MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Balıkesir Kuvayı Milliye Meydanı'ndaki konuşmasına 12 Haziran'da yapılacak seçimlerin Türkiye'ye ve siyasi partilere hayırlı olmasını dileyerek başladı. 
Bahçeli, Türkiye için dönüm noktası olacak bu seçimlerde milletin kaderinin belirleneceğini ifade ederek, herkesin mutlaka sandığa gitmesi gerektiğini söyledi. 
Seçimlerin adil, hilesiz, güvenli ve sağlıklı bir ortamda yapılmasını sağlama görevinin iktidara ait olduğunu belirten Bahçeli, AK Parti'nin 3. dönem için milletten yetki istediğini hatırlattı. Bahçeli, şöyle konuştu: 

''Adalet ve Kalkınma Partisi, yeni yeni projelerle milletin karşısına çıkmaktadır. 3. dönemdeki söyleminin inandırıcı olabilmesi için son iki döneminin çok iyi tahlil etmek, anlamak, yorumlamak durumundayız. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin son iki yıllık iktidarı döneminde Türkiye'nin hangi sosyal ekonomik problemleri çözülmüştür. Başbakan ve hükümetin sözcüleri, son 9 yılda neler yaptıklarını anlatmak yerine hangi sosyo ekonomik sorunları çözemediğini söylemek yerine, milletimizi avutan, gelecekte tekrar kandırabileceğine inanan bazı çıldırmış insanların çılgın projeleriyle tekrar Türkiye'de söz sahibi olmak istiyor.''
- ''LALE VE SÜLALE DEVRİ'' -

Bahçeli, AK Parti'nin 9 yıllık dönem içerisinde her şeyde olduğu gibi ekonomik faaliyetlerin düzenlenmesinde ayrılıkçı rol oynadığını ileri sürerek, şöyle devam etti: 
''Bir tarafta rant ekonomisi, öbür tarafta sadaka ekonomisi. Rant ekonomisinden beslenenler servetlerine servet katanlar yeni bir AKP sermayesi ve zengini türetmiştir ama AKP'yi iktidar yapan, ona oy verenler başta olmak üzere vatandaşlarımızın hepsi yoksulluğa mahkum edilmiştir. AKP'ye oy veren vatandaşlarımız iyi düşünmelidir. Adalet ve Kalkınma Partililer, şimdi yeni bir slogan olarak 'durmak yok, yola devam' sözüne aldanmadıkları takdirde 'Sayın Genel Başkan, Sayın Başbakan, dur artık, yeter artık, git artık' demeleri lazım. Şimdi bakıyorsunuz, 9 yıldaki özelleştirmelerle, TOKİ'nin marifetiyle yapılan konutlarla, arsa spekülasyonlarıyla, belediyelerdeki imar konularıyla bir avuç AKP'li ileride yolsuzlukları sebebiyle yargıda veya Yüce Divanda hesap verecek olan kişilerdir.

Cumhuriyet dönemimizin, Cumhuriyet yıllarının 'Lale ve sülale devri'ni yaşıyorlar bunlar. Lale devrini aratmayacak bir ihtişam bir sultanlık, bir padişahlık rüyasıyla lale devriyle birlikte sülale devrini yaşıyorlar.''

- "ANLATILANLA YAŞANAN FARKLI" -

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Sayın Başbakan; Türkiye'deki insanlarımızın yaşadığı gerçeği, istediğin aldatmayla, istediğin kandırmayla, istediğin televizyon programlarıyla yandaş medyayla, beslemeli ve sözleşmeli bazı gazeteci ve aydınlarla örtemezsin'' dedi. 

Balıkesir'de Kuvayı Milliye Meydanı'nda halka hitap eden Bahçeli, 12 Haziran seçimini iyi anlamak ve değerlendirmek gerektiğini, bunun tarihi bir fırsat olduğunu belirterek, milletin yaşadığı güçlükler ve hayatın gerçekleriyle bugün AK Parti'nin televizyonlarda ortaya koyduğu Türkiye manzarası arasında çok büyük fark bulunduğunu söyledi.  

