Siyasette başarının en birinci şartı millete hizmet etmek, verdiği sözü yerine getirmek, milletin güvenini kazanmaktır. Ayrıca milletten siyaset vizesi isteyen partinin evveliyatına bakmak da en önemli hususiyetlerdendir. Milletimiz bu sebeple Devlet Başkanımız Tayyip beyin siyasette kat ettiği merhaleleri biliyor, görüyor ve bu sebeple ona güvenerek her seçimde Ak Partiyi daha bir büyüterek iktidarda kalmasını sağlıyor.

Tayyip Bey, Milli Selamet Partisi gençlik kollarında kazandığı güvenle, Refah Partisinde İstanbul il Başkanlığını omuzlamış, bilâhare pek çok Avrupa ülkesi mesabesinde İstanbul gibi muazzam bir şehrin Belediye başkanlığına lâyık görülmüştü. İşte bu yapılanlar milletimizin ona olan güveniydi. Tayyip Bey bu güvene layık olabilmek için önce uykuyu, dinlenmeyi kendine yasak etti. Muhaliflerinin ve çapsız düşmanlarının ‘’yapamaz, başaramaz’’ dediği her şeyi başardı ve İstanbul’u gerçek anlamıyla İstanbul yaptı.

Fakat ne yazık ki fitne fesat takımı durmadı. Devletin okul kitaplarında tavsiye ettiği bir şiiri okudu diye, İstanbul Belediye başkanlığını Tayyip Beyin elinden hukuku guguk yaparak aldı ve Tayyip Beyi mahkûm etti. Böylece Türk hukuk tarihine bir garabet örneği daha ilave edilmiş oldu.

Tayyip Bey yılmadı, millete hizmet için mücadele etti. Muhtar bile olamaz diyenleri utandıracak şekilde Partisini kurdu, Parti Başkanı oldu, Başbakan oldu Cumhurbaşkanı oldu ve nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devlet başkanı oldu.

Devlet Başkanlığı koltuğunda, daha öncekiler gibi yan gelip yatmadı. Eserlere eserler katmak için geceli gündüzlü çalışırken, ona iktidar yolunu açan milletine ölümüne hizmet etti. Vatanımıza adeta ölümsüz eserler kazandırarak, Devletimizi muasır devletler seviyesinin üzerine, milletimizi de muasır milletler seviyesinin kat be kat üzerine çıkardı. İç ve dış tüm şer güçlerin ve ana muhalefet olduğunu sadece iddia eden Milli Şef bakiyesi faşist Tek Parti iktidarının mirasçısı, CHP nin akıl almaz muhalefet oyunlarına rağmen.

Milletimiz; vatanına hizmet edenleri, ülkesine eserler kazandıran ve insanının göğsünü kabartıp alnını ak edenleri pek âlâ bildiği kadar, vatanına ihanet edenleri, hizmetlerin önünü kesmeye çalışanları ve milletimizin başını öne eğdirme gayretinde olanları da gayet iyi biliyor.

Ak Partiyi ve Devlet Başkanımız Tayyip Beyi milletimiz yakından izliyor, eserlerini görüyor. Hastaneler, otobanlar, köprüler, tüneller, metrolar, marmaray ve hava alanları hep milletimize Tayyip Beyin hediyeleridir.

Ağır sanayi hamleleri, yerli ilaç sanayi, helikopter, tanklarımız, Kuruvazörlerimiz, İHA ve SİHA larımız, yerli yapım piyade silahlarımız, yapımı devam eden uçak gemimiz yerli yapım sulama ve elektrik üretim barajlarımız Vs. Vs. tüm dünya tarafından hayranlık ve kıskançlıkla izlenirken, yerli olduklarını sadece zannettiğimiz Türk muhalefeti ise, adeta çileden çıkıyor, histeri nöbetleri geçiriyor!

