AYAKTA ŞEREFLE ÖLMEK, YÜZÜSTÜ
SÜRÜNEREK YAŞAMAKTAN EVLÂDIR..


Bekliyoruz 23 Haziran 2019 tarihini. Tıpkı İslâm ümmetinin 1453 de Bizans’ın feth olunup ve Kostantinopolisin İslambol (İstanbul) olmasını beklediği gibi. Yanılmak kul olarak hepimizin zaman zaman içine düştüğü girdapların en başında gelen hususiyetlerdendir. İşte 31 Mart seçimlerinde de bu yanılgıya düşülerek, Ak Parti teşkilatları maalesef yanıldılar diyebiliriz. ‘’Hâlbuki su uyur düşman uyumaz. Daha güncel tabirle su uyur ve fakat CHP asla uyumaz’’ çünkü bunların geçmişi de, bu günü de seçim hilelerine her zaman açıktır, diye düşünmeleri gerekirdi. Fakat hiç de öyle olmadı.

‘’Bu CHP her halde eski huylarından vazgeçmiştir, yeniden 1946 seçimlerinin şaklabanlıklarını yapamazlar, açık oy gizli tasnif de yapılamayacağına göre, sandık başına Jandarma da dikemezler, Oy sandıklarını CHP nin altı oklu bayraklarına da saramayacaklarına göre işi oluruna bırakalım’’ diye düşünmüş olmalılar ki, seçim sandıklarına eskisi kadar dikkatli sahip çıkmadılar.  İlçe seçim kurullarının yazılımlarına dikkat etmedikleri gibi İlçe seçim kurullarındaki Hâkimlere de aşırı derecede güvenmişler. (yahu Fetöcü hâkimler tükenmedi ki.) Bu seçimlerde unutulan ve gözden kaçan bir gerçek daha vardı.  Bu gerçek; yanıltılmış seçmenlerin, darıltılmış seçmenlerin ve vefa duygundan dolayı Saadet Partisinde kalan eski dostlarımızın, bu CHP ye direkt olmasa da dolaylı şekilde oy verebilecekleri gerçeği idi. İşte o şaşkın hatip bu yüzden bas bas bağırıyor:’’Ak Partiye biz kaybettirdik, daha da kaybettireceğiz’’ diye. Evet, şaşkın hatibin dediği gibi oldu. Aldıkları üç beş oy kendilerine yaramadı amma, tüm projeleri ve tuzakları kazanma üzerine değil, Dünya Müslümanlarının dualarıyla zaferden zafere koşan Tayyip Beye kaybettirme üzerine olduğu için, 18 günlüğüne de olsa proje ve tuzakları tuttu.  Şaşkın hatip öyle söylüyor.(!) Bizans âşıklarına, Yunan basınına bayram ettirirlerken, inananları az da olsa üzdüler. Velhasıl 31 Martta uluslar arası proje ve tuzakların yanı sıra, bu projeye sahip çıkanları ve alet olanları da (!) seyrettik. Fakat Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bu hileleri yutmadı ve seçimleri iptal etti. İşte şimdi bu sebeple 23 Haziran tarihini bekliyoruz. Tıpkı İslâm ümmetinin 29 Mayıs 1453 tarihindeki Fetih gününü beklediği gibi.     

Dönen ve döndürülen enternasyonal dolap ve tuzaklardan bihaber hâlâ; Biz dönmedik, hâlâ eski yerimizdeyiz diyen arkadaş biraz düşün bakalım: Sen dönmediysen senin tabi olduğun kadro da dönmedi mi?  Dün çarşaf yırtıp, cami yıkan ve hacı hoca asan, hatta mezardan çıkarıp tekrar asan zihniyetle, senin tabi olduğun Kadrolar bu gün kol kola, kucak kucağa ekranlarda fink atmıyorlar mı? Öyleyse, önce düşün ve oy tercihini ona göre yap.(!)  

Kocasının 10 dakikada yarım domuzu nasıl mideye indirdiğini söyleyen CHP İstanbul il başkanı kadını henüz unutmadık. Domuzu yediklerini anlatmaktaki maksadının Müslüman’a hakaret olduğunu anlamamak için ahmak oğlu ahmak olmak gerekir. Avrupa da Müslümanlara hakaret için cami duvarlarına Domuz kafası asanlardan bu kadının, domuz yeme ifşaatının ne farkı var?  Bu kadınla ve onun Partisiyle dirsek teması halinde olan kadroya; ‘’Hâlâ, dönmediler, Erbakan hocanın ideallerine hizmet ediyorlar’’ nasıl diyebiliyorsun?  Sözün burasında bir hatıramı anlatayım. 

