YİNE birşeyler oldu bana.

İnanılmaz derece hassaslaştım. Acayip duygusallaştım.

Beynim değil, kalbim hükmediyor hemen her hal ve hareketime.

En küçük olay karşısında burkulurken içim, buğulanıyor gözlerim.

Çok değil, 4-5 yıl öncesine böylesine ince düşünen biri değildim. 

Ne olduysa kemoterapiden sonra oldu aslında.

Hücrelerimi yerle yeksan eden o zehir, bütün anatomi yapımı yeniden şekillendirdi sanki.

Konuşulacak yerde susuyorum.

"Sana ne be oğlum, görme, duyma, bilme, sus, karışma" denilecek yerde tam tersini yapıyorum.

O yüzden 'maymunluk' yapamıyorum.

Aptallık benimkisi aslında. Her daim aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekliyorum çünkü.

Farkındayım yaptığımın beni anlamayacaklar için dilimi, vefasızlar için yüreğimi yormak olduğunu..

Kendimi mektubun en can alıcı yerinde kurumuş bir tükenmez kalem gibi hissediyorum bazen.

★★★

Tam da bu yüzden uzak durmaya çalışıyorum kalabalıklardan.

Kaçışım sadece kendimden değil, başkalarının kalbini incitmekten korktuğum için.

Nafile çaba benimkisi.

Sosyal medyada 100 bine yakın takipçim var.

Kim ölmüş, kim doğmuş? Günümüzde hepsini bu mecradan öğrendiğimiz için göz atmak zorunda kalıyoruz kim nerede, ne yapmış diye. 

İster istemez karşına çıkıyor hassas olduğun konular bir şekilde.

Henüz "Deli İbram"ın yüreğimizdeki sızısı geçmemiş iken farklı bir konu çarptı gözüme.

Yine bizim sektörün çilesini çeken gariban kardeşlerimden biri bu sabah şunu paylaştı;


Paylaşımda okuduğunuzun ilk satırı da vardı, onu ben sansürledim!

Arayıp uyardım genç kardeşimi ve değiştirdi sansürlediğim o cümleyi..

Sonrasında aldım telefonu elime, not defteriyle mikrofonu açtım. Başladım konuşmaya..

İşte dilimden buraya düşen o kelimeler..

★★★

Marifet Balıkesir'deki garibanın elektriğini suyunu kesmek değil.. 

Asıl hüner güneydoğudaki kayıp kaçağı önlemek, israfın hortumlarını kesmektir.

Vatandaş tepki veriyor diye öfkeye kapılmadan önce bir an onun yerine koyun kendinizi.. 

Günden güne kabaran faturaları ödemek için  sabahlara kadar afedersiniz eşşek gibi çalışıyorsunuz. Aldığınız asgari ücret.

Kira, elektrik, su, doğalgaz, beslenme vb. hangisine yetecek. 

Hesapta olmayan extra harcamalar çıkıyor; bisikletin pedalı kırıldı, motorun lastiği patladı!

Haliyle faturaları önceliğe koyuyorsun tabi.

Doğalgazı kesmesinler diye suyu ödemiyorsun.

Onu kestiklerinde bu kez diğeri aksıyor.

Eşine iş arıyorsun yok.

Hadi iş buldun çocuğa kim bakacak? 

Birde bakıcı faturası çıkar çıkmasına da, o çocuğa anne sevgisini, aile duygusunu kim verecek?

Haberiniz var mı ülkede boşanma oranı geçen yıla göre yüzde 10 daha artmış!

Fuhuş patlamış! Ona keza çocuk denilebilecek düzeye inmiş. Uyuşturucu  derseniz her gün onlarcası yakalanıyor. 

Hem ne diyor üstat; 

Yoksulluğun hüküm sürdüğü yerde ne utanma kalır, ne suç, ne namus, ne de ruh..

Var mı?

Kaldı mı?

★★★

Neyse 3.Dünya Savaşı kapıda.

Amerika ile İran sahneye çıktı.

Fragmanlarını izlemeye başladık.

Vizyona girdiğinde 12 ülkenin haritadan silineceği dillendiriliyor senaryoyu yazanlarca.

Refah dolu günlerin gelmesi için nüfusun azalmasını ve 2040'lı yılları beklemekten başka çare yok gibi garibanlar yönüyle bakıldığında..

Tabi yukarıda filler tepişirken ezilip yok olmadan varlığını sürdürebilirse..

...

Ulen şizofreni miyim ne be!

Baksanıza bir minik su kesme olayından lâfı getirdiğimiz noktaya.

Beynimizi fazla sulandırmadan bundan sonrası için susma hakkımızı kullanıyorum!

★★★
Ezcümle;

Kötülük

Kazanacaksa

Hep...

O vakit

Yaşasın

Şer...!

Tabii ki bu dünyayı düşünenler, gününü kurtarmaya çalışanlar için.

★★★

Gökten üç elma düşmüş;

Haksızlığa baş kaldırmak isyan değil, insanlık onurudur diyebilenlerin başına.

Selâmetle..
..

(Not: Bu kadar zırvaladın Ramazan. Vatandaş faturayı ödemediyse Baski suyu kesmesin de ne yapsın peki? diye soranlara önerim şu: Bir sorun soruşturun aboneyi. Kayıtlarınıza bakın. Alışkanlık haline getirmişse, bir yılda 5-6 kez ödemediyse ve  hiç ödememişse kesin.. Zaten o kişi yaşamıyordur!)