Seçime sayılı günler kaldı.

Partiler seçim beyannamelerini bir bir açıkladılar. Dün Ak Partinin seçim beyannamesini Başbakan Ahmet Davutoğlu açıkladı.  Ve Ak Parti farkındalığını ve gerçekliğini bir kez daha görmüş olduk. Bu beyannameyi değerlendirdiğimizde üzerinde ciddi çalışılmış dolu dolu bir Ak Beyan gördük.

Mesela:

Reform Beyanındandır:

Bu başlık çerçevesinde Başkanlık Sisteminin ısrarla gerekliliği vurgulanmış. Nitekim aylardır Türkiye’nin yaşamakta olduğu bunca hengâme parlamenter sistemin tıkanması meselesidir. Bu sorunun seçimlerde de hususan vurgulanacağını anlıyoruz. Hatırlarsanız, 7 Haziran’da bu husus yetirince vurgulanmamıştı!

Bireysel özgürlükler, yasal düzenlemeler, özgürlük ve güvenlik yasası, insan hak ve hürriyetlerinin teminatı, siyasi partiler kanununda değişiklik gibi maddeler de bu başlık altında toplanmış.

Mamafih;

" Hiçbir paralel yapıya kesinlikle izin verilmeyecek!”

Yönündeki ibare kurcalanmaya ve yorumlanmaya muhtaç bir madde. Evet, bu ülke önce Paralel yapı denen örgütle, ardından şimdilerde “özerklik” ilan eden PKK terör örgütünün saldırısına uğradı!

Hemen söylemeliyim ki Paralel denen örgüt, devlet kademelerinde tasviye edilirken bu boşluk başka yapılanmaların da önünü açmış görünüyor. Bu boşluğu doldurmaya, benim adamım kabilinden kendilerine tabii insanları bir yerlere yerleştirme çalışmalarını yakından izliyoruz!  Tabanda bunun sıkıntıları baş göstermiş bile. Bir takım tarikat, dernek, oluşum, vakıf vs. adları araştırılınca görülecektir ki şehirden şehire değişen nüfuzları oranında bulundukları ve güçlü oldukları yerlerde kendilerinden olmayan başka insanlara yaşam hakkı tanımıyorlar!

Ve insanlar bireysel gelişim yerine bunlara eklemlenip kendilerine mecra ve zemin açma yoluna gidiyorlar. Aynı zamanda bu devlet kademelerinde liyakat sorunu yaratıp, başarılı insanların önünü tıkayabiliyor!

Bu sorunu inşallah STK’lardan sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a da hususan bildirmek istiyoruz.

Bu ileriki zamanlarda Ak Partiye şimdilerde getirecekleri oydan çok daha fazla yıkım, zarar ve sorun getirebilir! Unutmayalım ki tarih her zaman tekerrür eder!

Her ne olursa olsun Adaletle kalkınmanın yolunu bulmak ve hayata geçirmek zorundayız!

Üçüncü bir paralel saldırıyı bu ülke kaldıramaz!

Bu maddenin beyannamede yer almasını çok doğru bulduğumu ve hararetle desteklediğimi belirtmeliyim.

Gençlik Beyanındandır:

7 Haziran seçimlerinde umduğu oyu gençlerden alamayan Ak Parti bu kez çok ciddi çalışma yapmış ve gençleri kucaklayan, umut vadeden ve gençleri maddi manevi destekleyen hususları öne çıkarmış. İş kurmada teşvik, işe girmede bir yıl maaş ödenmesi hususu, karşılıksız proje teşvik yardımı gibi vaatler çok cazip görünüyor.

Aile Beyanındandır:

Kadın ve aileye yönelik çalışmaların da kapsamının genişletildiğini ve geliştirildiğini görüyoruz. Kadının iş kurma, memursa şayet çocuk sayısına göre yarım gün zamanlı çalışma ve tam ücret alma, ev alma gibi birçok hususta kadınlara ayrıcalık verildiği göze çarpıyor.

Sosyal Vaatler Beyanındandır:

Asgari ücretliye, çiftçiye, emekliye, öğretmen ve öğrenciye, sağlık çalışanına tatmin edici çalışmaların sözü verilmiş.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun üzerinde ısrarla durduğu bu; "reform, halk ve vizyon hareketi"  AK Parti'ye seçimlerde mutlaka pozitif yönlü yansıyacaktır…

Ve…

Başarı beyanındandır!

Seçim beyannamesinin “reform, Halk ve Vizyon” gibi üç temel unsur üzerine inşa edildiği görülen Ak Parti’nin şimdi de teşkilatlarındaki heyecan eşiği çıtasını ivedilikle yukarı çıkarmaya çalışmalıdır.

Bu seçimlerde gerçekten de inanmış, motive edilmiş, coşkulu ve nitelikli partililerin en uzak mecralara kadar inip halkla bütünleşmeleri gerekiyor. 7 Haziran seçimlerinde bizzat şahit olduğum bir anekdotu paylaşmak istiyorum:

“7 Haziran seçimlerine çok az bir zamanın kaldığı, Musevi, Rum, Ermeni vatandaşların da ikamet ettiği oturduğum sitede, bir bahar günü, bahçede iken Ak Parti kadın kollarından broşür dağıtan bir hanımın sesiyle irkildim. Tanıştığım için bahçeye buyur ettim ve bir kahve içelim dedik. Sitenin sosyo kültürel yapısını kendisine anlattığımda O hanımın bendenize verdiği şu cevap geçen seçimin sonucu hakkında ipucu olacaktır:

-Amaan Meryem Hanım, hiç umurumuzda değil, her defasında oyumuz artıyor, oy vermeseler de olur!

İşte bu bakış açısı vardı geçen seçimde.

Bir partilinin bu şekilde konuşma lüksü yoktur.

Nitekim bu hanım kırk yaşından sonra Belediyeye girmiş, iş sahibi olmuş birisiydi, yani artık alacağını almış birisiydi.

Heyecanını ve motivasyonunu yitirmiş kimseleri Parti hemen ayıklamalıdır!

Yoksa…

Hem Türkiye’ye hem de Ak Partiye yazık olacak…

Tespit beyanındandır!