Elin oğlu “Grinin 50 Tonu” diyerek film yapıyorsa…

Bizim ne’miz eksik; “israfın 50 tonu” var bizde…

İsrafı kessen İsveç oluruz; şaka maka değil!

Ama vazgeçemez bizde ne siyaset, ne kamu israftan..

Lüzumsuz harcama yapar, reklama para akıtır, son model araç ister…

İsrafın sonu yoktur.

Bu, bazen; göze batmıyormuş gibi gelen SMS ile olur, bazen VIP araçlarla.

Bir yetmez,  iki üç makam aracı olsun der.

Köylü amca sevinir; “vekil bana mesaj atmış” der.

Bilmez ki vekilin telefon başına geçip harf harf tebrik mesajı yazmadığını.

Yutar.

Hastalıktır israf.

Ama netice itibariyle milletin parasının harcanmasıdır hesapsızca.

Örnek olması gereken olmuyorsa, olamıyorsa, kamunun dört bir yanı coşar.

Devlet malı deniz misali…

Koltuk alan, koltuğun büyüsüne kapılır.

O yüzden dün haber sitelerine düşen “kamuda araç tasarrufu başlıyor” şeklindeki haberleri biraz çekinerek takip ettik.

Ne kadar geç kalmış karar!

Ve ne kadar ciddiyetle uygulanacak, zamanla göreceğiz…

Çünkü zaman zaman tepki geldi mi vatandaştan; devletin aklına tek ve ilk gelen hep araçlar olur..

Araçtan tasarruf diye ara sıra gündeme atılır bir şeyler…

Biraz araç toplanır.

Bir süre geçer, yeniden aynı furya aynı hızla devam eder.

Almanya’da 20 bin makam aracı var.

Bizde kaç?

80 bin.

Hangi ülke zengin, hangisinin ekonomisi güçlü, hangisi otomotiv devi?

Almanya değil mi?

Nüfusu hemen hemen aynı olan iki ülkede fakir olan ülkenin makam araç sayısı, zengininkinin dört katı ise….

Yandı gülüm keten helva.

Bugünün konusu değildir bu tablo.

Bugünün sorunu değildir.

Türkiye’de siyaset de bürokrasi de israf eder, israfı sever.

Hep vardır, hep vardır, kafalar ve anlayış değişmediği için hep var olmuştur.

İddialı söylüyoruz; Türkiye’de kamu ciddi bir tasarruf politikasına girse…

Ekonomi salt tasarrufla ayağa kalkar.

Ama öylesine boş, öylesine gereksiz, öylesine abuk sabuk harcamalar yapılır ki kamuda…

Kime söyleyecek, kime dinleteceksin; meçhul!

Kamunun kemer sıkması gerek.

Türkiye’de özellikle “idare”nin lüzumsuz para harcama noktasında tüm fren sistemlerini çalıştırması gerek.

Kamu sıkmazsa, idareci örnek olmazsa vatandaştan “tasarruf” bekleyemezsiniz.

Türkiye’nin kaynakları heba olurken…

Artık lütfen olması gerektiği gibi olalım.

İsrafı eğer devlet yapıyorsa o ülkenin ekonomik açıdan sürekli kriz yaşaması şaşırtıcı değildir.

Umarız “kamuda araç tasarrufu” ciddi ciddi yapılır, sürekli yapılır, kamunun her alanında yapılır.

Ama yineliyoruz, sadece araç değildir konu.

Tek tek sıralamaya gerek yok…

Vekillerin otomatiğe bağladığı bir SMS bile israftır.

Ve tasarrufun küçüğü büyüğü olmaz!..