BALIKESİR’de Hüseyin Baştuz dönemini hayal meyal hatırlıyorum. Kaya Avni Sağlıkçı’dan Ziya Tan’a, Sami Gökdeniz’den İsmail Ok’a uzanan dönemleri iyi bildiğimi sanıyorum. 
Ne gibi sözler verildiğini, hangilerinin yerine getirilebildiğini de..  
O bunu yaptı.. Bu şunu gerçeğe dönüştürdü.. Yahut şu sözünü tuttu, bu tutmadı demeyi düşünmüyorum. 
Siyasetçinin tek sermayesiydi söz vermek eskiden.
Liderler bir yana. Yerel siyasetçilerin nice vaadlerini sıralayabilirim size. 
Hangisi verdiği sözleri yerine getirdi derseniz bana işte orada durun karşılığını veririm.
Bizde hamaset siyaseti daha çok prim yaptığı için.. Yalandan da kimseciklerin öldüğü duyulmadığı ve görülmediği için.. Hem söz verenler, hem de bizler unuttuk havada uçuşan o gönül okşayıcı sözleri..
***
Ey sevgili okur..
Hadi gel bugün seninle “söz vermek” neymiş ona bakalım şöyle kısaca. 
Bu konuda çok deyim var. Onlarca sayabilirim.
Örneğin “Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür” diyor Mevlana. 
Hz.Ali, verilen sözün, vaktinde verilmesi gereken bir borç olduğunu söylüyor.
Yine bir düşünürümüz; “Verilen sözü tutmamak, mertliğe yakışmaz” derken, diğeri; “Hiçbir şey, beni verdiğim sözden caydıramaz.” vurgusu yapıyor. 
Söz vermenin insan onuruyla eş değer olduğuna dair çok söz var.
“Önce lafa bakarım lâf mı diye.. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye..” 
Büyük düşünür Mevlananın bu sözü aslında herşeyin özeti ama..
Benim en çok tuttuğum deyim ise şu; “Hayvan yularından, insan sözünden tutulur..” 
Neden mi?
Aşağıdaki satırları oku duğunda sonuna kadar hak vereceksin bana...
***
NATAPUTTA VARDAMANA
EDİP UĞUR’U TANISAYDI!
BATÇIK ve Dalçık adını ben ilk, bizim mahallenin okumuş çocuklarından biri olan Cengiz Yücel Özek’ten duymuştum.İnşaat Mühendisidir kendisi. 1994'de Refah Partisi belediye başkanı adayı olduğunda Balıkesir’e dillendirmişti bu batçık ve köprülü kavşakları.
O gün bugün konuşuyoruz.
Söz veren çok oldu, bunlardan kimi seçildi, verdiği sözü yerine getirme fırsatı buldu ama, süreleri ve güçleri yetmedi maalesef!
O hayali A. Edip Uğur gerçeğe dönüştürdü. 
Hem de öyle 5-10 yılda değil.
Üç yılda. Bir değil, iki tane yaptı. Devam eden 3.sü Mayıs’ta açılacak. Sırada Valilik ve Cengiz Topel köprülü kavşakları var. 
İyi bir kişi, inanmadığı sözleri söylemez, başaramayacağı işe girişmez, yapamayacağı iş için söz vermez Sadece yerine getirebileceği şeyler için söz verir” demiş ya Jainizmin kurucusu Nataputta Vardamana.. 
Bunu söylerken sanki Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur’un verdiği sözleri duymuş ve yaptığı işleri görmüş!
Nataputta Vardamana yaşasaydı ve Uğur'u da tanısaydı.. "Söz vermek" üzerine ettiği kelama  örnek gösterirdi!
***
BATANLAR ve ÇIKANLAR
KUVA-Yİ Milliye ve yeni hizmete giren Hastane kavşağı için Büyükşehir kasasından para çıkmadı denilse yeri. Projeleri hazırladı, işi Karayollarına yaptırdı. Burası için kullanacağı parayı da diğer hizmetlere aktardı.
İş bilen ile söz veren farkı bu olsa gerek. 
Bu arada, bir de batanlar var. 
Hem de yerin dibine kadar!.. 
Şimdi onlara düştükleri kötü durumdan nasıl çıkacağının yolunu gösteriyorum. 
Bak benim gözü olup görmeyen, kulağı olup duymayan, kalbi olup hissetmeyen kardeşim..
İster Kuva-yi Milliye’ye tutun, bat-çık.. İstersen Hastaneye yönel, dal-çık.. Ki şehrin aydınlık yarınlarını görebilesin
01 ŞUBAT 2017