Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC), aydınlık, özgür ve hesap verilebilir, demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işlediği bir Türkiye için, 'alacakaranlık' dönemleriyle de yüzleşme cesareti ve kararlılığının gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
18 yıl önce 24 Ocak günü evinin önünde bombalı suikast sonucu katledilen gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınlayan BGC başkanı Ramazan Demir, ölenlerin arkasından sadece ağıtlar yakıldığını ve olayların çok çabuk unutulduğunu dile getirdi.
Demir, "Bugün de Uğur Mumcu için ağıtlar yakılacak. Nutuklar atılacak. Ertesi gün ise, herşey unutulacak. İşte onun için diyoruz ki, ağıt yakmak yerine ülkemizi kaos ortamına sürüklemek amacıyla işlenen bu cinayetlerin arkasındaki karanlık güçlerin maskelerinin düşürülmesi noktasında gayret gösterilmelidir" dedi.
Uğur Mumcu başta olmak üzere, Apdi İpekçi, Bedrettin Cömert, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, İlhan Darendelioğlu, Turan Dursun, İsmail Gerçeksöz, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Gaffar Okkan, Hrant Dink ve Cihan Hayırsevener gibi çok sayıda gazeteci ve aydının suikastlere kurban verildiğini hatırlatan Demir, bu cinayetleri işletenlerden hala hesap sorulamadığına dikkat çekti.
"Hepimiz biliyoruz ki, gerçek katiller, gerçek ölüm emirlerini verenler dışarıda" diyen Demir, şöyle devam etti:
"Kısacası insanlık dışı saldırılara kurban verdiğimiz ne kadar ülke sevdalısı aydın insanımız varsa, hiçbirinin katledilişinin arkasındaki gerçeği ve öldürme emrini verenlerin kimliğini öğrenebilmiş, hesabını sorabilmiş değiliz.
Bugün ülkemizde, demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işlediği, aydınlık, özgür ve hesap verilebilir bir Türkiye adına, devlet sırlarının bulunduğu "kozmik odalara" girilebilen, "dokunulamaz" denilen isimlere dokunulabilen bir dönemdeyiz.
Ülkemizi yönetenlerden Türkiye'nin alacakaranlık yıllarını aydınlatacak bir dönemin üzerine de aynı kararlılık ve cesaretle gitmelerini bekliyor, bu doğrultuda atılacak adımların destekçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Onbinlerce insanını teröre kurban veren, binlerce gencini sağ-sol çatışmalarında yitiren, yetiştirdiği değerli isimleri 'suikast' eylemleriyle kim vurduya giden Türkiye, 'alacakaranlık' dönemiyle de yüzleşme cesareti ve kararlılığını göstermelidir.
Eli kalem tutanların cezalandırılmadığı..
Eli kanlı katillerin aramızda dolaşmadığı..
İnsanlarının özgürce yaşayabildiği..
Çağdaş, güçlü bir Türkiye için istiyoruz..
Bizler; Türkiye’ye ve demokrasiye sıkılan kurşunları, katledilen meslektaşlarımızı ve bilim adamlarını unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bugün birkez dile getirirken basın ve terör kurbanı şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz."

Editör: Haber Merkezi