Sovyetler Birliği dağılırken teknoloji üstlerinin en önemlileri Ukrayna ve Kazakistan’da kaldı. Kazakistan’da Baykonur Uzay Üssü var. Fakat bugün için masraflarının çok yüksek olması nedeniyle Rusya’nın işletmesine rağmen cazibesini yitirdiği söyleniyor.

Fakat Ukrayna’da Sovyetler Birliğinin tam bir teknoloji üssü olduğunu pek çoğumuz bilmeyiz. Tank fabrikaları, uçak sanayi, uzay sanayi, demir-çelik fabrikaları ve ar-ge ler Ukrayna’dır. Hatta nükleer teknolojiye sahip ender ülkelere arasındadır. Aslında Ukrayna’yı ayakta tutan önemli ekonomik faktör Sovyetlerden kalan bu mirasıdır.

Öyle ki Ukrayna dünya silah ihracatında ilk dört ülke arasına kadar yükselmişti. Düne kadar da Ukrayna 9’uncu sıradaydı.

Silah sanayine sahip ülkeler ar-ge alanında, yetişmiş elemanlara ve ciddi teknik eleman ordusuna sahiptir. Ukrayna’da bu açıdan önemli potansiyelin bulunduğu kuşkusuz.

Fakat Ukrayna’nın Sovyetlerden kalma bu mirasa ne kadar sahip çıkıp geliştirdiği tartışılır. Ukrayna’da uzun süren siyasi karşılıklar ve Turuncu devrim olaylarının sürekli siyasi istikrar ile oynan bir ülke olduğu unutulmasın.

Oysa siyasi istikrarını kurmayı başarabilseydi Ukrayna Sovyetlerden aldığı teknolojik mirası geliştirerek dünyada en az Rusya kadar dikkate alınan bir ülkesi olurdu. Hem demir-çelik ve makine sektöründe, hem silah sanayinde, hem uçak üretiminde ciddi söz sahibi konumda olurdu.

Son günlerde Ukrayna-Rusya savaşı ve işgal konuları yoğunlaşınca birçok dostla bilgi paylaşımları ve kritikler yapıyoruz. Doğal olarak uzmanı olmadığımızdan bilenlerle sohbet edip bilgileniyoruz. Bilgilendikçe de olayın boyutları farklılaşıyor. Ukrayna’nın etnik yapısı, ekonomik yapısı ve bölgesel dengeleri hassas konumda. Bu detaylara vakıf oldukça Rusya-Ukrayna savaşı ve işgalinin neden gündemde olduğunu iyi anlıyorsunuz.

Bir kere Orta Asya yol güzergâhı üzerinde Ukrayna. Sovyetler mirası nedeniyle özellikle dünya silah ticareti içinde Batının payını küçültecek bir ülke konumunda. Savunma sanayi alanında potansiyel halinde dahi kalması istenmiyor. Bunun ötesinde nükleer teknoloji kabiliyeti de farklı bir tehlike onlar açısından. Bir dönem Çernobil sabotajı unutulmadı. Batı için bu nedenle değişik bahanelerle kontrol altında tutulması gereken bir ülke. Tıpkı Türkiye gibi.

Buna karşılık Putin’in göreve geldiğinden bu yana sürekli eleştiri olarak dile getirdiği Sovyetler dağılırken doğu Ukrayna’daki sanayi ve teknoloji tesislerinin yanlış paylaşıldığı iddiası. Bütün gayretinin bu bölgenin Rusya’ya devredilmesi talepleri. Bölge halkının da Rus uyruklu olduğu bahanesi. 2014-2015’lerde Kırım ilhakı ile ortaya çıktı zaten.

Rusya’nın talepleri gerçekleştiğinde zaten Ukrayna’nın sanayi ve teknoloji üslerinin önemli kısmı yok olacak. Fakat ABD ve İngiltere’nin ısrarla Ukrayna’nın tümünü Rusya’nın işgal edeceği kışkırtması enteresan. Resmen ABD ve İngiltere Rusya’yı bir an önce Ukrayna’yı işgal için teşvik ediyor?

İşte bu sorunun cevabı Türkiye’nin uzun süredir Ukrayna’nın elinde bulunan teknolojiyi birlikte geliştirme gayretleri ve önemli bir bölümünü transfer etme girişimleridir. Türkiye’nin Ukrayna ile Kırım işgalinden sonra kurduğu İşbirliği bölgesel dengeleri değiştirme düzeyine geldi.

Bugün Türkiye’nin savunma sanayinde elde ettiği başarıları ve bu gelişimde Ukrayna’nın ciddi bir payı olduğu unutulmasın. Kaldı ki Ukrayna’daki savunma sanayindeki önemli uzmanların büyük kısmını da Gagavuz, Tatar, Kıpçak sayılacak Türklerin oluşturduğu hassas bilgisine biz sahip olmasak da ABD-İngiltere biliyor.

Kısaca bugün Ukrayna’nın yok edilmekle karşı karşıya kalmasının asıl nedenleri arasında savunma sanayide gelişmeye ve Türkiye ile bu konuda işbirliğine girmesi de yer alıyor. Bu nedenle ABD ve İngiltere Türkiye’nin savunma sanayi alanında güçlenmesini engellemek Rusya ise Sovyetler döneminde yanlış paylaşımı iddiası ile Ukrayna’nın tarih sahnesinden silinmesini gündeme aldı.

Sovyetler Ukrayna’yı işgale ne kadar göze alabilir? Ukrayna 2014-2015’teki konumundan daha güçlü. Türkiye ise asıl hedefin kendisi olduğunu biliyor. Rusya yaşanacak savaşta kayıpların hesabını içerde veremeyeceği telaşına şimdiden düştü zaten.

Kalın sağlıcakla…