Bugün Ayasofya Camii’nde 86 yıl sonra ilk defa resmi olarak Cuma nazmı kılınarak halkın ibadetine açılacak. Tarihi bir gün.

Ama bir başka konuyu ele alacağım. Bundan 7-8 ay önce İstanbul’dan Ankara’ya hızlı trenle gelirken yan koltukta oturan bir mühendisle tanıştım. Güneş enerjisi sistemleri üzerine uzman. Konu güneş enerjisi sistemleri olunca biraz üzerinde durdum. Konu binalara ve çatılarda kullanımına gelince kurulum maliyetlerinin çok yüksek olduğunu öğrendim. Mesela bir konutun ihtiyacını karşılamak için yaklaşık 20 bin TL’nin üzerinde bir maliyet gerektiriyor. Asıl hücre kısmının yurtdışından geldiğini maliyetinde buradan kaynaklandığı ifade etti.

O gündür bugündür aklımı kurcalar. Aynı durumu rüzgâr enerjisi konusunda da yaşıyoruz. Devlet bu konularda teşvik kararı alırken neden yerli üretimin alt yapısını hazırlamaz? Hem rüzgâr enerjisi üretimi teknolojisi hem de güneş enerjisi üretim teknolojisi için Türkiye en az üretiminin 5 yılını dışarıya aktarmak zorunda kalıyor. Oysa bu alanda alt-yapı yatırımları teşvik edilerek politikalar uygulanmış olsa hem teknolojinin gelişimine, hem istihdamın artırmasına hem de kullanıcıların maliyetine ciddi katkısı olacaktır.

Bu alanlarda önümüzdeki engeller bir türlü aşılamıyor. Tıpkı dünyanın en büyük ve en karlı havayolu şirketine sahip olmamıza rağmen yolcu uçağı üretim alt yapısı kuramadığımız gibi. Her zaman global yapıların sadık müşterisi konumuna düşüyoruz. Aynı hataya bu alanlarda da düşmemize gerek yok.

Ben bunları düşünürken bundan 20-25 gün önce bir temel atma töreni gözüme çarptı. Kalyon-PV’nin Ankara’da Güneş Enerjisi Panelleri üretim fabrikası inşaatı haberiydi bu. Haberde Kalyon-PV’nin aynı zamanda yurtdışından çok pahalıya aldığımız hücre üretimini de gerçekleştireceğini öğrendim. Heyecanlandım. “İşte bu” dedim kendi kendime. Watshap yazışmalarından bu fabrikanın Genel Müdürünün bizim grubun üyesi olduğu ortaya çıktı. Bir dostumuz bu fabrikayı ziyareti gündeme getirdi. Heyecanım bir kat daha artı.

Çarşamba günü bu ziyareti 15-20 kişilik bir ekiple gerçekleştirdik. Benim açımdan müthiş bir bilgilenme ve ufuk açısı oldu. Güneş Enerjisi Panel üretim Fabrikası Kalyon-PV bir entegre tesis. Şimdilik sadece kumdan elde edilen silis ham maddesini dışarıdan alıyor. Onun kütük haline getirilişi, levha halinde kesilmesi, asitlerle yüzeylerinin genişletilmesi dahil bütün diğer aşamaları bu fabrikada gerçekleşecek. İçeride ameliyathanelerden daha steril mekânları var. Üretim çok hassas ve steril bir ortam gerektiriyor.

Fabrikanın bir kısım bölümü açılmış. Fabrika Enerji Bakanlığının 2017 yılında ihalesi gerçekleşen YEKA Projesi çerçevesinde yapılıyor. Kalyon PV ve Koreli bir firmanın aldığı ihale çerçevesinde Konya Karapınar’da dünyanın en büyük güneş enerjisi üretim tesisleri kurulacak. Zaten 3 yıl boyunca Fabrika buranın enerji panellerinin üretimi için çalışacak. Aynı zamanda 100 kişilik bir ar-ge birimi bu alandaki teknolojinin geliştirilmesi için çalışacak.

Proje Fabrika, ar-ge ve Karapınar ile birlikte 1,5 milyar dolarlık bir yatırım. Fakat Türkiye’ye hem teknolojik hem de istihdam bakımından ve güneş enerjisi alanında büyük katkılar sağlayacağa benziyor. Gerçi 2018 de Koreli firma ayrılmış. Şimdi tamamen yerli.

Biz fabrikayı gezerken bir taraftan yeni montajlar, bir taraftan üretim, bir taraftan çevre düzenlemeleri hızla devam ediyordu. İhale şartnamesine göre fabrika Ağustos ayı içinde açılacak.

Yönetim dünyada yaşanan salgına rağmen takvimi aksatmamış. Açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapacak.

Ayasofya Camii’nin açılış kararı ile birlikte eleştiriler arasında Türkiye’de işsizlik, yatırım eksikliği, ekonominin gidişatı üzerine kaygılarda ileri sürülüyor. Bu eleştirilerin bir kısmının ne kadar yersiz olduğunu Türkiye’nin her alanda ciddi mesafe kaydetmek için uğraş verdiğini Kalyon PV’nin bu muhteşem yatırımı ile daha yakından görüyoruz.

Bizi öncelikle sunumu ve ardından fabrikanın çok önemli bölümlerini gezdirerek bilgilenmemizi sağlayan Genel Müdür Ahmet Taşkın ve Genel Müdür Yardımcısı Feridun Alkan beylere teşekkür ediyoruz. Bu isimler bugüne kadar devlete ciddi katkı sunmuş müstesna kişiler aynı zamanda.

Şimdiden hayırlı olsun. Benzeri tesis ve işletmelerin hızla teşvik edilmesi Türkiye’nin geleceği için kaçınılmazdır.

Cuma’nın hayrı üzerinize olsun