Donup kalıyorsunuz çaresizce.

Allah var, affına sığınabileceğin o an sadece.  

Başka dost, başka yardımcı yok!

Hele bir de depreme hazırlıklı değilseniz bizim şehir, bizim şehir insanı gibi

Yaşam ile ölüm arasındaki ince çizginde gidip geliyorsunuz ecel terleri dökerek!

Sonra konuşuyoruz ve ölüp gidenlerimizin ardından ağıt yakıyoruz sadece.

Sanki elimiz kolumuz bağlımışcasına..

★★★

Peki ya tedbir?

İşte o konuda kaplumbağa hızındayız.

Balıkesir'imiz de öyle...

Denizler dolduruldu, üzerine turistik (!) mekanlar yapıldı bu şehrin ilçelerinde.

Tarım arazileri talan, ovaları yok edildi. Yerlerine bu şehrin mezar taşı gibi yüksek katlı binalar dikildi

Akçay'a, Altınoluk'a bakın.

Altıeylül'de Bahçevlievler'e, Karesi'de Paşaalanı'na, Balıkesir'de Küçüksanayi Sitesine ve karşısındaki düz ovaya bakın ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Şehirleştikçe vahşileştik, medenileştikçe eşşekleştik!

Yazının tamamını okumak için

Editör: Haber Merkezi