- "GERÇEĞİ ÖRTEMEZSİN"-

Bahçeli, Başbakan'ın hiçbir meydanda Türkiye'nin sosyal ve ekonomik sorunlarını gündeme taşıyamadığını ifade ederek, şöyle konuştu: 

''Çünkü başarısızlığı, beceriksizliği ortadadır. Eğer bu sosyo-ekonomik sorunların çözümsüzlüğünden dolayı bir vatandaş çilesini, feryadını, sesini duyurmak istediği takdirde ise çok kötü bir şekilde karşılanıyor, haşlanıyor veya azarlanıp gönderiliyor. Bunları televizyonlarda da hep beraber görüyoruz. Ama ne yaparsa yapsın, Sayın Başbakan; Türkiye'deki insanlarımızın yaşadığı gerçeği, istediğin aldatmayla, istediğin kandırmayla, istediğin televizyon programlarıyla yandaş medyayla, beslemeli ve sözleşmeli bazı gazeteci ve aydınlarla örtemezsin. Çünkü, bugün insanımız bu büyük sıkıntının içerisinde.''

- EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK -

Bugün için Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik olarak görüldüğünü, 6 milyona yakın işsiz olduğunu belirten Bahçeli, işsizliğin çok önemli bir sorun olarak Türkiye'nin gündeminde olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: 

''Eğer ülkede insan odaklı, istihdam dostu, bir üretim ekonomisine geçilmediği taktirde, bu ekonomi politikasının uygulama aşamasında yıllık yüzde 7 kalkınma hızıyla 700 bin insanımıza iş bulunamadığı taktirde Türkiye'deki bu en önemli ekonomik sorun, bir sosyal patlamanın işareti olabilir ve toplumsal yarayı gittikçe derinleştirebilir. Onun için MHP, onarım ve toparlanma hükümeti olarak, 12 Haziran'da tek başına iktidara talip olurken, önceliğe işsizliği alıyor ve işsizliğin içerisinde de yoksul, kimsesiz, yetim, öksüzler başta olmak üzere bu genç vatan evlatlarına iş bulmayı, yüzde 7 kalkınma hızı, 700 bin her yıl işsizliğe çözüm yolu olarak istihdam yaratmak suretiyle çözmeye çalışıyor.''


-''EMEKLİLERE 13 AY MAAŞ''-

MHP olarak, yoksullukla mücadele programlarını kesin bir şekilde uygulamaya koyarken, bazı ileri adımları atmak gerektiğine inandıklarını ifade eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bunlardan bir tanesi, asgari ücreti bugünkü seviyesinden alıp 825 liraya yükseltmeyi siyasi söz olarak veriyoruz. Ev hanımlarına aile sigortası yardımı olarak, ayda 320 lira vermeyi planlıyoruz. Pozitif yaşam desteği olarak 200 lirayı her ay vermeyi düşünüyoruz. Öğrenci evlatlarımıza özellikle ilk ve orta öğretimde, eğitim destek veya cep harçlığı olarak ayda 50 lira vermeyi düşünüyoruz. Ama bunların içerisinde çok önemlisi vardır, o da şudur: 9 milyonu aşan özürlü vatan evladı var. Bunları da ihmal etmemek, onların haysiyetiyle, onuruyla oynamadan, bu toplumun öz evlatları olarak toplumda huzur ve güven içinde, kendisine de güvenerek yaşayabileceği bir ortamı hazırlamak maksadıyla sosyal destek ödemesi, yani muhtaç durumdaki ailelerde özürlü çocuk var ise 320 lira her ay vermeyi, başkasının yardımına muhtaç, engelli aylığı olarak 450 lira vermeyi, 40 ve 69 arasında özürlü olan engelliye ise ayda 300 lira vermeyi veya 18 yaş altı bakıma muhtaç özürlüler için her ay 300 lirayı o aileye vermeyi düşünüyoruz. 

