Türk Kızılayı'nın 'Toplum Liderlerini Teşkilanlandırma Projesi" ve "Afet Zararlarını Azaltma Programı" konulu toplantı bugün Balıkesir'de gerçekleştirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün eski müdürü, Türk Kızılayı Genel Başkan Baş Danışmanı Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara bilgilendirme toplantısı öncesi Vali Yılmaz Arslan'ı ziyaret edip, basın toplantısı düzenledi.

DEPREMLER KADERİMİZ OLMASIN
Türkiye'de sadece 1939 Erzincan ve 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde 60 bin kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatan Işıkara, "Diğer depremleri de gözönüne aldığımızda depremlerde yaşamını yitiren insanlarımızın sayısının 100 bine yakın olduğunu söyleyebiliriz. Dahası yok. Bunun yanında da ekonomik kayıplar da çok ağır. Yalnızca 17 Ağustos depreminin bu ülkeye maliyeti 24 milyar dolardır. O dönem rahmetli Başbakanımızın danışmanlığını yapıyordum. Kemal Derviş ekononomiden sorumlu devlet bakanıydı. 24 milyar dolar az bir para değil ve 2001'de girdiğimiz ekonomik krizin başlangıç noktası 17 Ağustos'tur. Dolayısıyla bize bu kadar pahalıya malolan doğal afetlerin bir kader olmaması gerekir. Bunun üzerine gitmemiz gerekir" dedi.

MARMARA DEPREMİ İLE İLGİLİ SORUYA İLGİNÇ YANIT
Basın mensuplarının Marmara depremi ile ilgili sorularını da yanıtlayan Işıkara, "Türkiye'de yaşayan bir vatandaş olarak şuna çok alınıyorum. Tabii İstanbul çok önemli ama benim Anadolum da önemli..

Anadolu'da bir deprem oluyor. Dönüyor, dolaşıyor iş Marmara'daki depreme geliyor. Anadolu'da benim vatandaşım yaşamıyor mu, Balıkesir'deki benim vatandaşım değil mi? Dolayısıyla buna alındığımı söyleyebilirim.

Çünkü Türkiye'nin neresinde olursa olsun her deprem benim için çok önemlidir. Ülkemin her köşesindeki insan benim için önemlidir. Ülkede gitmediğim 4 il kaldı. can kayıpları olmasın, ekonomik zarar yaşanmasın diye çırpınıyorum. Bakanlarımız da bize el veriyor, destek oluyor" dedi.

İŞTE EN RİSKLİ YERLER
Yine basın mensuplarının soruları üzerine riskli bölgeleri içeren Diri Fay Haritası'nı gösteren Işıkara, şunları söyledi:
"Türkiye'nin her yerinde her zaman büyük bir deprem olabilir. Ama burada işaret ettiklerim deprem olasılığı en yüksek bölgelerimiz. İşaretlenmeyen yerlerde de deprem olabilir. Bana bunu o kadar çok sordunuz ki riskli bölgeleri artık açıklamak istiyorum.

Marmara'yı zaten biliyoruz. Saros Körfezi.. ki burada olacak bir deprem Balıkesir'i çok etkileyecektir. Balıkesir'le birlikte İzmir'de de uzun süredir 6'dan büyük deprem görünmüyor. Türkiye'nin Güney batı ucu riskli. Hatay zaman zaman 7'nin üstünde depremlere sahne olmuş ve uzun bir süredir Hatay'da deprem yok.Bence bu da çok önemli..

Yine aynı şekilde Kahramanmaraş-Elazığ çizelgesi yani Doğu Anadolu fay zonu var. Bir de Yedisu fayı dediğimiz Erzincan'ın güneydoğusunda. Bu fay hattı 1992 Erzincan depreminden beri biliniyor. Tokat-Çankırı ve Kuzey Anadolu fay hattının güney ucu var. Ama bu 'Türkiye'de başka yerde deprem olmaz' anlamına gelmesin.Her yerde deprem olabilir"

SAVAŞTEPE, GEMLİK VE ADALAR’A DİKKAT
Işıkara, Balıkesir- Savaştepe, Gemlik ve Adalar'da olası depremlere dikkat çekti.

Işıkara şunları söyledi:

"Örneğin Balıkesir'de 1898 depremi vardır. Ondan bu yana Balıkesir'de büyük bir deprem yok. Ama Savaştepe kıpır kıpır. Küçük depremlerin yoğunlaştığı bir yer büyük bir depremin yeri olabiliyor. Balıkesir'i etkileyebilecek bir potansiyel kaynak orası var.

Bir de Gemlik Körfezi var. Gemlik Körfezi de Kuzey Anadolu fay hattının güney kolu. Geyve'de ayrılıyor. Kuzeyinde 17 Ağustos depremi oldu. Güney kolu Gemlik Körfezi'nden Marmara'ya gidiyor. Ve Gemlik Körfezi'nde de kümeleşme var. Gemlik Balıkesir'e de çok yakın.

Gemlik'te olabilecek bir deprem hem tüm Marmara'yı hem Balıkesir'i bayağı etkileyebilir. İstanbul'da yaşayanlar Gemlik'teki bir depremi Gölcük depremi gibi hissedip, sarsılacağız. Adalar'ın güneybatısındaki depremi İstanbul yaşayacak. Bu deprem çok etkili olacak. Özellikle Avrupa Yakası depremden çok etkilenecek..

1894'den bu yan İstanbul'da bir deprem sözkonusu değil.. Buradaki potansiyel tehlike devam ediyor. Bizim artık gerçekleri bilmemiz, korkmak yerine önlem almamız gerekiyor. Çocuklar bile diğer ülkelerdeki depremlerde kayıp olmadığına dikkat çekiyor. Bizde bunu sağlamalıyız. Bizim projemiz işte bu nedenle önemlidir.  
 
 
 

 

Editör: Haber Merkezi