BALIKESİRLİ İslam alimi, fikir, mücadele adamı, şair, gazeteci-yazar Hasan Basri Çantay vefatının 55. yılında düzenlenen panel ile anıldı.

Balıkesir Üniversitesi'ne bağlı İlahiyat Fakültesi, Altıeylül Belediyesi ile Hasan Basri Çantay Camisi ve Külliyesi Yaptırma Yaşatma Derneği'nce organize edilen Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki panele yoğun katılım oldu.

Moderatörlüğünü İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit'in üstlendiği panelde, BAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Narlı, Tarihçi-Yazar ve BAÜN öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Çevik, Balıkesir Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özkan, üstadın edebiyat, milli mücadele, fikir ve din alimliği yönünü anlattı.

GAZETECİ HASAN BASRİ...

Kuva-yi Milliyenin bayrak isimleri arasında üstadın gazeteciliğini anlatmak ise bu garibe nasip oldu.

Şehrimiz ve ülkemizin değerleri arasındaki Hasan Basri Çantay, en çok da gazetecilik ve yazarlık yönüyle tanıtılmayı hak ediyor.

Nasihat, Balıkesir, Yıldırım ve Karesi gazetelerindeki yolculuğunu kimsenin sesini çıkaramadığı işgal yıllarında yayınladığı SES gazetesiyle taçlandıran üstadı bugünün gazetecileri olarak yaşatmak, unutturmamak bizlerin boyun borcudur.

BU ŞEHİRDEN HAİN ÇIKMAZ!

O yaşadığı sürece vatanın ve milletin emrinde, onların istikbâli uğruna her türlü çabayı göstermekten geri durmamıştı.

Fedakarlıklarına rağmen "Tefâhüre vesile aramadık, vazifemizi yapmaya çalıştık" diyecek derecede mütevazi, "uzak -yakın tarihe bakın.. Balıkesir'den devlet-millet haini çıkmamıştır." diyecek kadar da dava arkadaşlarına, hemşehrilerine, milletine güvenen bir kişiydi Hasan Basri Çantay..

EV ÖDEVİ..

Her mesleğin ustaları, üstatları vardır unutulmaz, unutturulmaz.

Değerlidir çünkü.

Hasan Basri Çantay da öyle bir kişiliktir.

Sadece gazeteciler için değil, her Balıkesirli için değerlidir.

İsmi yaşatılmalı, gelecek kuşaklara anlatılmalıdır.İşte bu noktada eksikliğimiz, kusurumuz, açıkçası ayıbımız var Balıkesir olarak..

Nasıl mı?

Anlatayım.

MEHMET AKİF'E DE SAYGI

Üstadın "müzeye dönüştürülsün" diye yıllar yılı adeta yalvar yakar olduğumuz evini koruyamadık.

Önce viraneye dönüştü, sonra yıkıldı.

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un da gelip 15 gün konakladığı o tarihi ev yok oldu!

Yerine, şehirlerin mezar taşı olarak nitelediğim çok katlı bir apartman dikildi.

Bizim şehir dışında başka ilde yaşansaydı bu, teneke bağlayıp kovarlardı yapanları!

YAKIŞMAZ MI?

Öyle veya böyle nedenleri var elbet.

Bunu sorgulamak yerine şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum yerel yönetimlere.

O evin benzerini yapabilirsiniz.

Örneğin Altıeylül Belediyesi şehrin ilk Millet Kıraathanesini geçtiğimiz günlerde açtı. Çok da güzel oldu. İçerisinde efsane maratoncumuz İsmail Akçay'ın da güzel bir büstü bulunuyor. Bunun benzeri bir kompleksin içerisine Hasan Basri Çantay'ın doğup büyüdüğü evin bir benzeri yapılsa Kuva-yi Milliye Şehri Balıkesir'e yakışmaz mı?

Yakışır..

Hadi o vakit kolları sıvayalım.

BALIKESİR'İN "SES"İ...

Şunu da ekleyeyim son olarak;

SES gazetesiyle ilgili bize düşen bir görev vardı.

Hayırlısıyla yakın gelecekte hem üstada, hem basın tarihimize, hem kültür hayatımıza, hem de Balıkesir'imize karşı o görevimizi yerine getireceğiz inşallah.

SAYGI ve MİNNETLE

Kuva-yi Milliye'nin Balıkesir'de yükselen "SES"İ olan ve Mustafa Necati, Vasıf - Esat Çınar kardeşler gibi ilimiz basın yaşamının öncü isimleri arasındaki Hasan Basri Çantay'ımızı saygı, rahmet ve minnetle anıyorum..

Bu vesileyle, panelin düzenlenmesinde emeği geçen ve bu garibe de panelistler arasında yer veren İlahiyat Fakültesi Dekanı değerli insan Mehmet Bayyiğit hocamıza da teşekkür ediyorum..