Gecikmiş bir Yılmaz Özdil yazısı bu.

Öylesine sapla saman karıştı ki.

İnanılmaz ötesi iftiralar atıldı, neyin ne olduğu bilinmeden Atatürkçülük ticareti ile suçlandı Özdil.

Ama….

Bu kadar çarpıtmayı dilimiz ve nutkumuz tutulu izledik.

Bu kadar yanlışı, bu kadar saldırıyı, bu kadar akıl tutulmasını…

Tespitlerden başlayalım:

Bugün bırakın herhangi bir kitapçıyı, Migros’a bile gittiğinizde raflarda Atatürk’ü konu alan pek çok kitap görürsünüz.

Aslında çıldırdıkları nokta burası.

1938’de vefat eden Mustafa Kemal hakkında yazılan kitaplar her daim çok satanlar listesinde yer buluyor kendine ki çıldıranların asıl derdi başka:

Atatürk okunmasın, okutulmasın!

Raflarda İlber Ortaylı’dan tutun Sinan Meydan’a, İpek Çalışlar’dan tutun Yılmaz Özdil’e, Andrew Mango’dan tutun Lord Kinross’a nice kalemin kitabı var.

Yılmaz Özdil’in “Mustafa Kemal” isimli normal baskılı kitabı birkaç ay önce satışa çıktı ve 2018’in en çok satan kitabı oldu, rekorları alt üst etti…

Fiyatı şu an 15 ila 20 lira arasında değişen fiyatlarda halen ilgiyle raflarda…

Şu ana kadar 1 milyon 500 bin satan kitap ile ilgili Yılmaz Özdil daha en başta kamuoyunu bilgilendirmişti kendi köşesinde…

Atatürk’ü okutmanın bir görev olduğunu, bu kitabın bir seriye dönüştürülerek çocuklar için özel bir set çıkacağını, gençler için ayrı versiyonunun basılacağını ve ayrıca özel ve sınırlı sayıda koleksiyon serisinin çıkarılacağını açıklamıştı.

Buradan elde edilecek gelir ile de “orda bir köy var uzakta” kampanyası başlatılarak köy okullarına Mustafa Kemal Çocuk Serisi ücretsiz gönderilecekti.

İlk kargolar Muş’a gönderilmeye başlandı bile.

Zurnanın zırt dediği yer işte tam bu koleksiyon noktasında koptu.

Saldırı başladı.

Oysa normal kitap 1,5 milyon…

Çocuklar serisi 2 milyon zaten satmıştı…

“Koleksiyon” kelimesinin anlamını bilmeyenler, her zamanki gibi bilmeden ağır bir saldırıya başladılar ki bunlara nice böyyük(!) gazetelerin böyyük(!) yazarları da katıldı ve klasik suçlamayı gündeme taşıdılar, alay ettiler, ticaret dediler.

Oysa kitap milyonlar tarafından okunduktan sonra çıktı koleksiyon serisi.

Koleksiyon; bakınız Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde nasıl tanımlanıyor:

Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünü, derlem”

Tanımı içinde işte,… öğrenme, yarar sağlama, zevk amacıyla….

Koleksiyon demek özel zevktir, hobidir.

Pek çok yayınevinin pek çok koleksiyon kitabı vardır, fiyatları çok yüksektir, ama şık durur, meraklıysanız müptelası olursunuz; koleksiyon kitap özeldir; sınırlı üretimdir; bazen sertifikası olur, bazen numara basılır, bazen isme özel olur, bazen imzalı gelir.

Sadece tek örnek verelim:

Tıklayın Boyut Yayın Grubu’na…

Kaç koleksiyon kitabı var; mesele fiyatsa hepsi uçuk…

Ama özel ve koleksiyon.

Meraklısı alır; evinde veya işyerinde özel olarak saklar.

Kaldı ki…

1881 adet basılan koleksiyon serisinin geliri de yine köy okullarına çocuk seti dağıtılmak için kullanılacak.

Bundan daha güzel ne olabilir?..

Özdil diyor ki ve kaç kez dedi ki:

Köy ilkokullarında görev yapan yurtsever Atatürkçü öğretmenlerimize çağrıda bulunuyorum, lütfen bana okullarınızı bildirin, Kırmızı Kedi Yayınevi ile gücümüz elverdiğince postalayacağız

Daha ne desin?..

İsteyen normal baskısını alır, isteyen almaz, meraklısı koleksiyondan alır ki satışa kapandı bile; şunu anlamak gerek, en kötü halimiz bilgisizliğimiz.

Özdil’e saldırmak bahane, asıl hedef yine Atatürk aslında..

Hele hele “maskeliler” var ya!

Asıl mide bulandıran güruh bunlar!