Seçim toplumun ortak karar mekanizmasıdır. Toplumsal uzlaşmanın en önemli yoludur. Toplumsal uzlaşma ile ortak yaşamın dizayn edilmesidir. Ortak aklın yoludur seçim. Oy verme davranışı ise insanın gelecek planlamasının tezahürüdür. Oy verme davranış kişinin ortak yaşamda ihtiyaçlarının, beklentilerinin ve ortak yaşam tarzının yönetilmesine karar vermektir.

Sosyal yaşam nizamının sağlanması, ortak yaşam alanlarının kargaşadan kurtarılarak yönetilmesi ve bu yöneticilerin belirlenmesidir seçim.

Seçen ve seçilen ilişkisi tercihleri belirler. Ortak yaşam, ortak sorunların çözümü, beklentilerin karşılanma umudu tercihleri etkiler. Seçenin derdi ortak yaşamın ihtiyaçlarının seçilenler tarafından karşılanması, hayatının kolaylaştırılmasını sağlamaktır. Bu nedenle oy verir. Seçilen ise toplumsal yaşamın adilane bir şekilde düzenlenmesini ve yönetilmesini sağlamayı amaçlar.

 İnsan ihtiyaçlarının bir önem sırası vardır. Toplumsal yaşamda önceliklerine göre bu ihtiyaçlar karşılanmazsa bir sonraki ihtiyaç ve sorunların çözülmesi görevlerin yapıldığı manasına gelmez. Şu bir gerçektir çözdüğünüz her sorun, karşıladığınız her ihtiyaç sonrası yeni beklentiler ve yeni ihtiyaçlar ortaya çıkar. Yeni duruma göre ortaya çıkan ihtiyaçların da ortaya çıkan sorunlarında çözülmesi kaçınılmazdır. Bir yönetici şunu diyemez, ‘ben istediğiniz şu sorunları çözdüm, şu ihtiyaçları karşıladım. Daha ne istiyorsunuz’. Çünkü toplumsal ihtiyacın sonu yoktur. Yapacağınız her güzel işin sonunda yeni ihtiyaçlar, yeni beklentiler doğacaktır. Yaşamın kuralı budur.

Yerel yönetimlerde yeni bir seçim sürecine girdik.  Aslında bu süreç toplumsal ihtiyaç, toplumsal sorunlar ve talepleri en iyi karşılayacak yöneticilerin seçimidir. Adaylar ona göre belirlenir, adaylara teveccühler ona göre yönelir.

Şu bir gerçektir. Yerel yönetimlerin esas amacı insanın günlük yaşamının kolaylaşması için gerekli hizmetleri üretme yeridir. Bu nedenle suyu, elektriği, yolu, kaldırımı, asfaltı, pazarı, sosyal alanı, ulaşım alanları bu görevin içine girer.  İnsanlar öncelikle günlük yaşamını kolaylaştıran, geçim derdinin çözümünde yardımcı hizmetler alan, bu çerçevede projeler geliştiren yöneticilere dikkat çeker.

 Seçilenlerin amacı, topluma hizmetin ötesinde bu hizmetleri üretirken ortaya çıkan rantın paylaşımı ise işte orada durup düşünmek gerekir.

Bugünlerde siyasi partiler illerde, ilçelerde ve beldelerde 5 yıl boyunca görev yapacak belediye başkan adaylarını belirleyip milletin önüne sunuyorlar. İşte bu noktada karar vericilerin en fazla dikkat etmesi gereken nokta seçilemeye aday olanları gerçek amaçlarını iyi ölçmeleridir. Seçilmek isteyen birinin önünde iki hedef vardır. Biri seçimlerin gerçek ruhuna uygun olan toplumsal ihtiyaçların yerine getirilmesi için hizmet etme, diğeri de toplumsal ihtiyaçların ve toplumsal sorunların çözümü sırasına ortaya çıkan rantın paylaşımından pay almaktır.

İşte burada karar vericiler belirledikleri adaylarda söz konusu bu iki özellikten hangisinin öncelikli olduğunu tespit etmek zorundadır. Kolay değil yanlış tercihler, yanlış tespitler insan ömrünün, toplumun 5 yılını yiyecektir. Allah bugünlerde karar merciinde olanların basiretlerini açık tutsun…

Kalın sağlıcakla…