Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İsmail Ok, ilk basına açık toplantısında sürekli olarak adaletsizlikten dem vururken, iş adamlarının sermayelerini yurt dışına kaçırdıklarını ve gençlerin yurt dışına kaçtığını ifade ediyor.

Bu mantığa göre Almanya’ya kaçan DHKP-C’li militanlar, ABD’ye kaçan Fötöcüler Türkiye’de adalet olmadığından kaçmışlar.

Yine CHP- İyi parti ve dolaylı olarak HDP, SP vb. marjinal partilerin oluşturduğu halkanın  Büyükşehir belediye adayı İsmail Ok’a göre suçun şahsiliği ilkesi şöyle anlaşılmalı: Mesela bir ülkeyi ele geçirmek için kurulan örgütte, parayı bulan suçsuz, sahadan eleman devşiren suçsuz, bu kişileri bile bile koruyan ve saklayan suçsuz, bu örgütü desteklemek için kaynak aktaran suçsuz… 

Peki, suçlu kim? Eline tüfek verip sahaya sürdükleri gençler. Öyle ya, bu mantığa göre silahı taşımadığı müddetçe herkes suçsuz. Mesela Sayın Ok’un adalet anlayışına göre Pensilvanya’da mukim terörist başı da suçsuz. Çünkü meclisi o bombalamadı, Özel Harekatı bombalayıp 50 insanı o katletmedi, tanklarla insanları bariyerlerin arasına sıkıştırıp gövdesinden ikiye ayırmadı…

İsmail Ok bütün konuşması boyunca Balıkesir için herhangi bir vizyona, hayale öngörüye en önemlisi sevgiye ve aşka dair en ufak bir söylemi olmadı… 

Amacı net…

Gizli ve açık İttifak yaptıkları partilerle beraber Balıkesir’i kullanarak Recep Tayyip Erdoğan’a vurabilecekleri en büyük darbeyi vurmak…  

Bu nedenle çok açık biçimde şunu söylüyor: “Bu seçimler bir yerel seçim değildir.” 

Peki, Balıkesir ne olacak?
Balıkesirliler ne olacak? 

Şimdi şu soruyu sormak gerekmez mi?

Sayın İsmail OK siz TBMM üyesisiniz ve Türkiye Milletvekilisiniz. Yani bütün Türkiye’yi temsil ediyorsunuz. Yasamanın bir üyesisiniz. Yasamanın bir parçasısınız.

Şimdi Türk Devleti 3 ayak üzerinde yönetilir. Birincisi yasama ki siz yasamanın bir parçasısınız, yargı ki 15 Temmuzla beraber yargıya sızmış terör örgütü üyelerini ve geçmiş icraatlarını en iyi siz biliyorsunuz. Son olarak yürütme.

Bu gerçekleri bilmeden mi TBMM’de bu milleti temsil ediyorsunuz?

Şimdi eğer devlet bir adaletsizlik yapıyorsa yasamanın bir parçası olarak işiniz bunu düzeltecek yasaları hazırlamak değil midir?

Belki farkında değilsiniz ama son anayasa değişikliği ile hükümet meclise yasa önerisi getiremiyor. Yani gördüğünüz adaletsizlikleri düzeltmek için sizlerin çalışıp yasal düzenlemeler yapmanız gerekmez mi

24 Haziran öncesi yaptığınız konuşmalara inanan halk size, muhalefete meclis çoğunluğu ile mecliste yetki verdi ve Cumhurbaşkanı olarak seçtiği kişinin partisine mecliste çoğunluk vermedi. Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için sokakta ve seçim süreçlerinde ittifak yapabildiğiniz partilerle daha adil bir Türkiye için neden mecliste de İttifak yapmıyorsunuz?  

Sizce Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak, olmadığını iddia ettiğiniz adaletten daha mı önemli?