Aylardır beklediğimiz gün nihayet geldi çattı. İnşallah bu hafta sonu yapılacak olan seçimlerde ülkemizi 5 yıl yönetecek idarecilerimizi belirleyeceğiz.

Bu bakımdan bu seçimler bundan önceki mahalli seçimlere nazaran daha bir önemli ve daha bir ayrıcalıklıdır.

Parti Başkanlarımız ve Özellikle Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan bu seçimlere bu nedenle adeta genel seçimler kadar önem verdiler ve Milletvekili seçimleri mesabesinde mitingler yaparak milletimize kendilerini bir defa daha anlattılar.

Her konuda olduğu gibi ana muhalefet ve yavru muhalefet liderleri bu defa da Tayyip beyin eline su dökebilecek mesafeye bile gelemediler. Tabir caizse yine yaya kaldılar ve nal topladılar.

Çünkü adamların İktidar olmak, Başkanlık kazanmak, ülke yönetmek gibi bir dertleri yok (!)  Tek uğraşları Ak Partiden az da olsa oy tırtıklamak ve Tayyip Beyi biraz olsun sarsabilmek. 

Fakat bunların unuttuğu en önemli nokta milletimizin bu fırsatı bunlara vermeyeceği gerçeğidir. Seçim öncesi tarafsız anketler ve yapılan devasa mitingler bunun en bariz göstergesidir.

Gericilik bunların karakteri olduğu için hep 1930’ların tek parti özlemiyle yanıp tutuştuklarından halâ 2019 yılına adapte olamadılar(!) Yarışa hep geriden başladıkları gibi bu defa da Tayyip Beyden 20 gün sonra meydanlara çıkabildiler. Meydanları da pek tercih etmediler küçük salonlar nedense hep tercihleri oldu.(!)

Fakat ‘’Adeta atı alan üsküdara geçtikten sonra.’’  Ve yahutta ‘’milletin önüne çıkacak yüzleri olmadığından (!) olsa gerek.’’ Zaten doğru dürüst ne aday belirleyebildiler ve ne de Partilerine çeki düzen verebildiler.

Mustafa Kemal’in 90 yıllık Partisini perişan ettikleri gibi, ülkemizi bölüp parçalamak isteyenlerle, Bayrak düşmanlarıyla ve her önüne gelenle gizli ve açık ittifak yaparak partilerini halkımız nazarında güvenilmez duruma düşürdüler.

Adeta daha seçime girmeden kendi içlerinde bozguna uğradılar. Milletimiz bunlara nasıl güvensin ve ne diye oy versin ki, ? Bunların seçim kazanma diye bir dertleri de yok. Bütün gaye ve amaçları Tayyip Beyi nasıl zayıflatabiliriz veya Tayyip Beye gidecek bazı oyları nasıl başka kanallara yönlendirebiliriz.

Çünkü bunlara akıl veren, yol gösteren emperyalist Batı Devletleri de bunlardan umudu kestiler. Batılı emperyalistler adeta;  ‘’Allah’a güvenen ve sırtını halkına dayayan Tayyip beyin iktidarını siz yıkamayacaksınız sizde bu beceri de yok. Hiç olmazsa yalanlarla dolanlarla Tayyip beyi ve iktidarını biraz olsun zayıflatın biz buna da razıyız demişler.’’

Hâlbuki partiler seçim kazanmak ve ülke yönetmek için kurulurlar. Bizdeki Partiler ve Particikler ise, kuruluş gayelerini unutmuşlar ve iktidar olmak veya seçim kazanmak diye bir uğraştan çoktan vazgeçmişler. Bunlara verilecek oy adeta çöpe atılmış oydan farksızdır(!). Millet olarak 31 Martta bu nedenle oylarımızı çok dikkatli kullanmalıyız ve eşimize dostumuza seçimlerin önemini tekrar tekrar anlatarak, Ak partiden oy tırtıklama derdinde olan partilerin yalanlarına inanmamalarını sağlamalıyız. Bu sebeple oylarımızı siperdeki asker silâhındaki son mermiyi nasıl dikkatli kullanıyorsa, oy sandığında bizde oylarımızı o kadar dikkatli kullanmalıyız, diye yılmadan usanmadan uyarmalıyız.

Çünkü Mahalli seçimler şehirlerimizin, İlçelerimizin, Beldelerimizin köylerimizin ve mahallelerimizin beş yıllık kaderlerini belirleyecektir. Bu seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlarımızı, İl Belediye Başkanlarımızı, İlçe Belediye Başkanlarımızı, Belde Belediye Başkanlarımızı, Mahalle ve köy Muhtarlarımızı, İl genel meclisi üyelerimizi ve Belediye meclisi üyelerimizi seçeceğiz.

Muhalefet ve çıkar ortağı diğer partilerin bazıları ittifaklarını halkımızdan gizlemeye çalışsalar da artık mızrak çuvala sığmıyor Urfa örneğinde olduğu gibi. %30 luk HDP %3 lük Saadete oy verin diye taraftarlarını devamlı uyarıyor.  HDP milletvekilleri ve konuşmacıları ilk zamanlar; Oy pusulasındaki ilk sıradaki partiye oy verin diye bar bar bağırıyorlardı.

Çünkü oy pusulasındaki ilk sırada Saadet partisi vardı. Baktılar ki bazıları bu şifreli uyarıyı anlamadılar bu defa Saadete oy verin çünkü oraya verilecek oy bize verilmiş sayılır demeye başladılar. Alınan istihbarata göre Türkiye çapında 300 e yakın HDP li militan CHP- İYİ Parti-HDP ve Saadet gizli ittifakından Belediyelerde meclis üyesi adayı olarak gösterilmişler.

Mahalli yöneticiler genel iktidarın bir nevi itici gücüdür. Mahalli idarelerde sağlanacak başarı iktidarın en belirgin dayanağı olduğu kadar, Belediyelerde yapılacak hayırlı hizmetler de iktidarın adeta hayat sigortasıdır. Belediye meclislerinde yer alabilecek HDP li üyeler hizmet hususunda ancak bir sabotaj makinesi olmaktan öteye gitmeyecektir. TBMM sindeki HDP li vekiller bunun en bariz göstergesidir.

Bir örnek vermek gerekirse; Tayyip Beyin de içersinde olduğu Refahlı Belediyelerin hizmetleri merhum Necmettin Erbakan başkanlığındaki Refah Partisini en büyük parti yapmış ve Refah iktidarını getirmiştir. Bu bakımdan 31 Mart Mahalli seçimlerini kazanmaya odaklanmış Ak Parti kadroları zaferden değil, seferden sorumlu olduklarını unutmadan son dakika değil, son saniyeye kadar çalışmalıdırlar. Çünkü zafer Allah’tandır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Bu bakımdan kendimiz ve eşimiz dostumuz seçim sandığının başına gittiğimizde, adeta siperde son kurşununu atmaya hazırlanan asker gibi dikkatli olmalı ve oyumuzu atacağımız yeri iyice bellemeli ve eşimize dostumuza belletmeliyiz. O halde haydi sandık başına ya Allah Bismillâh….