İktidar olabilmek için, darbe dâhil her yolu meşru gören faşist Milli şef zihniyeti, her zaman olduğu gibi bu gün de milletimizin takibinde. İnsanımız bu zihniyeti gayet yakından tanıyor ve İzliyor. Eskilerin tabiriyle Türk insanı, CHP nin Cemaziyelevvelini bildiği için, CHP ye güvenmiyor ve yüz vermiyor. Hele hele tutarsız halleriyle Pinokya’yı sollayan CHP Genel Başkanına hiç güvenmiyor. Nedir Cemaziyelevvel diyenler olabilir? Hemen arz edeyim; geçmiş zamanlarda mahkemelerde bu günkü gibi kayıt sicilleri olmadığı için evraklar çuvallara doldurulup üzerine de hangi aya ait olduğu kırmızı boya ile yazılır ve duvardaki askılara asılırdı. 12 ay sonunda hepsi toplanıp depoya kaldırılırdı.

Günün birinde mahkeme kâtiplerinden biri eskimiş evrak çuvallarından cemaziyelevvel ayına ait bir çuvalı alıp evine götürmüş. Yıkayıp pakladıktan sonra kendine bir iç don diktirmiş. Fakat donu ne kadar yıkadıysa da kırmızı boyalı Cemezyyelevvel yazısını çıkaramamış. Kâtip bir ara mahalle hamamına gittiğinde hamamda iş arkadaşıyla karşılaşır. Ayaküstü sohbetten sonra dönüp kurnalara doğru giderken donundaki cemaziyelevvel yazısı arkadaşının gözüne ilişir ama hiç ses çıkarmaz.

Bizim kâtip zamanla yükselmiş kâtiplikten Müdürlük makamına kadar terfi etmiş ve arkadaşlarına hep tepeden bakmaya, arkadaşlarının onuruyla oynamaya başlamış. Eski katibin ve yeni müdürün hamamda cemaziyelevvel yazılı donunu görmüş olan arkadaşı bu defa dayanamamış ve; ‘’Müdür bey, müdür bey fazla havalanma, ben senin Cemaziyelevvelini bilirim’’ deyivermiş.

Velhasılı İktidar hırsıyla darbe dâhil her yola başvurarak, halkımızdan iktidar vizesi isteyen CHP ye milletimiz, her seferinde kırmızı kart göstererek ‘’ey CHP otur oturduğun yerde. Biz senin cemaziyelevvelini biliyoruz, Milli şefini tanıyoruz, ihtilallerdeki, darbelerdeki parmak izlerini unutmadık. Bu ülkede bir tek dikili taşınız olmadığı için, size iktidar da yok’’ diyor. Ama adamlar lâftan anlamıyorlar.

Tek Parti rejimi ve Faşist Milli şef iktidarında yıkılan, satılan ve hayvan ahırına çevrilen binlerce cami ve Kur’an kurslarının varsa kalıntılarına sorun bakalım ne diyecekler? Verecekleri cevap; ‘’Bizi faşist tek parti döneminin Milli şef zihniyeti yerle bir etti’’olacaktır.

Minarelere sorun bakalım ezanı Muhammedinin 1932 den 1950 ye kadar 18 yıl asli lisanıyla okunmasını kim yasakladı diye? Minarelerin vereceği cevap; ‘’ tek parti döneminin faşist Milli şef zihniyeti’’ dolayısıyla CHP olacaktır.

Bulabilirseniz Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasının kalıntılarına, Nuri Killigilin havaya uçurulan mühimmat fabrikasının harabelerine sorun bakalım ne diyecekler? Alacağınız cevap yine; bizi faşist Milli şef zihniyeti engelledi olacaktır.

Adamların ve Partilerinin dinle imanla araları iyi olmadığı gibi, ülke kalkınması ve sanayileşmeyle de araları yok. Vatanımızın can damarını teşkil eden tüm yatırımların karşısında olmakla öğünüyorlar! Bu gün dahi TBMM sinde ‘’Ayasofya kilise olmayacaksa bari müze olarak kalsın, hatta Sultan Ahmet camii bile müze olsun’’ diyebilecek kadar milletin inancına yabancılar, belki de düşmanlar. Bu bakımdan tüm partilerin Cemaziyelevvelleri çok önemlidir.

Milletimiz tarafından elene elene bir nokta kadar kalmış bazı particikler; ‘’efendim bizim Cemaziyelevvelimiz bozuk değil’’ diyebilirler. Anladık senin cemaziyelevvelin temiz. Fakat şuan beraber iş tuttuğun ve iktidara gelmesi için gayret sarf ettiğin, hatta İstanbul’u Ak Partiye biz kaybettirdik diye adeta bayram ettiğin partinin cemaziyelevvelinden haberin varmı?.