daha ne kadar yol alınabilir

***
BİZ BU ŞEYTANIN OYUNUNU BOZARIZ
ABD’nin terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD'ye verdiği sınırsız desteğe şaşırdınız mı diye sorsam, tekiniz bile ‘evet’ demez..
Bebek katili terörist örgüt yaklaşık 40 yıldır kan akıtıyor ülkemizde. 
Biliyoruz ki, PKK sadece PKK değil. Arkasında Amerika ve Avrupa var. 
Faili meçhul cinayetlere kurban giden araştırmacı gazeteciler Uğur Mumcu ile Necip Hablemitoğlu gibi isimler bunu belgeledi. Yine, puslu bir havada helikopter kazasıyla “ortadan kaldırılan” Orgeneral Eşref Bitlis’in dile getirdiği “PKK-ABD-Avrupa ilişkileri”ni içeren açıklamaları, yazışmaları dün gibi aklımızda.
Kardeşlerim,
Şu bir gerçek ki, Türkiye Cumhuriyeti emniyet güçleri, PKK ile değil Amerika'yla savaşıyor. 
Amerika şimdi bunu Türkiye’nin terörist kabul ettiği Suriye PKK’sı olan PYD’ye ve onun silahlı örgütü YPG’ye açıkça arka çıkarak, ağır silahlar vereceğini resmen açıklayarak ortaya koydu.
Hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı ziyarete sayılı günler kala.. 
Bu resmen aklımızla alay etmekten başka nedir?

***
BİLİYORSUN Kİ, OYUN ÇOK BÜYÜK.. 
Şunu net görüyoruz;
Bu kesinlikle bir terör meselesi değil. 
Burada, Suriye'nin parçalanması üzerinden Türkiye’nin parçalanma sürecinin altyapısının oluşturulma hesaplarının yapıldığı ortada. 
Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından ülkesi Irak’ın getirildiği durum gibi bir plan var Türkiye üzerine de.. 
Sadece bizim ülkeyle de sınırlı değil bu. 
Arabistan ile İran ‘büyük şeytan’ın parçalara bölmek istediği ülkeler arasında.
Hiçbir siyasi amaç, ortaklık, ilişki bu tehditten daha ciddi değildir. 
Hiçbir plan ya da proje, o hesabın üstünde değildir, olamaz. 
Hiçbir siyasi amaç da o projeyi kabul ettiremez. 
Aksi her girişim bu ülkenin geleceğini tehlikeyle atar.
Türkiye'nin geleceği her şeyin üstündedir..
Oyun çok büyük. 
Bunu biliyoruz artık.
Türkiye’nin bu oyunu tek başına değiştirme gücü yok ama vatanını ve çıkarlarını korumak için her türlü gücü ve potansiyeli mevcut...
Biz bu şeytan oyununu bozarız!
...
...
----------GÜNÜN SÖZÜ-----------
 Açıktan şeytana lanet edip, gizliden ona itaat edenlerden olma!
11 MAYIS 2017
 
Editör: Haber Merkezi