İlhan Şeşen sevdiğine yazmış ama nakarat kısmını toplumumuzun ruh haline uyarlamamak mümkün mü?
“Neler oluyor bize yine neler oluyor gülüm
Neler oluyor sana bana neler oluyor
Neler oluyor bize yine neler oluyor gülüm
Neler oluyor sana bana neler oluyor”
Tehlikenin farkında mısınız?..
Nasıl ayrıştığımızın, bölündüğümüzün?..
Kutuplaşmanın nerelere gidebileceğinin?..
Bayramdan tutun spora kadar ne hale geldiğimizin iki somut ve güncel örneğini hatırlatmakla yetinip hangi boyuta ulaştığımızı değerlendirmenizi talep ediyoruz.
Olay 1:
Marmaris’te 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen yürüyüşte kortejin önündeki araçtan Mehter Marşı ile 15 Temmuz Marşı çalınmış. Kortej belediyenin önüne gelince bir grup öğrenci de İzmir Marşı okumuş. Milli Eğitim Şube Müdürü’nün bir öğrencinin boğazını sıktığı öne sürülmüş. Bir grup öğrenci, “15 Temmuz önemli değil mi, şehit verdik” derken başka bir öğrenci de “15 Temmuz değil, 19 Mayıs kutlanıyor” diyerek tepki göstermiş.
Olay 2:
Önceki gece CSKA Moskova, Anadolu Efes Euro Leauge Final Four maçını izliyoruz ekranda.
Anadolu Efes için de Türk basketbolu için de tarihi bir maç.
Sonuç olarak iki Türk takımı son dörtte.
Anadolu Efes yenilmiş ve şampiyonluğu kaçırmış olsa da aldığı ikincilik şüphesiz hepimizi gururlandırmaz mı?..
Peki maçın son çeyreğinde ne oldu?..
Bir grup Fenerli taraftar Efes koçu Ergin Ataman aleyhine tezahürata başladı…
Son periyotta Efes’in desteklenmesi gerekirken “En büyük Fener” sloganları ile gerek Efes teknik heyetinin gerek Anadolu Efesli basketbolcuların motivasyonu bozuldu.
Ki biliyorsunuz basketbolda saniyelerin ne kadar değerli olduğunu.
Bir dakika içinde aradaki fark 10 sayıya bile çıkabiliyor, aynı şekilde iki hücum süresinde takımlar birbirini yakalayabiliyor.
FB Başkanı Ali Koç dahi, Fenerli taraftarları sakinleştirmek için bulunduğu yerden ayrılarak kızgın taraftarların yanına gitti.
Peki neyin kızgınlığı?
İki Türk takımı final four’da; daha ne istenir ki?..
Biri ikinci oldu, diğeri dördüncü.
Anadolu Efes, Fenerbahçe Beko’yu yendi ve final oynadı diye mi bu saldırganlık?..
Bir Türk takımının taraftarı, uluslararası bir arenada, diğer Türk takımı aleyhine tezahürat yapıyor.
Tehlikenin farkında mısınız?..
Bayramlardan spor karşılaşmalarına kadar ne hale gelmişiz?..
Ne kadar ayrışmışız?..
İlhan Şeşen sadece sevdiğine mi yazmış bunu; yoksa bilmeden topluma da mı?..
“Neler oluyor bize yine neler oluyor gülüm
Neler oluyor sana bana neler oluyor
Neler oluyor bize yine neler oluyor gülüm
Neler oluyor sana bana neler oluyor”
Siyasetin doğru dilini kullanma zamanı çoktan geldi de geçiyor.
Siyasette doğru dili kullanmadığımız zaman bayramlar bile birbirine karşı getirilmeye çalışılıyor.
Yanlışın tam ortasındayız ve bunun yanlış olduğunun da herkes farkında.
Peki geleceğe nasıl bir tercih taşıyacak bizi?
Ve hangi tercih nasıl bir gelecek şekillendirecek bizim için?..
Gerçekten tehlikenin farkında mısınız?..