Deimler Benz- Mecedes te çalışıyoruz. Islama ve Müslüman’a düşman bir Alman iş arkadaşımız var. Ben namaz kıldığım için hep bana takılırdı. Bir seferinde kantinden haşlanmış bir domuz kafası almış ve yanıma gelerek, domuzun faydalarını saymaya başladı. Biliyor benim domuzu haram saydığımı ve kızdığımı. Tabi onu yanımdan kovarak uzaklaştırdım. Alman bu defa bana hakaret olsun diye o koskocaman domuz kellesini dudaklarından başlayarak benim karşımda yedi bitirdi. Maksadı bana ve dolayısıyla Islama hakaretti.

Kocasının Yarım domuzu 10 Dakikada midesine indirdiğini anlatma gereği duyan CHP il başkanı bu kadının yaptığıyla, benim karşımda koskocaman domuz kellesini şapırdata şapırdata yiyen Haçlı Alman arasında zihniyet olarak ne fark var? İkisi de Islâma ve Müslüman’a hakarette birleşmiyorlar mı.? O halde dikkat etmek ve Vefa ile ihaneti karıştırmamak gerekir diye düşünüyorum.

İşte 23 Haziran’da bu ayrıntılara seçmenimiz inşallah dikkat edecektir. Özellikle Erbakan hocamıza olan Vefa duygusundan dolayı içi kan ağlaya ağlaya yanlış yerlerde duran SP li arkadaşlarımızın buna dikkat etmeleri gerekir. Arkadaş biraz düşün; verdiğin oy nereye gidiyor ve kime yarıyor?    

Müslüman dikkat et; Binlerce kızımızın hayatını Başörtüsünden dolayı söndüren, Kızlarımızı yerlerde sürükleyip başörtülerini çekip yırtan, İkna odası adı altında zulüm haneler açan, Başörtülü analarımızı hastanelere almayıp ölüme terk eden,  Mahkemelere ve barolara Başörtüsünden dolayı kızlarımızı sokmayan, İnançlı insan gördüğünde kızıl görmüş boğaya dönen zihniyetle, senin oy ve gönül verdiğin ve yeniden oy vermeye hazırlandığın zihniyet sakın ha dirsek teması halinde olmasın.(!)  Milletimizin Başörtüsüyle TBMM sine gönderdiği Merve Kavakçı’yı meclisten atan zihniyetle senin oy verdiğin zihniyet kol kolaysa sakın aldanma. Bir ömür boyu unutamayacağın yanlışı vefa duygusu adı altında sakın ha, sakın yapma.(!) 
    Adamların kazanmak diye bir düşünceleri yok. Tek gayeleri İslam dünyasının ayakta kalan yegane ve yiğit lideri Tayyip Erdoğan Beye ve ekibine çelme takmak ve inananların, mazlumların Tayyip bey için yaptıkları duaları boşa çıkarabilmek. Eee şer cephesi ve haçlı dünyası da bundan farklı mı düşünüyor? Adamların tek özlemi; yerlerde sürünen ve her şeye muhtaç bir Türkiye üretmek.

O halde başımızı ellerimizin arasına alalım ve düşünelim ! biz ne yapıyoruz? Hak yolda ve ayakta şerefle ölmekle, yerlerde sürünerek yaşamanın farkını hâlâ anlayamadıksa çok yazık değil mi.? Yıllarca Batıl dediklerinin safında, Batıl dediklerinle kol kola kucak kucağa olanlara hâlâ Milli Görüşçü gözüyle mi bakıyorsun?

Uyanmak için SUR’U bekliyorsan boşuna bekleme. SUR öbür tarafta.  Vefa maskesine kanarak da cefaya gözü kapalı koşma. Çünkü birileri Erbakan hocamıza vefa adı altında duygu sömürüsü yapıyor ve dolaylı yollarla Bizans hayranlarına mezelik oy devşirmeye çalışıyorlar. Hainleri hep dışarıda aramayalım, belki yanı başımızdadır da bizim haberimiz yoktur, vesselâm.