VEFA, siyasette siyasilerin en fazla muhtaç oldukları ve genellikle ihtiyaç duydukları mefhumların başında gelendir. Özellikle Cumhuriyet tarihimiz vefasızlık örnekleriyle doludur. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana sergilenen vefasızlık örneklerini sıralamaya kalksak adeta bir kitap yazmamız gerekir.

Geride bıraktığımız 2019 un son günlerinde, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımızın alay’mı, mizah mı, şaka mı, espri mi, ciddiyet mi ne olduğu pek anlaşılamayan bir konuşması Balıkesir gazetelerinde günün konusuydu. Daha sonra bir televizyon kanalına konu olan bu konuşmada Belediye Başkanımızın sarf ettiği sözler ve yakıştırmalar, Ak Parti ve dolayısıyla Hükümet aleyhinde kullanılmak için adeta malzeme yapıldı. Ak Parti iktidarına, Hükümete ve Özellikle Tayyip Beye alaycı ve istihza dolu sözlerle yüklenilmesine yol açtı.

Gerçi Belediye Başkanımız daha sonra bazı gazetelere yaptığı açıklamasında ‘’aylar öncesinde Üniversitede gençlerle olan bir söyleşide Balıkesir’in insanlarının özelliklerini anlatırken ve siyasete girmeleri gerektiğini örneklendirirken bir espri mahiyetinde, makam sahibi olmak için İmam hatipli olacaksın veya Trabzonlu olacaksın. Bizim dönemimizde öyle demiştim ’’ dedi, ama Bade harab-ül Basra(!) Devamla; İmam Hatipliler ve Trabzonlular işi iyi yapıyor manasında kurduğumuz cümle, cımbızlanarak ele alındı ve bir gurup medya bu konuşmamızdan algı oluşturma çabasına girdiler, dedi.

Hâlbuki yaratılan algıda adeta, Ak Parti devri saltanatında liyakat hiç önemli değil, yeterki İmam Hatipli veya Trabzonlu olursanız devletin tüm makamları size ardına kadar açılır denilmek isteniyor vurgusu yapılarak, istihza ile Hükümet politikaları hafife alınmak isteniyordu..! İmam Hatipli veya Trabzonluysanız liyakatin hiç önemi yok anlamına gelen bu cümle üzerine dinleyicilerin yüzlerinde oluşan tebessüm ve alkışlar, kurulan bu cümleye değil, cümlenin kastettiği makama, Karadenizli ve İHL li olma vurgusunaydı.(!)

Nitekim bir televizyon kanalında ne oldukları belli bir spiker ve paslaştığı kurnaz sunucu fırsatı kaçırmadılar. Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanının istihzasına,” istihza ile karşılık vererek; makam sahibi olmak için bu devirde ne olmak lâzım?’’ diye topa girip Trabzon’u, Trabzonluları ve imam Hatiplileri Ak Parti iktidarının ‘’hatırı sayılanları’’ kategorisinde göstermeye çalıştılar ve gösterdiler de.

Çünkü baltanın sapı Ak Partidendi. Lâfın nereye gittiğini Ak Partili Belediye Başkanı düşünmeden sarf etmiş olamaz, haydi istemeden oldu diyelim. Amma, malum TV de yapılan programda büyük ihtimalle düşünerek yapılan konuşmalar ve kullanılan kelimeler özellikle seçilmiş, gülücükler ve tebessümler akıllıca yapılmıştı. Malûm TV nin spikeri ve kurnaz sunucu da verilen pası ustalıkla kullanarak gol pozisyonuna girdiler.

Malum TV nin malûm spikeri ve kurnaz misafiri Devletin makamlarını, Ak Parti Hükümeti adeta, Trabzonlular ve İmam Hatipliler arasında paylaştırıyormuş gibi bir görüntü sergilemeye çalıştılar. Hâlbuki söz konusu Belediye Başkanın zekâ kapasitesi istihzayı, alayı ve ciddiyeti birbirinden ayırabilecek düzeyin de üzerindeydi. Belediye Başkanı arkadaş Sözlerinin nereye gittiğini, kimlere ne mesaj vermek istediğini elbette biliyordu. Yapılan konuşmanın ve malum TV deki programın bantları incelenirse herkes, her şeyi rahatlıkla anlayabilir.

Ak Parti Balıkesir Büyükşehir Belediye başkanı arkadaş Trabzonlu değil, İmam Hatipli hiç değildi. Buna rağmen sahasında başarılı olduğu göz önünde tutularak ve hem de, aday adayı yapılmadan bir lütuf olarak direk Belediye Başkanı adayı yapılmıştı. Hâlbuki Sadece bu tercih bile VEFA gerektirirdi ama ne yazık ki, pek öyle olmadı veya olamadı.(!) Tıpkı daha önceki dönemlerde Meclis Başkanı, Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı yapıldıkları halde VEFA’ dan bihaber olanlar gibi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız, Trabzonlu ve İmam Hatipli olmadığı halde Tayyip beyin rüzgârıyla(!) seçtirilmiş ve Belediye Başkanlığı koltuğuna oturtulmuştu.(!) Bu saklanamaz bir gerçektir…

Çünkü Ak Parti ve Tayyip Bey tekkeye imam aramıyor, memlekete iş yapacak liyakat sahibi olduğuna inanılan insan arıyordu.

Bu nedenle de iş sahasında başarılı olduğuna inanılan kişiye aday adayı olmadan Belediye Başkanı adayı olma avantajı sağlanmıştı.

İşte burada ister istemez devreye VEFA hatırlatması giriyor ve insan kendi kendine, Ahh VEFA nerdesin demeden edemiyor(!)

Malum TV.nin Spikeri ve kurnaz program misafiri yakın bir zamanda söz konusu Belediye Başkanıyla bir program daha yapmak istediklerini de özellikle canû gönülden açıkladılar. Çünkü adamlar kıymetli bir maden bulduklarına inanmışlar(!) Bakalım Milâdi 2020 yılı hangi gelişmelere gebe? Bekleyelim ve görelim…

Unutulmasın ki, Mizah; eğlendirmek, güldürmek, birine ve bir davranışa, bir topluma veya bir partiye incitmeden takılmak amacı güden ve inceden inceye hesaplı alay etmektir. Efendim, ben şöyle diyecektim, böyle demek istememiştim, yanlış anlaşılmışım kabilinden sözler halk tabiriyle sadece kıvırtmadır. Atılan ok geri dönmüyor. O halde geriye tek lâf kalıyor; ‘’geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye’’