Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın milletimizin hizmetine sunduğu abidevi eserlerin beklide en önemlisi diyebileceğimiz Şehir hastaneleri her daim dikkatlice korunmalı ve vatandaşlarımızın hizmetinde olabilmesi için temizliğine, onarımına, bakımına özellikle dikkat edilmelidir. Başhekim ve hastane müdürlerinin akıllarından bir an olsun çıkarmayacakları en önemli şey; Cumhurbaşkanımızın her an gelip hastanenin tamamını teftiş edebileceği olmalıdır.
    Geçtiğimiz hafta sonu trafik kazasında kaybettiğimiz akrabamız, Bekir Şengör’ün cenazesini almak için gittiğimiz Balıkesir Şehir hastanesi morgunda hastanenin Tamir-bakım işlerine ve özellikle temizliğe dikkat edilmediğini görünce adeta şoke oldum. Morg bölümüne girilen ana kapıda elektrik lambalarının arasından akıp yerde göllenen suyun etrafına atılmış sümük mendilleri adeta lisanı hâl ile gelenlere; hiç de hoş gelmediniz diyor.  Bu arada cenaze arabası geldi, Tabutu getiren şoför akan suyu görünce; yahu burasını hâlâ tamir etmediler mi diye sitem etti, demek ki su hayli zamandır akıyormuş. 


    Ana giriş kapısından içeriye İki adım attığınızda yerlerdeki kan izleri size hastane temizliği hakkında bilgi veriyor. Yer karolarının arasındaki kan pıhtıları alel usul silindiği için adeta karoların rengini değiştirmiş halde. Bekleme salonuna geçtiğimizde şaşkınlığım daha bir arttı.

Bekleme salonunun tam ortasında ve yan taraflarda simsiyah silikon döküntüleri var. Soruşturdum salonun camları takılırken kullanılan silikon yerlere dökülmüş ve donmuş kalmış.

Yerden kazıyıp çıkarmak da özel bir gayret istediği için öylece bırakmışlar. Tavanlar asma tavan olduğu için yer yer açmışlar ve fakat dikkat edilmediği için yarı açık bırakmışlar. Yine giriş kapısının hemen sol tarafındaki duvarın sıvası evlere şenlik.

Anlaşılıyor ki, büyük bir alet getirmişler ve alet kapıdan geçmediği için duvarı yıkıp duvardan içeriye sokmuşlar. Yeniden örülen duvarın sıvası bir hayvan damının sıvasından daha kötü.

Yine giriş kapısının sağ tarafında duvara dayalı cam parçaları çöpe atılacağı günü bekliyor. Duvarlardaki prizlerin bazıları yerinden çıkmış adeta felakete davetiye çıkarıyor. Morgun az ilerisinde iki tane tuvalet var biri bayanlara diğeri erkeklere.

Şöyle bir baktım iki üç kişi bayanlar tuvaletinin önünde bekliyorlar ve bayanlar tuvaletine girip çıkıyorlar. Çünkü erkekler tuvaletinin kapı kolu kırılmış ve tuvalet kapısı kilitli kaldığı için tuvalete girilemiyor. Vatandaşlarda mecburen kadınlar tuvaletini kullanıyorlar.

Az ilerde çamaşırhanede dağ gibi kirli ve kanlı çarşaflar yıkanmayı bekliyor. Çamaşırhanenin kapıları ardına kadar açık, kapılar zaten şeffaf olduğu için, ha açık ha kapalı fark etmez diye mi düşünüyorlar demeden edemiyor insan. Yine ana giriş kapısının sağ tarafında kapısı bozuk ısı merkezine benzer bir yer var içeriye çöpten girmek mümkün değil. Yerler ağzına kadar çöp dolu işçilerin pantolonları gömlekleri ayakkabıları gelişi güzel atılmış, her yer sigara izmariti.

Morgun hemen yanında İdarehane gibi bir yer var. Kapılarda kilit diye bir şey olmadığı için oraya da girdim. Masanın üzeri çöplük gibi, orada görevli kişilerin takunyasının biri sandalyenin altın da kalmış diğeri yok. Anladım ki, Balıkesir Şehir hastanesinin morg bölümüne hastane yapıldığından beri hiçbir temizlik görevlisi girmemiş. Âdete morg bölümü unutulmuş. Müdür efendinin morgun semtine bile uğramadığı her yönüyle sırıtıyor.

Morg kapısında iki tane telefon numarası var birisini aradım cevap veren yok, diğerini aradım santral olduğunu sonradan öğrendiğim kişiye durumu arz ettim, bi dakika abi müdürü vereyim dedi ve müdürü bağladı.

Durumu anlattım özellikle kapı girişinde elektrik lambalarının arasından akan suyu anlattım gayet pişkin bir tavırla biliyorum ben şimdi geliyorum dedi 2 saat bekledik gelen giden yok. Yanımdaki arkadaşa; yahu buranın müdürü kim diye sordum? Aldığım cevap oldukça ilginçti; Ben de bilmiyorum amma mutlaka hısım akraba kontenjanından birisidir (!) dedi.
    Milletimizin alın teriyle ve Tayyip beyin özel gayretleriyle yapılan Balıkesir şehir hastanemizin Morg bölümü böyle mi olmalıydı. Milletin alın teri ve Tayyip Beyin üstün gayretleriyle yapılan şehir hastanelerimiz Balıkesir Şehir hastanesi müdürü gibi adamların insafına bırakılmamalı.  

Zaten kaynarca diye bilinen sulak bir araziye yapılmış olan hastane özel bakım ve itina istiyor. Morg bölümü bu kadar perişan iken bu müdür nasıl bigâne kalır anlamak mümkün değil. Dünya zalimlerini hizaya sokmaya çalışan Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey, ekonomimize soğanla, sarımsakla, patlıcanla darbe vurmaya çalışan iç ve dış şer güçlerle de mücadele ederken, şimdi de Balıkesir şehir hastanesinin Morguyla mı uğraşsın?(!) Bahsettiğim yerleri denetleyecek bir mülki amir de mi yok şehrimizde…