FETÖ’CÜ POLİS- SAVCI- HAKİM’LERİN OLUŞTURDUĞU DOSYALAR VE MHP’NİN AF TEKLİFİ
Av.Mehmet Birol Şahin
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği ve hafta başında TBMM’ye MHP tarafından sunulan Af Yasası Teklifi gündeme geldiği ilk günden bu yana tartışılıyor.
İlke olarak Vergi, SGK Pirimi, Suçlar ile ilgili “af” çıkarılması aslen doğru bir uygulama değil.
Ancak Türkiye ve yaşadığımız coğrafya özellikle son zamanlarda ekonomiden siyasi yönetime kadar hemen her alanda iç ve dış etkenlerden dolayı olağanüstü süreçler yaşıyor.
Yaşanılan darbeler, 28 Şubat süreci, darbe planlarının yol açtığı Ergenekon davaları, e-muhtıra, Gezi olayları ve son olarak 15 Temmuz darbe teşebbüsü, terör ile mücadele, hendek olayları bu arada yaşanan ekonomik kriz ve dışarıdan açıkça yönetilen ekonomik saldırılar sürekli olağanüstü ve birbirinden farklı süreçleri yaşamaya devam ediyoruz.
Bu olağanüstülükler için devletin güvenlik güçleri, memurları, siyasileri, toplumun her kesimi millet olarak gayri meşru, yasadışı saldırılara maruz kalmamıza sebep oluyor. Bu süreçlerde devletini, milletini, vatanını, bağımsızlığını korumak için yapılan mücadelelerde zaman zaman rutin dışına çıkıldığı, yasal sınırların esneyip, zorlandığı olayları yaşamak kaçınılmaz oluyor.
Böyle ağır vakıaların içinde yaşamak zorunda kalan bireylerin hata yapmaları söz konusu olabiliyor. Yaşadığı sosyal ortamın dengesizliğinden bireylerin psikolojik olarak etkilenip hata yapması adeta kaçınılmaz olabiliyor. Bunun halk arasındaki tabiri “kader mahkumu”.
Bu süreçlerin sonunda ekonomik yıkımlar olabileceği gibi bireylerin suç işlemeleri de yaşayageldiğimiz hata ve pişmanlıklar olarak ortaya çıkıyor.
Türkiye 15 Temmuz darbe girişimiyle ilk defa Askeri odaklı olmayan içinde öğretmen, polis, esnaf, hakim, savcı, işadamı, asker, ev kadını toplumun her kesiminden oluşturulmuş sivil bir Cemaat yapılanmasın devleti ele geçirme teşebbüsü ile karşılaştı.
Uzun yıllardır sinsi bir biçimde devleti ele geçirme hedefine hazırlanıldığını gördük.
Gördük ki Eğitim alanından iş dünyasına, bürokrasiden siyasete kadar yapılan çalışmanın önemli bir bölümünde Polis-Savcı-Hakim yapılanmasının Fetö Örgütünün hedeflerine ulaşması için çok bir işlevi olmuş..
KOM diye kısaltılan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele birimlerinin hazırladığı Organize Suçlara bakmakla yetkili Savcılar, tutuklama, dinleme ve arama görevi verilen Hakimler ile bu kapsamdaki dosyalara bakmakla görevli Özel Yetkili Mahkeme’leri ve bunların uygulamalarını, uygulamalara muhatap olanların feryatlarını hatırlayın. Bir de benim gibi bu soruşturma ve dosyalara Avukat olarak girerek bizzat şahit olduklarımız var. Ben avukat sıfatıyla girdiğim dosyalardaki tutarsız iddiaları, olayların nasıl zorlanıp insanların mağdur edildiğini örnekleyebilirim.
Fetö’nün Polis-Savcı-Hakim Yapısı rakip olarak gördükleri ticari işletmelerden tutun, siyasilere, bürokratlara kadar her alanda kendi mensuplarına yol ve makam açmak, ticari olarak rakip işletmeyi batırıp kendi mensubu işletmelere piyasaya hakim kılmak, hatta rakip gördüğü diğer Cemaatleri gözden düşürmek gibi saiklerle başlatılan soruşturmalar, açılan davalar, tutuklamalar ve mahkumiyetleri izledik ve yaşadık.
Fetö ile mücadele etmeye kalkan, hatta onlara maddi destek sağlamayan önceki desteklerini kesen gazeteci, işadamı, siyasi, bürokrat bu yapılanmanın hazırladığı dosyalarla sindirildiği, sabıkalı hale getirildiği, önlerinin kesilip fetöcülerin o alanda ilerlemesinin sağlandığı artık bir iddia ve tahmin değil, belgelenmiş yaşanmış olaylar.
15 Temmuz’dan sonra Fetö ile mücadele kapsamında Polislerin, Savcıların, Hakimlerin yarısı meslekten atıldı. Yargılandılar ve mahkum oldular.
Bu noktada sormak lazım?
Fetöcü Polis’in hazırladığı, Fetöcü Savcının açtığı, Fetöcü Hakimin karar verdiği bu tipteki dosyalar böylece kalacak mı? Bu yapının mağdur ettiği, sabıkalı hale getirdiği insanlara iade-i itibar yapılmayacak mı?
Bunun iki yolu var: Ya bu dosyaları yeniden açıp yargılama yapacaksınız ya da af adı altından sonuçları ortadan kaldıracaksınız…
Bir an önce Fetöcü Polis-Savcı-Hakim yapısının mağdur ettiği insanlara iade-i itibar yapmamak, bu mağduriyetlerin somut sonucu olan sabıkaları ortadan kaldırmamak adaletsizliktir, Fetö ile mücadele zafiyetidir.
Yeniden yargılama uzun zaman alacağı, zaten eksik hale gelen Adli personelin bu yolla adaleti sağlayamacağı, bu insanlara yeniden mahkeme süreçleri yaşatmadan sorunun af yoluyla çözümü daha hızlı ve doğru olacağını düşünüyorum.
MHP’nin teklifi aslında bu işlevi göreceği için önemli ve doğru bir tekliftir.
Af teklifine karşı ileri sürülen argüman ve oluşturulmaya çalışılan kampanyanın arkasında izah etmeye çalıştığım sebepten dolayı Fetöcü refleks olduğunu düşünüyorum.
Af konusunu Fetöcü Polis-Savcı-Hakim yapısının oluşturduğu mağduriyetlerin giderilmesi açısından bakarsak sorunu uzatmadan hızlı bir biçimde çözmek gerektiği ortaya çıkacaktır.
Bu nedenle MHP’nin Af teklifi Fetö ile mücadelenin bir parçası, fetö mağduriyetlerinin giderilmesi için bir düzenleme olarak görülmelidir.
Fetö sempatizanlarının Fetöcü Polis-Savcı-Hakim Yapılanmasının icraatlarının hüküm sürmesine devam etmesi için Af hakkındaki olumsuz kampanyalarına kulak asmadan bir an önce Af Yasasının TBMM’de kabul edilmesini dilerim.