ERBAKAN Hoca’nın vefatının sekizinci yılı bugün..

Türkiye ve siyaset tarihine iz bıraktı Prof. Dr. Necmettin Erbakan eniştemiz. 

Eniştemiz diyorum, çünkü Balıkesirli merhum Nermin hanımla evliydi. Bu nedenle Balıkesirli diyebiliriz hocamız için.
Oksijen depoladığı Altınoluk, onun ve ailesinin ikinci evi gibiydi

Dünya tanıdı onun sayesinde Altınoluk’u... 

Sayısını hatırlamadığım kadar haber yaptım; "Altınoluk" ile "Erbakan" isimlerinin yanyana yer aldığı..

Ülkemizden bir çok ünlü ismin mesken sahibi olduğunu biliyorum Altınoluk'ta Erbakan sayesinde. 

Hocanın ciddi katkıları vardı bölgemize. 

Balıkesir OSB’nin ilk temelini atan Erbakan'dır örneğin. Hem fikir babasıdır, hem ilk harcı atandır. 

Bugün Koca Seyit adını alan Körfez Havalimanında da emeği vardır hocanın.

Bu şehrin bir insanı olarak Allah razı olsun demek boynumuzun borcu..

★★★

Hayatını Türkiye ve İslam dünyasının gelişmesine adayan Erbakan’ın siyasete adım atmasıyla Milli Görüş liderliğini üstlenmesi “ilahi bir güç” tanımını aklımıza getiriyor. 

Çünkü, 1969'da Adalet Partisi’nden milletvekili aday adayı olduğunda Süleyman Demirel tarafından veto yemiş.
Bunun üzerine, Konya'dan bağımsız aday olup iki milletvekili seçtirecek oy alarak milletvekili seçilmiş. 

Ardından Milli Nizam, Milli Selamet,  Refah, Fazilet ve Saadet’i kurup ‘Milli Görüş’ü savunmayı sürdürdü.

Ömrünü milletine ve davasına adayan adamdı.

Vefatına kadar attığı her adımıyla hep iz bıraktı arkasında Necmettin Erbakan hoca. 

İlelebet silinmez.

★★★

NUR YÜZLÜ ADAM..
MÜTEVAZİLİKTE ÜZERİNE TANIMAM

Erbakan Hoca’nın, benim hayatımda da önemli yeri var.  

Balıkesir ve ilçelerindeki programlarını yıllarca çok yakından takip ettim.

Altınoluk’taki yazlığına geldiğinde bende kampı kurardım oraya.

Ayvalıburun Camisinde kıldığımız Cuma namazı sonrası bahçesindeki sohbetleri daha dün gibi gözümün önünde.

Meseleleri öylesine ilginç olduğu kadar anlaşılabilir dille anlatırdı ki, kafalarda tek bir soru işareti bırakacak tarafı kalmazdı. 

★★★

Kendisini takip eden biz muhabirlere karşı davranışı ise bir Başbakan-Gazeteci ilişkisinden çok daha fazlasıydı.

İnsanı insan yapan değerler hep öncelikliydi. İnanın onun yaklaşımını bugün birçok il başkanı, belediye başkanı, meclis üyesinde bile göremiyorum. Kimileri 'küçük dağları ben yarattım' havasında. Sanki senin, benim gibi yaratılmamış da tepeden bakıyor! Neyse konumuz bu değil. Eniştemizden konuşmaya devam edelim.

Necmettin Erbakan için şunu net şekilde söyleyebilirim

Meslek yaşamımda onun gibi mütevazi bir siyaset adamı tanımış değilim

Hani “Nur yüzlü adam” denilir ya bazı güzel insanlar için.. 

Erbakan hoca da aynen öyle biriydi. 

Allah rahmet eylesin.

Saygı, sevgi ve rahmetle yad ediyorum..

★★★

MİLLETİN YAPACAĞI 

DARBEYE HAZIR MISINIZ?

28 Şubat 1997'den bugüne 22 yıl geçti. O günkü MGK toplantısında, askerler Refah-Yol Hükümeti önüne uygulanmasını istedikleri maddeler koymuşlardı.

Bunun zemini ise medya üzerinden verilen savaşla hazırlandı. Fadimeler, Akgündüzler vb. hayali olaylar yaratılarak “irtica geliyor” havası oluşturulmaya çalışıldı. 

Başbakan Erbakan önüne konulan maddeleri imzalamadı. Artan baskılar sonucu Refahyol hükümeti 18 Haziran 1997'de istifa etmek zorunda kaldı. Bu dönem tarihe "Postmodern Darbe" olarak geçti.

Erbakan Hoca, geçici ve küçük parti hesaplarını değil, kalıcı ve büyük ülke çıkarlarını tercih ediyordu o dönem. Bunu yaparak ülke sevdasını ortaya koyuyordu.

Çünkü malum ve melun merkezlerin; Refah-Yol’un iktidardan uzaklaştırılmaması durumunda, “Bünyesindeki Milli ekiple, kirli cepheyi çatıştırmak suretiyle ordumuzu yıpratma ve Türkiye’nin yıkılışını kolaylaştırma hıyanetlerini” sezmiş hükümetini ve partisini feda ederek, ülkeyi ve geleceği koruma feraset ve faziletini göstererek bugünün temellerini atıyordu!

Sözün özü; 

28 Şubat için "bin yıl sürecek" diyenlerden bugün kimse kalmadı ortalıkta, lâkin darbesavarlar dimdik ayakta!

★★★

--------------GÜNÜN SÖZÜ-----------

Bizlerin yapması gereken yalanla ve çirkinlikle uğraşmak değil, doğru ve güzel olanla uğraşmaktır. (Erbakan)