FOTO MUHABİRLERİNİN ANLATTIKLARINDAN

* Selçuk Şamiloğlu(Hürriyet Gazetesi) 
“Taksim’de üç asker direndi, biri havaya ateş açtı, polisler de karşılıklı olarak havaya ateş açtılar. Meydanda ne kadar polis, asker varsa havaya ateş açtılar. Bu sırada jetler Taksim üzerinden alçak uçuş yaparak geçince tam bir savaş ortamı oluştu.”

* Murat Şengül(Sabah Gazetesi) 
“Askerin silahından çıkan merminin sesini duyabiliyorduk. Hatta siper aldığım yerde ayağımın yarım metre yanına kurşun saplandığını gördüm. Gece boyu süren çatışma halinden sonra biraz dinlenmek için park etmiş metrobüslerden birinin içine girdim ancak yarım saat geçmeden metrobüsün camına isa“Bu bir terör saldırısıydı.”

* İsmail Coşkun(İhlas Haber Ajansı)
Daha önceleri kutlamalarda gördüğüm uçak, helikopterler karanlığın içerisinden bu sefer çok başka şekilde geliyordu. Kendimi o an bir film setinin içerisinde bulmuş gibiydim”

* Ahmet İzgi(Anadolu Ajansı) 

“15 Temmuz gecesi tankların önünde duran, kurşunlara göğüs geren halkımıza bir gazeteci olarak tanıklık edince tarihteki hiçbir kahramanlık hikayesinin abartılı olmadığını anladım.”

* Emrah Gürel(Associated Press) 
“Taksim’de toplanan halk askerleri ikna ederek polise teslim etti. Askerler teslim olurken jetler süpersonik ses çıkartıp bomba etkisi yaratarak muazzam bir panik oluşturdu. Her şeye rağmen halk Taksim’den ayrılmadı.


* Zekeriya Albayrak(Sözcü Gazetesi) 
“Savaş uçakları çok alçaktan uçuyor, helikopter makineli tüfek atışları yapıyordu. Meclis Dikmen Kapısı’ndan 200 metre kadar ilerledik ki o an inanılmaz bir patlama sesi duyuldu. Etrafımızdaki insanlar ağlamaya, bağırmaya başladı. O patlama Meclis bahçesine atılan bomba idi.”
* Dağhan Kozanoğlu(Milliyet Gazetesi) 
“Asker ise köprüyü her iki yönde trafiğe kapatmış, yerde siper alarak, tüfeklerini kalabalığa doğrultmuştu. Artan tansiyon sonrası açılan her ateş sonucunda kalabalık içinden yaralananlar oluyor ve ambulans çağrısı yapılıyordu. Fotoğraflamak üzere askerlere mümkün olduğunca yaklaşmaya gayret ettim. Ancak sürekli açılan ateş ve seken kurşunlar durumu güçleştiriyordu.”

* Necati Savaş(Cumhuriyet Gazetesi) 
“Bugüne kadar birçok patlama, saldırı, miting ve türlü türlü çatışmalı, riskli eylemler izlemiştim. Ama kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiş, hiç bu kadar büyük bir kaosun içinde bulmamıştım. Tam bunları düşünürken üzerimize ateş açıldı. Bu ateş Genelkurmay önünde gecenin ilk saldırısıydı.”
(Rıza Özel'in yazısından alıntıdır)


2012'den bu yana İHA'da foto muhabirliği yapan İsmail Coşkun 15 Temmuz'da tankın altına yatan 15 Temmuz gazisi Metin Doğan' ı fotoğraflan meslektaşımızdı.
Çoşkun, o fotoğrafın öyküsünü şöyle anlattı:

"Olayı ilk duyduğumda askerler tarafından köprünün kapatıldığını duydum ve meslek refleksi ile dışarı çıkmam gerektiğini düşündüm ve dışarı çıktım. 
Atatürk Havalimanı'na geldim. Tanklar yeni giriş yapmıştı. Kendimi film seti içinde gibi hissettim orada birçok fotoğraf çektim ve arkamdan bağırarak gelen birisini duydum ve onu çekmeye başladım.
Hareket halindeki paletleri durdurarak paletin altına yatan birisini gördüm ve onu fotoğraflamam için benim de yatmam gerekiyordu. Ben de yattım ve yerde fotoğraf çektim. 
Metin Doğan yumruğunu sıkmıştı kararlı bir duruşu vardı. Ölümü göze almıştı. Tankın altına yatan adam fotoğrafım dünyada gündem oluşturdu. 1 gecede Türk milletinin darbeye karşı geldiği bir anı fotoğraflamaktan dolayı gurur duydum." 
(Kaynak:Haberler:com)

Editör: Haber Merkezi