Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan açıklamada, ''Batı Nil Virüsü enfeksiyonu vakalarına Türkiye'de de rastlanılmıştır'' denildi.

Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde ölümlere yol açan ve Türkiye'de de kendini gösteren ''Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu'' özellikle yaşlılar, çocuklar, hamileler ve HIV/AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hayati risk taşıyor.

Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, hastalık özellikle kaynağı kargalar olan rezervuarlardan ''Culex'' türü sivrisinekler aracılığı ile insanlara, atlara ve diğer memelilere bulaşıyor.

Bulaşma, çoğunlukla sivrisinek popülasyonunun aktif olduğu sıcak havalarda meydana geliyor. Bunların dışında kan yoluyla, organ ve doku nakilleriyle, anneden bebeğe anne karnında ve emzirme sırasında söz konusu olabiliyor.

Hastalık, virüsün bulaştığı kişilerde çoğu kez hiçbir belirti ve bulgu vermiyor. Genellikle kişiler farkına bile varmıyor. Yaklaşık yüzde 20 oranında ise Batı Nil ateşi adı verilen, hafif bir enfeksiyon gelişiyor ve tam iyileşme gerçekleşiyor.

Yaşlılar, çocuklar, hamileler ve HIV/AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde Batı Nil virüsü çok ciddi olabiliyor ve beyin iltihaplanmasına ya da beyni ve omuriliğini çevreleyen zarlarda iltihaplanmaya yol açabiliyor. Virüse yakalananların yaklaşık yüzde 1'inden daha azında, şiddetli hastalık görülüyor ve az sayıda vakada Batı Nil virüsü ölümcül olabiliyor.

-ATEŞLE KENDİNİ GÖSTEREN HASTALIĞIN AŞISI YOK

Verilen bilgiye göre hastalık, kendini ilk olarak ateş ile gösteriyor. Bu belirtileri, baş ağrısı, kas ağrıları, iştah kaybı, bulantı, kusma ve ishal, ciltte kızarıklık, lenf bezlerinin şişmesi, coğrafi dağılım izliyor.

Hastalıktan korunmak için herhangi bir aşı mevcut değil.

-ÖNLEMLER

Batı Nil Virüsünden korunmak için özelikle hasta veya ölmekte olan kuşlara dikkat edilmesi gerekiyor.

Sivrisineklerin hakim olduğu saatlerde, özellikle gün ağarırken, akşam karanlığında ve akşamın erken saatlerinde gereksiz dış mekan faaliyetlerinden kaçınılması öneriliyor.

Sivrisineklerin istila ettiği alanlarda uzun kollu gömlek ve pantolon giyilmesi tavsiye ediliyor.

Cilt üzerine ve giysilere yoğunluğu yüzde 10 ila yüzde 30 arasında değişen sivrisinek kovucu ilaç sürülmesi öneriliyor. Yoğunluğu yüzde 10 olan bir koruyucunun yaklaşık iki saat etkili olduğuna ise dikkat çekiliyor.

-BATI NİL VİRÜSÜ

Batı Nil virüsü, ilk olarak 1930'ların sonunda Afrika'da ortaya çıktı. O zamandan bu yana Asya, Avrupa, Orta Doğu ile Kuzey ve Güney Amerika'da yayılan hastalık, Birleşik Devletler'de ilk olarak 1999'daki Doğu Kıyısı salgıyla görüldü.

Sivrisineklerin virüs taşıdığı bölgelere gitmek veya o bölgelerde yaşamak Batı Nil virüsüne yakalanma riskini artırıyor.

-YOLCULAR İÇİN RİSK

Ilıman bölgelerde Batı Nil virüsü, ilkbahar sonlarında başlayan, genellikle Ağustos ve Eylül aylarında doruğa ulaşan bir mevsimsel kalıp izliyor.

Güney iklimlerinde yaşayan insanlar, bütün bir yıl boyunca enfeksiyona yakalanma riski ile karşı karşıya bulunuyor.

Editör: Haber Merkezi