Ondan mı asabiliğimiz?..

Gerçekten mi?..

Böylesine tahammülsüzlüğü, böylesine gözü dönmüşlüğü, böylesine şiddete sevdalanışı nasıl açıklayacağız?

“Mazeretim var, asabiyim ben”, MFÖ’nün eskimeyen şarkılarından.

Bir güne ne kadar akıl almazlık sığdırabilir bir toplum?..

Kapıcı ile ilişkisinden şüphelendi, eşini öldürdü.

10 yaşındaki çocuğa çarptı, kaçtı.

Sokak ortasında onlarca kişi içinde husumetlisine pompalıyla ateş açtı.

Minibüs şoförleri vatandaşı dövdü.

Vatandaş, tartıştığı otobüs şoförünü bıçakladı.

Nişanlısını okulda rehin aldı.

Çocuk baldızına yıllarca tecavüz eden enişteye 17 yıl hapis verildi.

Eve dönmek istemeyen kızını ve sevgilisini öldürdü.

Offffffff….

Sonu yok…

Bir günün 3.sayfa haberi bunlar…

Bitmedi devamı var.

Toplumun hepsi mi mazeretli!?

Ondan mı böylesine şiddet?

Savunulabilir mi?..

Ne kadar kolay silah çekebiliyor artık insanlar ve ne kadar kolay birbirine bıçak saplayabiliyor.

17 günlük eşini kalbinden bıçakladı.

Fabrikayı kalaşnikofla taradılar.

Evinde yarı çıplak yakaladığı kişi ile eşini öldüresiye dövdü.

Bunaldınız di mi?..

Bunaldık.

Adalet işlemediğinden mi böylesine “cezayı kendi kesmeler”?

Veya

“Nasıl olsa adalet bana bir şey yapmaz” düşüncesinin yarattığı bilinçaltı ile mi böylesine rahatlık?..

Ve böylesine haberleri artık o kadar çok sık duyuyoruz ve o kadar rahat giriyor ki hepimizin hayatlarına…

Gerçeği film  sanır gibi izliyoruz.

Kanıksıyoruz.

Olağanmış gibi görüyoruz.

Nihayet, böyle davrandığımız, bu hale getirdiğimiz için bunlar gün be gün artıyor.

Gazetelerin sadece 3.sayfaları değil, artık her sayfası bu tip haberlere gark oluyor.

Sonra?..

Şarkı kadar masum mu her şey?..

“Boş laf bunlar hepsi bahane

Hâlim ne kötü ne şahane

Nedir bu böyle aynı hikaye

Suç kimde neden böyle

Üzdün yeter üstüme varma

Soru sorma biliyorsun mazeretim var

Boş konuşma görüyorsun asabiyim ben”

Sadece “mazeretim var asabiyim ben” demekle mi yetineceğiz?..

Ya gelecek?..

Ya çocuklarımız?..

Ya sonrası?..