Geçtiğimiz Cuma günü memleketteki bazı düğün dernekler nedeniyle yollara koyuldum. Niyetim Ankara- Balıkesir güzergâhı boyunca bazı dost ziyaretleri, hal-hatır sorma gönül alma. Öyle de oldu.
Öncelikle Bozüyük’e gelmeden OSB’yi geçince bizim Fadıl’a uğradım. Ağırlıklı kamyon ve tırların uğrak yerinde Ömür tesisinde. Fadıl’ın yemekleri çok güzeldir. Çorbamızı içtik. Birazda sohbetimizi ettik. Fadıl geçmiş tecrübelere binaen Türkiye’yi ve dünyayı iyi okuyan dostlardan. Gidişatı biraz konuştuk. İster istemez konu siyasette ki gelişmelere de geldi. Fadıl ile sohbetimizden anlaşılıyor ki yeni siyasi oluşumların her hangi bir albenisi, toplumsal karşılığı pek yok. Bizim Fadıl’ın bürokrasi ve kamu ile pek işi olmaz ama biraz bürokrasinin işleyişinden rahatsızlığını hissettim. Detayını sormadım ama bizlerinde zaten Ankara’dan yakinen gördüğümüz bürokrasinin tıkanıklığının taşraya da yansıma hali yani.
Fadıl’dan sonra İnegöl’de üniversitede görevli bir dostla kavilleştik. Bursa programını iptal edip Cuma namazını kılmak üzere anlaştık. Hamidiye Mahallesi’nde bulunan Camide buluştuk. Öncesinde birkaç esnaf ile tanıştırdı. Çay içimi sohbet sonrası namazımızı birlikte eda ettik. Sonrasında ise yine esnaf arkadaşların eşliğinde esnaf işi bir muhabbetimiz oldu. Esnaf dostlarında merakı siyasi gidişat ve yeni oluşumların durumu. Ankara’dan ve gazeteci kökenli olunca hali ile soruların muhatabı oluyoruz hep. Fakat anlıyorum ki esnafta vatandaşta gelişmeleri hem Ankara’dan, hem bürokrasiden, hem siyasetçiden, hem de yeni siyasi hareketlerin içinde olanlardan çok daha iyi tahlil ediyor.
Benimde işim bu zaten. Sonuçta vatandaş nazarında oluşan algılar siyasetin yönünü belirleyecektir. Sandıkla şekillenecek ise ve bu sandığa yön verecek vatandaşsa yeni siyasi yapıların ne Türkiye içindeki zinde güçlere, ne de uluslar arası yapılara ne kadar dayandığı değil vatandaşın beklentilerine cevap verme ve algısına hitap etme derecesi başarılarını belirleyecektir.
Beş günlük memleket ziyareti boyunca İnegöl dışında Bursa merkezde kadim dostum İbrahim Çoban’a da uğradım. Bir süredir görüşmediğim dostumda yılların gazetecisi ve gündemi okumada çok etkin bir isimdir. Sadece Bursa değil, Türkiye ve dünya gündemlerine yaklaşımları benim için önemlidir.
Kendi ilçem Bigadiç, Sındırgı ve Balıkesir merkezde dostlarla buluştuk. Hepsinin merak ettiği yeni siyasi gelişmeler. Aslında herkes ne olup ne bittiğini biliyor. Merakları gördükleri, düşündüklerinden farklı bir şey olup olmadığı. Aslında bizimde durumumuz o. Gördüklerimizin ötesinde bir şey var mı? Dikkatimi çeken şey daha önce esen Ekrem İmamoğlu rüzgârının durma noktasında olduğudur. Bu son siyasi gelişmelerin olumsuzluklarından İmamoğlu’nu kaçırma stratejisi midir bilmiyorum. Ama taşra gündeminde eskisi gibi İmamoğlu yok.
Genel siyaset gündemi içinde CHP, MHP, İYİ Parti yok gibi. AK Parti ise Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığına endeksli.
Vatandaşın yeni siyasi hareketlere sadece meraktan yaklaştığı gerçeğine karşılık mevcut siyasi figürler konusunda ise oluşan soru işaretleri devam ediyor. Öyle anlaşılıyor ki vatandaşın zihninde yenileşme, değişim, yeni yaklaşım, yeni anlayış beklentileri yoğun şekilde demleniyor. Bu beklentilere cevap verme gayretleri mevcut siyasi kadroları etkileyecek. O nedenle bugünlerde her zamankinden fazla vatandaşın yeni dönem beklentilerinin iyi tespit edilerek hareket edilmesine ihtiyaç var.
Beş günlük memleket ziyaretinden edindiğimiz izlenimlerimizin gündeme ilişkin bir kısmı böyle.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…