 Ama emeklileri de unutmamak lazım. Emeklilerin intibakını sağlarken onların aylıklarını artırırken MHP olarak, eylül ayında, kışa hazırlık öncesi bir ay daha emekli maaşını vererek 13 aya çıkarmak istiyoruz.''  

-''(ALIYORUM PAKETİ, VURUYORUM TOKADI) DE''-

Bahçeli, Türkiye'de 9 yıldır toplumda açılan yaralar, ekonomik sıkıntılar olduğunu, bunlara el atlamadan, derleyip toparlamadan ülkeye barış, huzur ve istikrarın getirilemeyeceğini söyledi.  

O nedenle MHP'nin bu dönemde toparlanma ve onarım hükümetini kurmayı düşündüğünü ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: 

''MHP'nin iktidarında 9 yıllık AKP iktidarının tahribatını sıfırlayacak bir toparlanma ve onarım hükümetini size söz olarak veriyorum. Bunu yaparken yoksullukla mücadeleyi sürekli hale getirmemiz lazım. Bugünkü iktidar yoksulluğun sürekli ve kalıcı olması, hatta ve hatta biraz artmasından yana. Neden yana? 'Devletin imkanlarıyla nasıl olsa yoksulları kullanıyorum ama bunları bir paket beklentisiyle oy vermeye mecbur tutarsam lale ve sülale devrindeki mutlu azınlığı daha iyi beslerim' diye bir ihanete doğru giden bir anlayıştır. Onun için bu paket meselesine bir 'dur' demek lazım. Yoksul kardeşim, sana 'paketi alma' diye demeye kimsenin hakkı yok. Çünkü, o paket senin hakkındır. Al, ye, iç, huzur içinde yaşa. Ama paketi sana Adalet ve Kalkınma Partililer getiriyor. Senin yoksulluğunu bildikleri için sana yardım ediyor. Sen de onlara, 'AKP'ye oy ver' diyen AKP'nin siyasi simsarlarına aldanma. O paketin milletin gelirinden, vergisinden olduğunu bil. Devletin sosyal devlet anlayışıyla dağıtıldığının farkında ol. Bu paket benim hakkımdır, bu paket benim helalimdir de. Paketi al, utanmadan, sıkılmadan boynu bükük kalmadan paketi al ve huzurlu ye, iç, yaşa ama bu edepsizliğe ve bu sömürüye de bir cevap olarak 'alıyorum paketi, vuruyorum tokadı' de.''


-HİLAL KART-

MHP'nin yoksulluğun istismarına karşı farklı olarak sosyal devlet anlayışıyla ''Hilal Kart'' uygulamasını başlatacağına da değinen Bahçeli, sözlerini şöye tamamladı:

''Bugün için yoksul olabiliriz. Varlıklı da olabiliriz. Ama gün olur sosyal felaket, kötü işletme yönetimi, ona benzer sıkıntılarla insanlar yoksullaşabilir. O sebeple yoksulları görüp kayıtsız kalmak, onlara hor yaklaşmak, sömürmek doğru değildir. Eğer bir kader ise hepimizin başına gelebilir. Onun için köklü bir çözüme doğru gitmemiz lazım. MHP olarak, tarihinden gelen kültürle, 'yaşa ve yaşat' ilkesiyle, MHP'nin 9 ışığındaki toplumculuk ilkesiyle, Anayasamızın 3. maddesindeki sosyal devlet anlayışıyla milletimize toparlanma ve onarım hükümetinin hediyesi olarak size namus sözü veriyoruz. Bu Hilal Kart'tır. Bu kredi kartı değildir. Faizi de yoktur. Bu bir harcama kartıdır. Bu gülen bir karttır.  MHP size Hilal Kart'ı söz veriyor. Bu kart yoksul kardeşimize aş, esnaflara iş olacak. Yoksulla esnaf kucaklaşacak, birbirlerine sarılacak.''

Editör: Haber Merkezi